Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2020 yılı enflasyon sepeti, vatandaşın yaşadığı, hissettiği ile TÜİK’in hesapladığı enflasyon arasındaki farkı daha da artıracağa benziyor.
2019 enflasyonu, 2020 yılı sepet ağırlıklarıyla hesaplansaydı ne olurdu diye baktığımızda çıkan sonuç yüzde 12.47. Yani yeni sepetle enflasyon yaklaşık 0.64 puan daha yüksek hesaplanıyor. Bu sonuç vatandaşın enflasyonu ile TÜİK’in enflasyonu arasındaki farkın artacağı teziyle çelişiyor gibi gözüküyor.
Ancak bu hesapta tek başına içki ve sigaranın enflasyona katkısındaki 0.79 puanlık artışın belirleyici olduğunu görüyoruz. Bu da resme daha ayrıntılı bakmayı gerektiriyor.
Sepetteki değişimin ayrıntılarına baktığımızda asıl resmin dış görünüşten oldukça farklı olduğu anlaşılıyor.
12 temel harcama kalemi içinde gündelik yaşamda vatandaşın geçim sorununun en önemli kalemlerini oluşturan gıda, konut, ile mobilya ve ev aletleri kalemlerinin yeni sepetteki payı azalıyor. Buna karşın enflasyon hesabında etkisi en fazla artan kalemler içki ve sigara ile lokanta ve oteller.
Patates, soğan ve domates başta olmak üzere neredeyse tüm sebzelerin enflasyon sepetindeki ağırlığı azalıyor. Bu değişiklik hissedilen enflasyon ile açıklanan enflasyon arasındaki farkı artıracak başlıca faktörlerden birisi olacak. Su ve elektrik ile odun ve kömürün sepetteki payının düşmesini de bu çerçevede sayabiliriz.
Enflasyon sepetindeki değişikliklerin, buna ek olarak iki çarpıcı sonucu daha var.
Birincisi yeni sepet, devletin vergi ayarlamalarıyla enflasyonu etkileme imkanını artıracak. Sigaranın sepetteki payı 1.84 puan ve yüzde 47.6 artırılarak yüzde 5.71’un üstüne çıktı. 2019 oranları ve yeni sepet ağırlıklarıyla yaptığımız hesabın sonucu da bunu gösteriyor.
İkincisi yeni sepet, kur artışının enflasyona yansımasını biraz yumuşatacak. Kur artışından en hızlı ve en fazla etkilenen otomobil, yedek parça, benzin, bilgisayar fiyatlarının enflasyon sepetindeki payı azalıyor.