Abdullah KİRAZ
YMM / Bağımsız Denetçi
Kıymetli okurlarım bu hafta sizlerle YENİ VARLIK BARIŞI uygulamasında dikkat çeken bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Yeni varlık barışı uygulamasının detayları hakkında bilgi sahibi olmak isterseniz Gelir İdaresi Başkanlığı’nın konuya ilişkin hazırlamış olduğu rehbere, tablo ve diğer çalışmaları (https://www.gib.gov.tr/node/160433) linkinden göz atmanızı ve konuya ilişkin daha önceden bu köşede kaleme aldığım aşağıdaki yazılarımı incelemenizi tavsiye ederim.
https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/yeni-varlik-barisinda-one-cikan-hususlar/662770
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yayımladığı rehber, tablo ve inografikler yeni varlık barışı uygulamasının rahat anlaşılır olmasına önemli katkılar sağlıyor. Bu çalışmaları yürüten bürokratlarımıza teşekkürler…
Yeni Varlık Barışı Uygulamasına Özet Bakış:
Yeni varlık barışı uygulamasına ilişkin kanuni düzenleme ile ;
imkan sağlanmaktadır.
Gerçek ve tüzel kişiler, yurt dışı ve yurt içi yeni Varlık Barışı uygulamasından 31 Mart 2023 tarihine kadar bildirim veya beyanda bulunmak suretiyle yararlanabileceklerdir.
Yurt dışındaki söz konusu varlıkların Türkiye’ye getirilebilmesi için vergi mükellefi veya Türk vatandaşı olma zorunluluğu bulunmamakta olup düzenlemeden herkes yararlanabilecektir.
Banka ve aracı kurumlara bildirilen yurt dışındaki varlıkların değeri üzerinden;
oranında hesaplanacak vergi, bildirim esnasında banka ve aracı kurumlara peşin olarak ödenecektir.
Bildirilen varlıkların, Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılan hesaplarda en az bir yıl süreyle tutulması halinde vergi %0 olarak uygulanacak ve peşin olarak ödenmiş olan vergi bildirim sahibinin ilgili vergi dairesine başvurusu üzerine kendisine iade edilecektir.
Vergi dairelerine beyan edilen yurt içi varlıkların değeri üzerinden %3 oranında vergi tarh edilecek ve bu vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecektir. Gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanlar da beyan dışındaki diğer şartlar aranmaksızın varlıklarını beyan edebilirler.
Beyan edilerek işletme kayıtlarına alınacak taşınmazların işletmeye devrine ilişkin tapuda yapılacak işlemlerden harç alınmayacaktır. Ayrıca, taşınmazların işletmeye devri, elden çıkarma sayılmayacak ve değer artış kazancı hesaplanmayacaktır.
Bildirilen veya beyan edilen varlıklara isabet eden tutarlara ilişkin hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır.
Gelelim bugünkü yazımızın ilgi çeken başlığına konu olan husus irdelemeye:
Bu Hesap Hangi Hesap?
Yeni varlık barışı uygulamasında, yurtdışında bulunan ve kapsamda olan varlıklarını banka veya aracı kurumlara bildiren gerçek veya tüzel kişiler, varlıkların bildirim tarihinden itibaren en geç 3 ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılan bir hesaba transfer edilmesi şarttır.
Varlıkların Türkiye’ye getirilmesi (belli bazı durumlarda getirilmiş sayılması) veya banka veya aracı kurumlarda mevcut veya yeni bir hesaba transferinde uygulanacak esaslara ilişkin olarak Genel Tebliğin (https://www.gib.gov.tr/bazi-varliklarin-ekonomiye-kazandirilmasi-hakkinda-genel-teblig-seri-no-1-1) Yurt dışında bulunan varlıkların Türkiye’ye getirilmesi başlıklı 4 üncü maddesinde detaylı olarak açıklanmış olması nedeniyle bu yazımızda bu detaya girmeyeceğiz.
Dikkatinizi çekmek istediğim konu, özellikle yurtdışındaki varlıklarını bildiren ve bildirim zamanına göre kademeli olarak indirimli vergi uygulamasından yararlanan gerçek veya tüzel kişilerin, bu ödedikleri vergi tutarını belli bir koşulun gerçekleşmesi kaydıyla kendilerine iade edilebilecek olması ile bağlantılıdır.
