COVID-19 ile birlikte 2020 bizi mutsuz etmeye devam ederken, bir yandan da daha önce hiç başımıza gelmeyen mutluluklarımızı yine 2020 getirmiş oldu. İlk resmi unicorn’umuz Peak’ı duymayan kalmadı sanırım. Tam bu sıralarda CBInsights her yıl olduğu gibi 1 milyar dolar değere ulaşma potansiyeli yüksek olan 50 startup’ı listeledi.
Hangi alanlarda çalışan startuplar var diye listeye bakınca önce dikkat çeken büyük veri oluyor. Büyük veri startupları unicorn adaylarının yüzde 30’unu oluşturuyor. Bunları, toplam adayların yüzde 20’sini oluşturan fintech (finansal teknolojiler) startupları izliyor. Adayların kalan yarısı da sağlık, donanım başta olmak üzere farklı alanlara dağılıyor. Bu 50 unicorn adayının ülkelerine bakınca ise, her zaman olduğu gibi ABD yoğun bir liste görüyoruz. ABD’deki startuplar daha kolay izlenebilir olduğundan genel olarak aday listelerinde öne çıkıyorlar fakat sürpriz unicorn’lar farklı ülkelerden özellikle de gelişmekte olan ekosistemlerden çıkabiliyor. ABD dışında listede Çin, Hindistan, Arjantin, Singapur ve birkaç tane de Avrupa ekosistemi var. Unicorn adayları ile birlikte farklı ülkelerdeki startup ekosistemlerinden bahsetmeye başlamışken, Küresel Startup Ekosistemi 2020 Raporu geçtiğimiz günlerde Startup Genome tarafından yayımlandı. Raporun bizim için en dikkat çekici kısmı Türkiye’yi de değerlendirmeler arasında görmek oldu. İstanbul, gelişmekte olan startup ekosistemleri listesinde 16. sıraya yerleşti. Bu listede başka kimler diye kısaca bahsetmek yerimizi daha iyi algılamamızı sağlayacak diye düşünüyorum: Son yıllarda startup ekosistemi söz konusu olduğunda adını sıkça duyduğumuz Estonya, 14.sırada hemen üzerimizde yer alıyor. Dubai, 18.sırada bizden sonra geliyor. ABD’de her ekosistemin gelişmiş olduğunu söylemek mümkün değil, örneğin Philadelphia özellikle yaşam bilimlerinde yeni gelişen bir startup ekosistemi olarak bizim olduğumuz listede 8.sırada yer alıyor.
Raporun ana listesine yani öne çıkan en başarılı startup ekosistemlerinde ilk 30’a bakacak olursak, Silikon Vadisi ilk sıradaki yerini koruyor. Onu New York, Londra, Pekin, Boston, Tel Aviv sırasıyla izliyor. Peki bu ilk 30 ekosistem arasında yeni kimler var? Tokyo, Seoul, Shenzhen, Hangzhou ve Sao Paulo listeye yeni eklenenler olarak dikkat çekiyor. Yani ilk 30 ekosistem arasında Asya büyümeye devam ediyor. Dünyadaki en başarılı startup ekosistemlerinin yüzde 30’u Asya’da yer alıyor. Asya’nın bir önemli özelliği ise, yeni eklenen ekosistemlerin derin teknolojilerde öne çıkıyor olması. Bu yılki raporda yine derin teknoloji startuplarının artan önemine dikkat çekiliyor. Tokyo, Seoul, Shenzhen ve Hangzhou güçlü Ar-Ge’ye sahip derin teknoloji startupları söz konusu olduğunda dikkat çeken ekosistemler arasında.
Bugünün son noktası ise, yine akıllı uzmanlaşma olsun. Evet burada da akıllı uzmanlaşma kritik. Startup Genome raporundaki konulardan biri de bu. Akıllı uzmanlaşmanın yani hem ilgili ekosistemde potansiyeli yüksek hem de globalde büyüme potansiyeline sahip alanlar hangileri diye bakmanın önemine dikkat çekiliyor. Startup ekosistemleri arasında öne çıkan Seoul’de tam da böyle bir akıllı uzmanlaşmaya yönelik çalışma yürütülüyor. Güney Kore bu işi çok iyi bilir hatırlarsanız. Seçim yapmak, akıllı uzmanlaşma stratejisi tasarlamak ve uygulamak onların işi. Bir ara Güney Kore’nin her dönemin sağmal ineği olan sektörleri seçme tecrübesini Güven Sak da burada çokça yazmıştı ve her yerde de Güney Kore anlatmıştık. Startup ekosistemi söz konusu olduğunda da benzer şekilde ilerliyor gibi duruyorlar.