Ülke olarak zor zamanlardan geçiyoruz. Enflasyon bel büküyor, işletmeler finanssız, döviz, faiz kıpır kıpır. Voleybol takımımızın Avrupa Şampiyonası parıltılı başarısı, her birimize öyle iyi geldi ki… Adeta çöl ortasında susuzluktan kırılırken vaha bulmuş gibi sevindik, coştuk, gururlandık, umutlandık.
Bu coşku seli içinde benim kafama taktığım şu oldu; Filenin Sultanları, bizim başarımız… Demek ki başarabiliyoruz. Üstelik bu kupayı her birimiz kaldırmış gibi de sevindik. İyi de neden bu başarıyı çoğaltamıyor, bundan ilham alamıyor ve diğer kurumlarımızda yineleyemiyor, tekrarlayamıyoruz?
BEN DE BAŞARABİLİRİM, EĞER…
Bana göre Filenin Sultanları, bize ilham verebilmelidir. Bunu bir spor başarısı olarak damgalayıp gurur galerimize asmakla yetinmeyip acaba “ben de başarabilirim, eğer…” sorgulamasını yapmalıyız. Eminim ki pek çok bebek bekleyen aile, doğacak çocuklarına bu yıldızlarımızın adlarını verecektir.
Diyorum ki bundan fazlasını yapalım ve Filenin Sultanları zaferini masaya yatırıp, bundan kendimize vazife çıkaralım. Misal bölgesel güç olmak isteyen, küresel iddiası bulunan şirketlerimizin yönetim kurulunda Filenin Sultanları vakası (case) tartışılmalı, kendimize çıkarılacak dersler aranmalıdır.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Kimler bize ilham verebilir?
Sahada başarıyı sahneye koyan altın kızlarımız… Gizem Örge (Libero), Cansu Özbay (Pasör), Melissa Vargas (Pasör Çaprazı), Hande Baladın (Smaçör), Aslı Kalaç (Orta Oyuncu), Eda Erdem Dündar (Orta Oyuncu), Zehra Güneş (Orta Oyuncu), İlkin Aydın (Smaçör), Elif Şahin (Pasör), Ebrar Karakurt (Smaçör), Simge Aköz (Libero), Kübra Akman (Orta Oyuncu), Derya Cebecioğlu (Smaçör), Ayça Aykaç (Libero) ve bu yıldız kadronun orkestra şefi; Daniele Santarelli…
Bize nasıl ilham verebilirler?
Bize sadece kupa kazandırmadılar, başarının yolunu aydınlattılar. Belki de bu ekibi, başarıya götüren yöntemleri, bizzat kendilerinden dinleyebilir, ekip çalışmasının maksimum verimi nasıl artırılabilir, ahenk, özveri, aidiyet gibi temel bileşenler nasıl yönetilebilir konuların da yardımları istenebilir. Misal Eda Erdem Dündar’ın sahadaki performansı, şirketlerin takım liderleri için idol dahi olabilir.
not:
FİLENİN SULTANLARININ BAŞARI KODLARI
Gayret: Kabiliyet çok şeydir ama gayret her şeydir. Yeteneklileri bir takımda toplayabilirsiniz. Bunu transfer, imkân, para ile yapabilirsiniz. Ancak bu yetenekleri sizin için gayrete razı etmek, başka bir haslet gerektirir. Buna liderlik diyoruz. Kurumunda Eda Erdem Dündar’lar var mı?
İçselleştirilmiş disiplin; Sürdürülebilir gayret, ancak ve ancak disiplin ile mümkündür. Filenin Sultanları’nda göze çarpan özelliklerden biri budur. İçselleştirilmiş disiplin ile herkes sorumluluğunu yerine getirir, ayrıca gözetmene ihtiyaç duymaz. Kurumunda siz olmadan disiplin sağlanıyor mu?
İşbirliği, iş bölümü; Çalışma arkadaşını “istekleriyle arasında duran” gibi görmeyip, onu kendisinden sayan anlayış, mucize başarıların temel dinamiğidir. Filenin Sultanları’na bakın; her biri ötekini kıskanmak şöyle dursun, onun başarısı için can atar haldedir. Kurumunda bu içtenlikli işbirliği var mı?
Organizasyon becerisi; Oyun kuran lider, acaba bir stratejiye sahip mi? Sahada işler kötü gittiğinde B, C, hatta Z planı hazır mı? Geleceği okuyabiliyor mu? Takım üyelerini hangi derinlikte tanıyor? Kurumunda kaç Daniele Santarelli var?
Liyakat; Formayı hak edene vermiş Filenin Sultanları… Antrenörün yakınıdır, bakanın şeyidir, partinin sevdiğidir, türbanlıdır, bizdendir dememişlerdir. Tek adamlıktan şikâyet eden sen, acaba kurumunda pozisyonlara yakınlarını, tanıdıklarını mı getirdin yoksa liyakatli sende kendini var edebiliyor mu?