Bu konuyla ilgili Kurumlar Vergisi Kanunu’nun Geçici 15 inci maddesinin (6) nolu fıkrasında aşağıdaki hüküm yer almaktadır:
6) Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak bildirim sahibinden bildirilen varlıkların değeri üzerinden 30/9/2022 tarihine kadar yapılan bildirimler için %1, 1/10/2022 tarihi ila 31/12/2022 tarihi (bu tarih dahil) arasında yapılan bildirimler için %2, 31/3/2023 tarihine kadar yapılan bildirimler için %3 oranında peşin olarak tahsil ettikleri vergiyi, bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan eder ve aynı sürede öderler. Şu kadar ki vergi oranı; bildirilen varlıkların, Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılan hesaplara transfer edildiği veya yurt dışından getirilerek bu hesaplara yatırıldığı tarihten itibaren en az bir yıl süreyle tutulması halinde %0 olarak uygulanır. Bu takdirde, banka ve aracı kurumlar tarafından bildirim esnasında tahsil edilerek vergi dairesine ödenen vergi, bildirim sahibinin ilgili vergi dairesine başvurusu üzerine iade edilir.
Bu hükme bakıldığında yurtdışındaki varlıkların bildirimi nedeniyle başlangıçta ödenen vergiler; söz konusu varlıkların Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılan hesaplara transfer edildiği veya yurtdışından getirilerek bu hesaplara yatırıldığı tarihten itibaren en az bir yıl süre ile bu hesaplarda tutulması durumunda, vergi dairesince ilgilinin başvurusu üzerine iade edilebilmektedir.
İşte bu noktada sorulması gereken muhtemel sorular, belirsizlikler şunlar olabilir:
Bu muhtemel sorularımızın cevabının olup olmadığını araştırmak adına, Yeni Varlık Barışı Uygulamasına ilişkin Genel Tebliğe baktığımızda; “Yurt dışında bulunan varlıkların bildirimine istinaden tahsil edilen vergilerin bildirim sahibine iadesi” başlıklı 6 ncı maddesinin 1 inci ve 8 inci fıkralarında yer alan aşağıdaki açıklamaların konuya kısmen açıklama getirmekte olduğunu görüyoruz:
MADDE 6- (1) Yurt dışında bulunan ve madde kapsamında bildirime konu edilen varlıkların, Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlardaki hesaplara transfer edildiği veya yurt dışından getirilerek bu hesaplara yatırıldığı tarihten itibaren en az bir yıl süreyle bu hesaplarda tutulması halinde, bildirilen varlıkların değeri üzerinden madde kapsamında uygulanması gereken vergi oranı %0 olarak dikkate alınacaktır. Bu durumda, banka ve aracı kurumlar tarafından tahsil edilerek vergi sorumlusu sıfatıyla vergi dairesine ödenen vergiler, bildirim sahibinin Ek-4’te yer alan form ile düzeltme zamanaşımı süresi içinde vergi dairesine başvurusu üzerine ilgilisine iade edilecektir.
…
(8) Bildirime konu edilip bu kapsamda banka ve aracı kurumlarda açılan hesaplara transfer edilen veya yatırılan varlıkların, banka ve aracı kurumlarda farklı mevduat, katılım ve yatırım gibi hesaplarda değerlendirilmesi iadeye ilişkin bir yıllık sürenin hesabını etkilemeyecektir.
Sorularımıza kısmen açıklık getirildiğini ifade ettim, zira ilk açılan hesap dışında FARKLI HESAPLARDA (mevduat, katılım ve yatırım gibi) da varlıkların değerlendirilmesi durumunun iadeye ilişkin bir yıllık sürenin hesabını etkilemeyeceğinin açıkça belirtilmiş ancak varlıkların farklı hesaplarda değerlendirilmesi işleminin nasıl gerçekleştirileceği, bir yıllık sürenin hesabının havale/eft veya nakit çekim-yatırma durumlarında nasıl etkileneceği, geçen sürenin hangi durumlarda birlikte dikkate alınacağı hangi durumlarda yeniden(sıfırdan) başlayacağı hakkında halen belirsizliklerin olduğunu değerlendirmekteyim. Şöyle ki; değerlendirme işlemi banka hesapları arasında havale veya eft suretiyle mi olmalıdır (bir başka ifade ile bankacılık sistemi dışına varlık hiç çıkmamalı mıdır) yoksa ilk hesaptan nakit çekim yapılıp aynı gün dahi olsa başka yeni bir banka, aracı kurum veya katılım bankası hesabına veya hesaplarına elden nakit olarak yatırılması halleri de varlığın farklı hesaplarda değerlendirilmesi olarak değerlendirilecek midir?
