Geçen hafta bu köşede Telegram’ın sahibinin Paris’te tutuklanmasını ve Elon Musk’ın Twitter (X) üzerinden İngiltere’deki olaylarla ilgili Avrupa Birliği Komisyonu’nun üyeleriyle girdiği tartışmayı ele almış ve şöyle bitirmiştik: “Her devletin suç olarak gördüğü şeyler farklı. Fransa’da çocuk pornosu suç, öte yandan Hindistan’ın 28 eyaletinden 20’sinde de sığır kesimi yasak. Eğer Telegram, devletler arasında bir seçim yapacaksa bunu nasıl yapacak?...Ulus devletlerle teknoloji devleri arasındaki mücadele nereye evrilecek izleyip göreceğiz.” Bu hafta bu mücadelenin yeni perdesi Brezilya’da oynandı. Elon Musk’ın Twitter’ı artık Brezilya’da yasaklı. Gelin bakalım neler olmuş.
Öncelikle, Twitter’ı kapattıran Brezilya’lı yüksek mahkeme yargıcı Alexandre de Moraes’i tanıyalım. Kendisi kompleks bir karakter. Kariyerine Sao Paolu Hukuk Fakültesi’nde hoca olarak başlamış ve sonra Brezilya Sosyal Demokrasi Partisi’ne üye olmuş. Bu parti, Brezilya’daki sol hareketin, şimdiki başkan Lula’nın geldiği İşçi Partisi dışındaki, bir başka fraksiyonu. Moraes, Sao Paolo Eyaleti’nde içişleri bakanı olarak görev almış. 2016’da ise ülkenin Adalet ve İç Güvenlik Bakanı olmuş. O zamanlar Moraes hakkında yazıp çizenler onu “güç bağımlısı” olarak tanımlıyor. 2017’de, 49 yaşındayken, Devlet Başkanı Michel Temer tarafından Brezilya Federal Yüksek Mahkemesi üyeliğine atanmış. Brezilya’da yüksek mahkeme üyeleri, devlet başkanı tarafından atanıp Senato tarafından onaylanıyor. Bir kez atandı mı da 75 yaşına kadar görevde kalıyor.
Moraes’i dünya gündemine taşıyan hareketi ise 2022 seçimlerinde sağcı Başkan Bolsanaro’yu desteklemek için yalan haber yayan sosyal medya hesaplarını kapattırmak olmuştu. Brezilya’da bu kararları veren Yüksek Seçim Kurulu’nun başkanı, Yüksek Mahkeme başkanı tarafından yine Federal Yüksek Mahkeme’nin üyeleri arasından seçiliyor. Anlayacağınız Brezilya’da yargı, bayağı bir bağımsız! Seçimler sonrası Bolsanaro taraftarları Telegram üzerinden mesaj gruplarından örgütlenip başkent Brasilia’yı basınca bir süre Telegram da kapatılmıştı. Gördüğünüz gibi Brezilya’daki tartışmalarda da Telegram ve Twitter baş rolde.
Esas kıyametse, Elon Musk satın aldığı Twitter üzerinde hakimiyetini kurup 2023’te ismini X diye değiştirdikten sonra koptu. Yargıç Moraes, yalan haber yaydığını söylediği sağ görüşlü hesapları kapattırmaya devam etti. Musk ise Nisan 2024’te bu hesapları geri açtı. Bunu da attığı tvitle “Yargıç Moraes, Brezilya Anayasası’na ve halkına ihanet etmiştir, yargılanmalıdır!” diyerek ilan etti. Ardından da “Bizi susturmak için çalışanlarımızı hapse atmakla tehdit ediyor!” dedi. Brezilya başsavcısı da “Dünyanın en zengini de olsanız hukukun üzerinde olamazsınız!” minvalinde bir cevap verdi. Musk direnince, Moraes diğer silahlarını çekti. Sadece Twitter’ı kapatmakla kalmadı, Brezilya’daki Twitter çalışanlarının tutuklanabileceğini söyledi. Sonra da Elon Musk’ın uzaya uydu fırlatan şirketi Starlink’in Brezilya’daki varlıklarına haciz emri verdi. Bu arada not edelim, Starlink ABD’de halka açık bir şirket ve aslında sadece %40’ı Elon Musk’a ait.
Dün itibariyle Elon Musk, Yargıç Moraes’e boyun eğmiş görünüyor. Twitter, Brezilya’da kapandığı gibi Elon Musk’ın yönetimindeki Starlink de Brezilya’daki kullanıcılarının Twitter erişimini durdurdu. Elon Musk çalışanlarının tutuklanma riskini göze alamamış, Yargıç Moraes’in talimatları kendi üyesi olduğu Yüksek Mahkeme tarafından da onanınca şimdilik geri adım atmış görünüyor. Eminim ki, Musk, tvitlerle Moraes’e saydırmayı ve ilk fırsatta intikam almayı ihmal etmeyecektir. Geçen akşam baktığımda, Venezuela gibi Brezilya’nın da ABD’deki varlıklarına, mesela limanlardaki gemilerine el konulması gerektiğini yazıyordu.
Şimdi, bu kavganın kazananı kim? Evet, Yargıç Moraes kazanmış gibi görünüyor. Ancak Brezilya halkı kazandı mı? Brezilya’yı örnek alıp, başka ülkeler de sosyal medyayla ilgili tavırlarını sertleştirirse ne olacak? Brezilya’da yaşanan her şey hukuki görünüyor değil mi? Ama Yargıç Moraes’in kompleks kişiliğini incelediğinizde hukukun sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiği hızla bulanıklaşıyor. Freedom House’un demokrasi skorlarında Brezilya internet özgürlüğü indeksine göre 100 üzerinden 72 puan alarak kısmen özgür (partly free) bir ülke olarak sınıflandırılırken, Türkiye ise 30 puanla özgür olmayan (not free) bir ülke olarak kategorize ediliyor. Ama bakın, Türkiye’de Twitter hâlâ açık. Demek ki, sosyal medya çağında demokrasi ve hukukun sınırlarına dair küresel ölçekte net çizgiler çizmek çok da kolay değil!