Av. Begüm Yavuzdoğan Okumuş
Av. Yalçın Umut Talay
Gündeme ‘Dezenformasyon Yasası’ olarak gelen kanun, 18 Ekim 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. İnternet erişimine sahip abone ve kullanıcılara, işletmecilerden veya sağlanan internet hizmetinden bağımsız olarak kamuya açık bir yazılım vasıtası ile sunulan, sesli, yazılı, görsel iletişim kapsamındaki kişiler arası elektronik haberleşme hizmetleri sağlayan tüm OTT hizmet sağlayıcılar için yeni dönem 18 Ekim 2022 tarihi itibariyle başlamış oldu. Başta yetkilendirme yükümlülüğü olmakla birlikte şebekeler üstü hizmet sağlayıcıları (OTT hizmet sağlayıcıları) ilgilendiren düzenlemeler için bir geçiş süreci öngörülmedi.
Öte yandan, henüz Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından ikincil düzenlemelerin yapılmamış olması nedeniyle uygulamada belirsiz bir geçiş sürecinin de başladığını söyleyebiliriz.
OTT hizmet sağlayıcılar için yeni yükümlülükler
Kanun taslağının OTT hizmet sağlayıcılar için öngördüğü hükümler mecliste minör değişiklikler yapılarak kabul edildi.
Özetle, OTT hizmet sağlayıcıların aşağıdaki yükümlülüklere uyması gerekmektedir:
- OTT hizmet sağlayıcılar Türkiye’de kurdukları anonim şirket ya da limited şirket statüsündeki tam yetkili temsilcileri vasıtasıyla BTK’ya yetkilendirme başvurusunda bulunmalı ve BTK tarafından yetkilendirilmelidir. Yetkilendirilmemiş OTT hizmet sağlayıcılar Türkiye’deki kullanıcılara hizmet sunamayacaktır.
- OTT hizmet sağlayıcılara tüketici hakları, (yurtdışı veri aktarımı konusu da dahil) kişisel verilerin korunması, hizmet kalitesi, raporlama yükümlülükleri vb. yükümlülükler ile mali bir takım yükümlülükler getirilebilir. Ayrıca, her ne kadar taslakta açıkça yer alan bildirim yükümlülüğü kaldırılmış olsa da OTT hizmet sağlayıcılara Türkiye’deki aktif bireysel ve kurumsal kullanıcı sayısı, sesli arama sayısı ve süresi, görüntülü görüşme sayısı ve süresi, anlık mesaj sayısı ve BTK’nın belirleyebileceği diğer bilgileri, BTK’nın öngöreceği periyotlarla BTK’ya bildirme yükümlülüğü de getirilebilir. Mevcut işletmecilerin de tabi olduğu benzer bildirim yükümlülükleri bulunmaktadır.
Yetkilendirme ve BTK tarafından belirlenen diğer yükümlülüklere uymayan OTT hizmet sağlayıcılara 1 milyon TL’den 30 milyon TL’ye kadar idari para cezası uygulanması öngörülmektedir (bu cezalar da 2023 itibariyle belirlenen yeniden değerleme oranı çerçevesinde %122,93 oranında artabilir). İdari para cezalarını süresinde ödemeyen ve BTK’nın ihtarına rağmen yükümlülüklere aykırı davranmaya devam eden OTT hizmet sağlayıcılar, internet trafik bant genişliğinin %95’ine kadar daraltılması veya ilgili uygulama veya internet sitesine erişimin engellenmesi yaptırımları ile de karşılaşabilir.
Beklenen gelişmeler
Başta yetkilendirme yükümlülüğü olmak üzere Elektronik Haberleşme Kanunu’na eklenen maddeler 18 Ekim 2022 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olsa da geleneksel elektronik haberleşme hizmeti sağlayan işletmecilere uygulanan yetkilendirme rejiminin OTT hizmet sağlayıcılar açısından doğrudan uygulanabilir nitelikte olmadığı düşünülmektedir. Aksi halde, mevcut işletmecilere uygulanabilecek benzer yükümlülüklerin OTT hizmet sağlayıcılar için de yetkilendirme şartı olarak düzenlenmesi, OTT hizmet sağlayıcılar açısından Türkiye’de bir ofis bulundurma, personel istihdam etme ve Türkiye’de mukim bir yetkili atama gibi pek çok yükümlülüğü beraberinde getirebilir.
