Borusan Cat 26 yıllık tarihinin en iyi performansını pandemide gerçekleştirdi

Fatoş KARAHASAN Markalar & İçgörüler

Borusan Cat, 26 yıldır farklı ülkelerdeki 164 temsilcisi ile dünyanın en büyük iş makineleri ve endüstriyel dizel motorları üreticisi Caterpillar’ın (Cat) Türkiye temsilciliğini yapıyor. Türkiye’nin yanı sıra Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Uzak Doğu Rusya’da Caterpillar’ın tek temsilcisi olan Borusan Cat, uluslararası bir firma olarak faaliyetlerimizi sürdürüyor. Tüm bu bölgelerde 3 bine yakın Borusan Cat çalışanı görev alıyor. Borusan Cat İcra Kurulu Başkanı Özgür Günaydın’la Dünya için kuruluşun dönüşüm yolculuğu hakkında konuştuk.

Kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz?

Borusan Cat olarak “Daha İyi Bir Dünya İçin Çözüm Üretiriz” anlayışını benimsiyoruz. İnsanı odak noktamıza alarak müşterilerimize değer yaratan çözümler üretiyoruz.

Biz sadece iş makinesi sektörünün bir oyuncusu değiliz. Endüstriyel motorların da farklı segmentlerde temsilciliğini yapıyoruz. Denizdeki çekici römorkların motorlarından yatların motorlarına, büyük kojenerasyon sistemlerine, ya da şehir hastanelerinin enerji sistemlerine, bütün endüstriyel tesislerdeki proje sistemlerine kadar, proje devreye alma ve işletmeye uzanan bütün hizmetleri veriyoruz. Şehir hastanelerinin kojenerasyon işlemlerinin yüzde %70’ini Borusan Cat olarak üstleniyoruz.

Pandemi dönemini nasıl geçiriyorsunuz?

26 yıllık Borusan Cat tarihinin en iyi senesini 2020’de yaşadık, 2021 yılında da performansımızı üst seviyede tutuyoruz ve bu yılı da tarihimizin en iyi yılı olarak kapatmayı hedefliyoruz:. 2020 yılında online satış kanalı üzerinden satışlarımızı 12 kat artırdık. Müşteri memnuniyeti ve çalışan bağlılığı skorlarımızı 2020 yılında en iyi seviyeye yükselttik. 2020 yılında konsolide satış rakamımız 5,5 milyar TL seviyelerine ulaştı.

Başarılı performanın gerisinde neler var?

Borusan Cat’in, Caterpillar içerisinde ön plana çıkmasının arkasında bir distribütörün ötesine geçmemiz, müşterilerimize satış öncesi ve sonrası süreçlerde değer yaratan komple bir çözüm üreticiye dönüşmemiz bulunuyor.

Bizim iş modelimiz 6 ülkede yaklaşık bir milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip. Çok kapsamlı bir iş ve işin temelinde “Seed, Growth, Harvest” modeli yatıyor. Ekiyorsunuz, ana ürünü satıyorsunuz ama ana üründen kâr etmek, bizim rekabetçi işimizde düşük bir olasılık. Bu nedenle de iş modeli, satış sonrası karlılığa dayanan bir model. Dolayısıyla temsilcilerin müşterilere farklı segmentlerde ulaşması çok önemli.

Bu yüzden iş alanımızda en büyük değeri satış sonrası süreç oluşturuyor. Bu alanda firmalar reaktif bir model izliyor.. Borusan Cat’te işlerimizi bu reaktif olan yaklaşımdan, müşterilerimizin işlerinde sürekliliği önceliğine alan pro-aktif bir yöne çevirdik.

Pazara getirdiğimiz en büyük yeniliğin, yaklaşımımızda ortaya koyduğumuz bu dönüşüm oldu. Bir anlamda oyunun kuralını değiştirdik.. İş sahalarının durmaksızın çalışmasını sağlamak adına oluşabilecek arızaları önceden tespit etmeye yoğunlaştık. Borusan Cat Exchange - B’Daha iş modelini devreye aldık.

Dijital dönüşümünüzü nasıl gerçekleştiriyorsunuz?

