✔ Deprem felaketinin yaşandığı on ilin GSYH'ye katkısı yüzde 10 dolayında ama Türkiye ekonomisi bu felaketten bu oranın ötesinde etkilenecek. Ama asıl korkmamız gereken İstanbul...
Can kaybı 10 bine dayandı. Üstelik kaldırılmayan çok sayıda enkaz var, hatta kaldırılanlar daha az. Öte yandan hala ulaşılamayan köyler var. Can kaybı da, yaralı sayısı da giderek artacak, ne yazık ki görüntü böyle.
Böyle bir ortamda, insanın gözü kulağı bölgedeyken, neler yapıldığını ve yapılamadığını izliyorken bir şeyler yazmak... Gerçekten zor.
Can kaybımızın nerelere varacağını söylemeye dili varmıyor insanın, tahminler çok kötü. Henüz pek düşünülmüyor, onu düşünecek halimiz yok ama bir süre sonra yaşanan bu felaketin ekonomik yıkımını konuşmak durumunda kalacağız.
Depremin vurduğu on ilin ekonomiye katkısını en yalın haliyle GSYH içindeki payları yönüyle görmek mümkün. Bu on ilin 2021 yılı GSYH’si içinde yüzde 10’a yakın bir payı var. Kuşkusuz deprem bu katkıyı sıfıra indirmeyecek ama büyük ölçüde etkileyecek.
Daha can kaybı ve yaralı sayımızı bile tam bilmiyorken, ekonomik kaybın boyutunu tabii ki hesaplayamayız. Şu aşamada bunu düşünen de yok zaten.
Türkiye’nin ekonomik olarak uğrayacağı kayıp, bu illerin GSYH’ye yaptıkları katkıyla da sınırlı kalmayacak.
Ancak en büyük kaybımız hiç tartışmasız yitirdiğimiz binlerce can...
Bölgede yaşanan yıkımı gördükçe İstanbul’u ve Marmara’yı düşünmemek mümkün değil... Ve biz yıllardır bildiğimiz bir gerçeği yok sayarak günümüzü geçirmeye çalışıyoruz.
Son deprem Türkiye ekonomisinde küçük bir etki yapar, belki biraz yalpalatır. Ama benzer büyüklükte bir deprem İstanbul’da yaşandığında...
Neler olacağını herkes biliyor...