BTK’nın ikincil düzenlemeler yaparak ve çeşitli kararlar alarak bu hizmet sağlayıcıların tabi olacağı yükümlülüklerin çerçevesini çizmesi beklenmektedir. BTK’nın ikincil düzenlemeler ve kararlar ile aşağıdaki konuları düzenlemesi bekleniyor:
- Yetkilendirme Yükümlülüğü: Hangi OTT hizmet sağlayıcıların yetkilendirme yükümlülüğüne tabi olacağı ve yetkilendirme koşulları BTK tarafından belirlenebilir. Avrupa Elektronik Haberleşme Kanunu olarak bilinen 2018/1972 sayılı Avrupa Birliği (AB) Direktifi kapsamında yapılan ‘kişiler arası iletişim hizmetleri’ tanımı çerçevesinde iletişim hizmetlerinin sunulan asıl hizmetin tali bir unsuru olduğu OTT hizmetlerin kapsam dışında olduğuna karar verilebilir. Ayrıca BTK’nın ikincil düzenlemeler ile birlikte OTT hizmet sağlayıcılara yetkilendirme başvurusunda bulunmak için bir süre tanıyacağı da tahmin edilmektedir.
- Diğer Yükümlülükler: BTK geleneksel işletmecilere uygulanan hangi hak ve yükümlülüklerin OTT hizmet sağlayıcılara da uygulanabileceğini belirleme yetkisine sahiptir. Bu kapsamda başta bildirim yükümlülüğü gibi pek çok yükümlülüğün de OTT hizmet sağlayıcılar için geçerli olması beklenmektedir. BTK bu yükümlülüklerin OTT hizmet sunumunun niteliğine göre farklı şekilde uygulanmasına da karar verebilir. Taslak kanunda vurgulanan, ancak yasalaşan maddede yer almayan hükümler BTK için bir referans noktası olabilir. Bu kapsamda BTK, OTT hizmet sağlayıcının Ulusal Numaralandırma Planında yer alan numaralar ile haberleşme imkânı sunup sunmadığı, Türkiye’deki kullanıcı sayısı veya günlük erişim sayısı gibi kriterleri baz alabilir. Numaralar ile iletişim hizmeti sunan, kullanıcı sayısı ya da günlük erişimi belirli bir eşiğin üzerinde olan OTT hizmet sağlayıcıların daha ağır yükümlülüklere tabi olmasını bekliyoruz.
Sonuç ve öneriler
Yukarıda da belirtildiği üzere OTT hizmet sağlayıcıları ilgilendiren bu kapsamlı düzenlemeler için bir geçiş süreci kanunda öngörülmedi. BTK tarafından bir geçiş süreceği öngörüleceği düşünülse dahi bu sürenin tanınmaması ya da OTT hizmet sağlayıcıların tüm uyum sürecini tamamlayabilecekleri kadar uzun bir süre belirlenmemesi de mümkün. Pek çok konuda da OTT hizmet sağlayıcıların, geleneksel işletmeciler ile benzer yükümlülüklere tabi olması beklenmektedir.
Her durumda, OTT hizmet sağlayıcıların bu yeni dönemde yetkilendirme için Türkiye’de bir anonim şirket ya da limited şirketleri olması gerekecektir. Dolayısıyla, henüz Türkiye’de şirketi olmayan OTT hizmet sağlayıcıların şirket kuruluş işlemlerine en kısa süre içerisinde başlamasını öneririz.
Ayrıca, OTT hizmet sağlayıcılara hangi yükümlülüklerin uygulanabileceğine ilişkin ön çalışmalar yapılması da yararlı olacaktır. Geleneksel elektronik haberleşme hizmetleri sunan işletmecilere uygulanan yükümlülüklerin bu kapsamda analiz edilmesi ve olası bu yükümlülüklere hazırlanılması uyum sürecini hızlandıracaktır.