Dijital dönüşüm yolculuğumuza iki ana sütun koyduk. Bunlardan birincisi, en iyi müşteri deneyimini yaşatma hedefimizdi. Müşterinin işini kolaylaştırmamız çok önemli. Bunun başarılı örnekleri, B2C modelde çok var ama B2B’ye de gelmesi gerekiyordu. İkinci olarak da bizim hizmet etme maliyetimizi düşürecek; insana dayalı olan, vakit kaybettiğimiz alanlarda etkili olacak bir adım attık. Bununla ilgili farklı inisiyatifler belirledik ve yaklaşık 100 tane proje alanı çıkardık. Bunları önceliklendirerek, 40’a düşürdük ve bir yolculuğa çıktık

Tamamı Türk mühendislerden oluşan 44 kişilik Borusan Cat Ar&Ge merkezi kurduk.. Dijitalleşmenin bir sonucu olarak iş makinelerinde arızayı gerçekleşmeden tespit eden yapay zekâ uygulaması Müneccim ile iş makinelerinin yüzde 80’e yakın kısmı IoT ile donatıldı. Her gün bu makinelerin minimum 900 sensöründen milyonlarca satır veri akıyor. Sistem sayesinde arıza olasılığı yüzde 96’lara varan bir hassasiyetle ölçülebiliyor. Böylelikle makine parçaları bozulmadan, Revizyon Merkezlerinde iyileştirilmesi gereken komponentlerde sorunlar ortadan kaldırılıyor, revizyon süresince müşterilere ikame parçalar sağlanıyor. Bu sayede iş sahasının kesintiye uğramadan çalışmasına olanak tanınıyor.

Müneccim dışında ne gibi uygulamalarınız var?

Müneccim yanı sıra iş süreçlerini daha verimli kılmak adına finans ve muhasebe, pazarlama, operasyon, servis, planlama ve yedek parçada 150’ye yakın yazılım robotumuz bulunuyor.

Süreçlerde yazılım robotunun kullanıma alınmasının getirdiği hız ve verimlilik artışıyla birlikte yıllık 4.161 insan/gün tasarruf sağlıyoruz. WeKing uygulamamız dijital ve tek bir platformda teknisyen planlama, takip ve raporlama ile kapsamlı bir operasyon yönetimini gerçekleştiriyor.

Dijital Banko uygulamamız ile Borusan Cat müşterileri kendi ofislerinden ya da tesislerinde yer alan kiosklar üzerinden Borusan Cat çalışanlarıyla görüntülü görüşmeler gerçekleştirebiliyor.

Dijitalleşme pandemi döneminde büyük kolaylık sağladı şüphesiz...

Kesinlikle. Özellikle pandemi döneminde Borusan Cat tesislerine gelerek bizden hizmet alma olanakları kısıtlanan müşterilerimizin ihtiyaçlarını daha iyi anlamak ve şirketimizin çözümlerini detaylı bir anlatmak adına Dijital Banko’nun sunduğu görüntülü iletişim imkanı bize önemli bir avantaj sağladı.

Ar-Ge ekibimiz tarafından geliştirilen teknolojilerin fikri haklarını korumaya yönelik 1 ulusal ve 3 uluslararası patent başvurusunu 2020 yılında gerçekleştirdik.

Caterpillar içerisinde dijital dönüşümü başlatan ilk şirket olduk. Caterpillar’ın Dijital Konseyi’nin kurucu üyeleri arasında yer alıyoruz. Dijitalleşme istihdamımızı korumaya da destek oluyor. 2018 Ağustos ayında yaşanan kriz döneminde, hiçbir çalışanımızın işi tehlikeye girmedi.

Dijitalleşen iş hayatımız pandemi döneminde bir avantaja da dönüştü. Bugün ofiste çalışan insan kaynağımızın büyük kısmı artık ofis dışında çalışıyor. İç ve dış hizmeti tamamen dijitalleştirmiş durumdayız. Dış serviste müşterilerimiz talep etmediği takdirde, kâğıttan bağımsız çalışıyoruz. Çalışanlarımız sadece ellerindeki akıllı cihazlarla işi alıyor ve tamamlıyor.

