Bu kayıp ayıp mı?

Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ

2020 yılı dış ticaret verileri Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayınlandı.

Genel ticaret sistemine göre ihracat, 2020 yılı Ocak-Aralık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %6,3 kayıpla 169 milyar 482 milyon ABD doları oldu.

Sohbetimizin başlığında “Bu kayıp ayıp mı” diye sormuştuk…

Cevabımız “Kesinlikle hayır” olacaktır.

Aslına bakarsanız 2020 yılının kendisi başlı başına bir kayıptır dersek, pek de yanılmış olmayız.

Bizde Mart 2020 gibi resmiyete kavuşmuş olsa da Covid-19 sıkıntısı, diğer ülkelerde daha önce sahneye çıkmıştı. Bizim sahnemizde de yer almasından sonra küresel çapta doğurduğu sıkıntılara ortak olmamamız olası değildi.

Seyahat kısıtlamaları ve sıkılaştırılan gümrük kontrolleri gibi önlemler, insan hareketlerini olduğu kadar ve belki de daha fazla küresel mal hareketlerinin önünde ciddi bir engel oluşturdu.

Etkilenmeyen tek şey ve hatta daha da gelişen ve artan unsur iletişim oldu.

İletişimin artışında, insani hareketlerin kısıtlanması sonucu artış gösteren uzaktan çalışma konusunun katkısını yadsımak olası değildir.

Artan elektronik/dijital ortam kullanımı ile siber güvenlik ihlalleri de artış gösterdi.

Her ne kadar kısıtlamalar mal hareketlerinin önünde engel olsa da e-ticaretteki artış yüz güldürdü. Ancak “Ülkemiz, küresel e-ticaret artışından gereken payı aldı mı” diye sorarsanız, maalesef buna olumlu cevap veremeyeceğim. Kuşkusuz e-ihracatta artış oldu amma bunun daha yüksek rakamlara ulaştırılması bizim elimizde.

Bütün bu küresel engellere karşın Ticaret Bakanlığımız ciddi hamleler yaparak, “Sanal Fuar, Sanal Ticaret Heyetleri, E-Ticaret sitelerine bireysel üyelik” gibi, fiziksel engelleri aşabileceğimiz tedbirleri devreye aldı. “2573 Sayılı Pazara Girişte Dijital Faaliyetlerin Desteklenmesi Hakkında Karar” içerisinde detaylarını bulacağınız tedbirlerin getirilerini küçük çapta görsek de ilerleyen zamanlarda daha fazla olacağını ümit ediyorum.

Küresel çapta yaşanan sıkıntılardan ülkemizin payına düşen kısmına bakarsak, yurt içinde yaşadıklarımıza kıyasla, ihracatımızın % 6,3 kayıp yaşaması “Ayıp değil bir başarıdır.”

Burada küçük bir uyarıda bulunmak isterim…

E-ticaret, özellikle küçük çapta ticaret yapmak isteyen mikro işletmeler için biçilmiş kaftandır.

Bunlara, ticaret yapma olanağı sağlayan e-ticaret platformları da bu işin yapılacağı yerdir.

Ayrıca, ihracat bilincinin ve ihracatın refahımıza katkısının ülke çapına yayılması için oldukça uygun bir araçtır.

Ancak…

İhracatımızın artış beklentilerini buna bağlamak ciddi bir hata olur.

Bunu neden söylüyorum?

E-ihracat konusu, yaygın bir biçimde gündemde yer alıyor ve bazı çevrelerce KOBİ'ler için bir çözüm imiş gibi sunuluyor.

Bu doğru bir tutum değildir.

KOBİ'lerin ihracat konusunda bilinçlendirilmeleri, dijital olanakları kullanarak çalışmalarının sağlanması, ihtiyaç duydukları desteklerin zamanında verilmesi ile ihracat yeterliliklerinin arttırılması gereklidir.

Tüketim ürünleri yapanların e-ihracat ile de piyasada olmaları bilinilirliklerinin arttırılması açısından önemlidir.

Amma ve lâkin makul büyüklükteki bir KOBİ'nin ve özellikle sanayi ara malları üretenlerin e-ihracat ile ayakta kalabilmesi mümkün değildir.

Amaca uygun olarak seçilen araç bizi hedefe götürür…

Tüm yazılarını göster