Rusya ve Ukrayna arasındaki gelişmelerin enerji ve gıda fiyatları üzerindeki etkisi görülüyor. Altın ve Japon Yeni gibi güvenli limanlar haber akışından faydalanıyor. Finansal piyasalar olayları önceden fiyatlar. Bu nedenle, mevcut fiyatlarla, olumsuz olaylar sonunda oluşacak fiyatlar arasında çok fark olmayabilir. Örneğin, Rusya 2014’te Kırım’ı ilhak etti. Bunun öncesindeki ve sonrasındaki petrol fiyatı pek farklı değildi. Piyasalar açısından büyük risk, NATO daha doğrusu Amerikan güçleriyle Rus askerlerinin savaşması olabilir ki bu fiyatlara henüz girmedi. Zaten böyle bir durumda yatırımcı çıkışa koşsun.
Jeopolitik tarafta ne olursa olsun, piyasalar bir noktada kendi gelişmelerine odaklanır. Enflasyon ve Fed politikası belirleyici olur. St. Louis Fed başkanı Bullard’ın, ‘‘Temmuz’a kadar 100 baz puanlık faiz artışı istiyorum’’ açıklaması bu hafta tedirginliği pekiştirdi. Sekiz aydır, ‘‘2022’nin ikinci yarısında, Amerikan enflasyonunda çok daha düşük seviyeler görebiliriz’’ vurgusunu yapıyorum. Hazirana kadar yüksek kalacak enflasyon, ikinci yarıda yüzde 3-4 bandına çekilebilir. Gerçi bu seviyeler de yüksektir. Bu açıdan bakıldığında, Fed’in faiz artırım sinyali vermesi doğaldır. Zaten mortgage faizleri ve 2-yıllık faiz yüzde 1 civarında yükseldi. Bu artışlar önümüzdeki çeyreklerde talebi kısıtlar. Kritik konu, Fed’in ekonomiye zarar vermeden bu operasyonu nasıl yapacağıdır.
Azalan eğimli getiri eğrisi; kısa vadeli borçlanma kâğıtlarının faizinin, uzun vadeli olanların faizinden yüksek olmasıdır. Son günlerde bu durum tartışılıyor. Azalan eğimli getiri eğrisi için, resesyon habercisidir yorumu da yapılır. Getiri eğrisinin yatay hâle gelmesinin ve azalan eğimli duruma dönmek üzere olmasının, piyasanın mevcut durumunu ve beklenen riskleri yansıttığını düşünüyorum. Ekonominin, riskli finansal varlıkların fiyatındaki değişimlerden etkilendiği kanısındayım. Kısacası ekonomi fazlaca finansallaştı. Önümüzdeki dönemde ekonomik aktivitenin, faiz değişimlerine ve Fed’in olası hatalarına daha duyarlı olacağına inanıyorum. Dünyada yatırım ortamı, Mart 2020’den sonra çok rahattı. Yatırımcı parayı nereye koysa kazandı. Yüksek enflasyon kısa vadede yüksek faiz olasılığını artırıyor. Bu da politika hatası yapma ihtimalini yükseltiyor. Bu ihtimalin yükselmesi, uzun vadede daha düşük faizin olabilirliğini güçlendiriyor. Böyle bir dalgalanmada; tahviller, hisse senetleri, emtialar, nereye yatırım yapılır? İşler zorlaştı.