Bu günlerde yazmak kolay değil… 

Hasan ARDIÇ Dünyada Ekonomi

Bu günlerde yazmak o kadar kolay değil. Tabii eğer dişe dokunur bir şeyler yazmak isterseniz. Benim işim, mesleğim İktisat. En sevdiğim ve sürekli ilgilendiğim konuların başında hep İktisat (Ekonomi) vardır. Dostlarım bilirler hobi bakımından epey zengin bir portföyüm de var.

Aşağı yukarı 2019 yılının sonundan bugüne, maalesef hep karamsar ekonomi yazıları yazmak zorunda kaldık. Bu hepimiz için herhalde böyle. COVID-19, küresel ekonomilerdeki problemler yumağı, Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimin savaşa dönüşmesi.

Gerçekçi olup, olanları ekonomi açısından doğru haliyle yazarsanız, mutlu bir yıl, hatta mutlu son üç yıl geçiremediğimiz ortada, gayet açık ve net. Tabii bu arada çok nadir de olsa ekonomi haberi olması itibariyle mizah anlayışımızın da geliştiği ortada, bunu saklamak olmayacak.

Sadece küresel ekonomiler değil, ulusların tamamına yakını, bu sorunları ve ayrıca her ulus kendi koşullarında ek sorunları da her gün yaşıyor. Espriler üretiliyor, en fazla üretim de galiba bizde… 

Bir an için bunu da bir kenara bırakalım. Yazılı ve görsel medyada, sosyal medyada gerçekten her gün bu konular defalarca ve gün boyu, hatta akşam programlarında da devam ediyor. Bir taraftan, incir çekirdeğini dolduramayacak nitelikteki programlar yerine bunlar olsun diyoruz, diğer taraftan da aynı şeylerin tartışılmasından da sıkılıyoruz. Kullanılan üslup

Tabii bir de bu durumda, her şeyi, her konuyu bilen ne kadar çok sayıda uzman (!) varmış ki insan hayrete düşüyor. Bazı TV kanallarında strateji uzmanı namı ile tahta başına geçip ders verir gibi yapanlar bile var, hem de kendi uzmanlık (!) konularının tamamen dışında…

Bunu da bir kenarda tutalım. Ama, bir sertlik var ki, işte o çok itici ve tabii sevimsiz oluyor. Bir konuyu hakikaten bilenlerin yüksek perdeden tartışmaya, bağırış çağırış anlatmaya çalışması çok anlamsız. 

Tabii bir de kullanılan üslup son derece önemli. Bunu bir ara rating uğruna TV kanallarının teşvik ettiğini sanırdım, zaten öyle de söylenirdi. Ama zamanla bunun doğru olmamasını istedim. 

Sonuç olarak; TV kanalına göre, işlenen konunun ne olduğuna bağlı olarak bu durumlar farklılaşır gibiyse de aslında temelde aynı…

Toplumun ekonomik gidişin göstergelerinden de okunduğu ve büyük sayıda bir kitlenin yaşamında karşılaştığı geçim zorluğu ve hemen yanında işsizlik gibi temel yaşamsal sorunları var ve şimdilik her geçen gün de sorunlar katlanıyor. Çözüm tabii ki aranıyor olsa da bazı sorunların ileri atılıyor olmasının ortada olması, umutların giderek tükendiğine işaret ediyor.

Esasen en kötüsü de umutsuzluk… Bu sarmaldan hızla çıkmak lazım, lazım da o güç an itibariyle yok, ya da kalmadı artık. Burası önemli; umut yok olursa, birçok şey de yok olur. Bu nedenle umudu yok etmemek gerek. Toplumda bir konsensüs oluşması, oluşturulması lazım. 

Bu andan itibaren olabilecekleri, en basit haliyle şöyle sıralayabiliriz; bugün 20 Aralık olduğuna göre yılın bitimine 11 gün kaldı. Ancak tabii yılı bitirmek demek takvim itibariyle bitirmekse, evet 11 gün var. Ama yılın bitimi biraz daha sallanacak. Bir kere önce şu bir türlü tespit edilemeyen asgari ücret konumuz var. Asgari ücret tespit komisyonumuz var, ama asgari ücret bir türlü tespit edilemedi… Galiba 3. veya 4’üncü oturum 20/12’de, ancak henüz asgari ücret adına bir sayı telaffuz edilmedi…

Sonra bir takım istatistikler açıklanır; Göze hoş gelen sayılar, oranlar büyük fontta, mecburiler daha küçük fontta yazılır. Baz etkisiyle de olsa enflasyonun düştüğü söylenir. İşsizlikte de 0,0X’lik istihdam hacminin arttığı söylenir. Bol umut verilir (ki abartılı olmamak kaydıyla umut verilmesini doğru bulanlardanım.) Demeçler, biraz itiraz, biraz kabul, yıl biter. Bu gidişatın çok dışında olabilecek fazla bir beklentim yok. Ancak asgari ücret konusunda greve  gidilmemesini temenni ediyorum. Hem emekçiler haklarını alsınlar, hem de ekonomi daha da zora girmesin diye. Girmeye hazırlandığımız 2023 yılı, Cumhuriyetimizin 100. yılı olacak. Bu kadar ağır geçen üç yılın toparlanma yılı olacak. Genel seçim yılı olacak. Umarım ve dilerim ki güzel bir yıl geliyor olsun.

Tüm yazılarını göster