Bu kalan belirsizliklerimizin cevabının Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanan rehber, tablo ve inografiklerde olup omadığına da baktığımızda açıkça bu hususlarla ilgili tatmin edici cevapları göremediğimi ve bu çerçevede yer verdiğimiz muhtemel sorulara (belirsizliklere), yönelik yeni idari değerlendirmelerin özellikle genel tebliği, rehber, soru ve cevaplar ve tablo ve inografik çalışmalarda yer verilmesinin yararlı olacağını belirtmek isterim.
Konuya ilişkin kanaatlerimizi de yapılacak idari değerlendirme ve çalışmalara katkı sunmak amacıyla aşağıda paylaşmak isterim:
Cevabımız: Genel Tebliğin 6 ncı maddesinin 8 inci fıkrasında konu açıklığa kavuşturulmuş olup, FARKLI mevduat, katılım ve yatırım gibi hesaplarda değerlendirilmesi iadeye ilişkin bir yıllık sürenin hesabını etkilemeyecektir.
Cevabımız: Kanun ve Genel Tebliğ düzenlemelerinde “Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılan hesaplara transfer edildiği veya yurt dışından getirilerek bu hesaplara yatırıldığı tarihten itibaren en az bir yıl süreyle tutulması halinde…” cümlesinde yer alan HESAP ifadeleri ÇOĞUL olarak ifade edilmiştir. Bu nedenle BİRDEN FAZLA banka (katılım bankaları dahil), aracı kurum HESABINA da varlıkların yatırılması mümkün olduğunu düşünmekteyim.
Cevabımız: ilk yatırılan hesap veya hesaplardan bir yıllık süre içinde başka bir veya birden fazla banka, aracı kurum veya katılım bankası hesabına transfer işleminin, Genel Tebliğin 6 ncı maddesinin “…farklı mevduat, katılım ve yatırım gibi hesaplarda değerlendirilmesi iadeye ilişkin bir yıllık sürenin hesabını etkilemeyecektir.” cümlesinin iade hakkını ortadan kaldırmayacağı, ilk hesapta ve diğer hesaplarda geçen sürelerin 1 yıllık sürenin hesabında birlikte dikkate alınacağını ve hesaplarda bir yıllık değerlendirme süresi geçtikten sonra iadenin alınmasına engel teşkil etmeyeceğinin ifade edilmekte olduğunu değerlendirmekteyim. Ayrıca bu tespitimiz çerçevesinde bir yıllık sürenin de yeniden (sıfırdan) başlamayacağını, ilk ve sonraki hesaplarda geçen sürelerin birlikte dikkate alınması gerektiğini değerlendirmekteyim.
Cevabımız: İlk yatırılan veya transfer edilen hesaptan paranın nakit olarak çekilmesi ve aynı gün dahi olsa başka bir banka, aracı kurum ya da katılım bankasına yatırılması halinde de iade hakkının ortadan kalkmayacağı, ancak iadeye hak kazanma tarihinin yine yukarıda yaptığımız açıklamalarda olduğu gibi, ilk hesap/hesaplarda geçen süre ile daha sonra (aradan bir gün veya daha fazla zaman geçmesi de söz konusu olabilir) diğer hesaplarda geçen değerlendirme süreleri toplamının bir yılı aştığı tarihten itibaren doğacağını değerlendirmekteyim. Burada farklı görüşler olması muhtemeldir. Bir görüş; ilk yatırılan hesap veya hesaplardan varlık unsurlarının nakit çekilmemesi, tamamen bankacılık sistemi içinde kalınması, diğer başka hesaplara havale veya eft vb. bankacılık sistemi yoluyla transferin yapılması gerektiği, varlık unsurları çekildikten sonra başka hesaplara yatırılan varlık unsurunun ilk çekilen varlık unsuru olup olmadığının net olarak anlaşılamayacağı ve bu nedenle bir yıllık süreden önce varlığın ilk hesaplardan çekilmesi halinde iade hakkının ortadan kalkacağı yönünde olabilir. Ancak Kanun ve Genel Tebliğ düzenlemelerinde bu hususta net bir açıklamaya yer verilmediğinden, banka, aracı kurum veya katılım hesaplarında geçen toplam değerlendirme süresinin (ara zamanlarda kesintiye uğrasa dahi) bir yıllık süreyi geçmesi halinde varlık bildiriminde bulunan gerçek veya tüzel kişilerin ödedikleri vergiyi iade almaya hak kazanacaklarını değerlendirmekteyim. Ancak yukarıda da ifade ettiğim üzere, bu ve benzer belirsizliklerin Gelir İdaresi Başkanlığı’nca yapılacak özellikle genel tebliğ, rehber, soru ve cevaplar ve tablo ve inografik çalışmalarında yer verilmesinin yararlı olacağını tekrar belirtmek isterim.