30 ülkeden 200 kadın girişimci İstanbul’da buluştu

Dünya Girişimci Kadınlar Birliği’nin (FCEM) 68’incisi düzenlenen Dünya Kongresi, bu yıl ilk kez İstanbul’da yapıldı. KAGİDER ev sahipliğinde gerçekleşen kongre kapsamında, 30 ülkeden 700 milyar Euro’ya yakın sermayeyi temsil eden 200’e yakın kadın girişimci Türkiye’deki kadın girişimcilerle bir araya geldi. KAGİDER Başkanı Emine Erdem ve FCEM Dünya Başkanı Marie Christine Oghly’nin açılış konuşmalarını yaptıkları törende kongrenin ana sponsorluğunu üstlenen Garanti BBVA’nın Genel Müdürü Recep Baştuğ, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin katılımcıları birer video mesaj ile selamladı.

Marie Christine Oghly- Derya Yanık- Emine Erdem

KAGİDER Başkanı Emine Erdem, Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun verilerine göre, 2019-2020 döneminde pandemi nedeni ile kadın istihdamı %4,2 oranında azaldığını ve Dünya çapında yaklaşık 54 milyon kadının işini kaybettiğini hatırlatarak şu yorumu yaptı:

“Bugün tüm dünyada hükümetler ekonomiyi yeniden canlandıran, büyüten politikaları uygularken mutlaka kadınların enerjisinden yararlanmak zorundalar. Bu süreçte kadın girişimciler arasındaki dayanışma ve ilişkilerin güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Küresel düzeyde 5 milyon üyeye sahip olan Dünya Girişimci Kadınlar Birliği FCEM bu alanda dünyanın en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri. Kadın girişimciler için çok büyük bir güç ve avantaj oluşturuyor. Bu gücü hepimiz çok iyi değerlendirmeliyiz.”

Sosyal medyada güzellik baskısı 10-17 yaşlarda başlıyor

Dove yeni reklam kampanyası ile sosyal medyadaki güzellik baskısına dikkat çekerek, ebeveynleri Dove Özgüven Projesi’nin bir parçası olmaya davet ediyor.

3 Kasım 2021’de internet üzerinden yapılan bir basın toplantısında Sosyal Medyadaki Güzellik Baskısı Araştırması’nın öne çıkan verileri paylaşıldı. Ayrıca markanın reklam kampanyası ve lise çağındaki gençler için 2015’ten beri Türkiye genelinde yürüttüğü Dove Özgüven Projesi’nin beş yıllık sonuçları açıklandı.

Unilever Güzellik ve Kişisel Bakımdan Sorumlu Marka Müdürü Özge Acarbay Dove’un yeni kampanyasıyla ilgili olarak şunları söyledi: Sosyal Medyadaki Güzellik Baskısı adlı bir araştırma yaparak 10-17 yaş aralığındaki kızlarda bu baskının boyutlarını ele aldık. Araştırma sonuçlarına göre, 10-15 yaş arasındaki kızların yüzde 80’i, sosyal medyada filtre kullanarak görünümlerini en az bir kez değiştirdiklerini söylüyor. Yüzde 69’u, sosyal medyada fotoğrafını paylaşmadan önce filtre veya uygulama kullanarak dış görünümünü değiştiriyor. Her 5 kızdan 1’i, yalnızca fotoğrafları üzerinde oynadığında kendi görünümünü beğeniyor. Bu verilerden yola çıkarak, yeni kampanyamızda, sosyal medyada özellikle genç kızların maruz kaldıkları güzellik baskısına dikkat çekmek için ebeveynlere sesleniyoruz ve güzelliğe bakışımızı değiştirelim diyoruz.”  

Eyüp Sabri Tuncer’den Alzheimer hastaları için “Hatıraları tazeler” Projesi

Eyüp Sabri Tuncer, Türkiye Alzheimer Derneği ile Alzheimer hastaları ve yakınları için ‘Hatıraları Tazeler’ başlıklı bir sosyal sorumluluk projesine başladı. Proje kapsamında, eyupsabrituncer.com web sitesinde satışa sunulan ‘Hatıralar Kolonyası’ ürünlerinden elde edilen gelir ile Türkiye Alzheimer Derneği’ne bağlı Gündüz Yaşam Evleri’ne katkı sağlanacak.

Eyüp Sabri Tuncer Pazarlama Direktörü Pelin Tuncer, insanlar için en güçlü hafızanın koku duyusu olduğuna, çocukluğumuzdaki ve gençliğimizdeki güzel hatıraları da kokularla özdeşleştirebildiğimize dikkat çekiyor. Tuncer kampanyayı şu cümlelerle özetliyor: “Alzheimer hastalığının en belirgin özelliği, hastaların bugünü değil uzak geçmişi hatırlaması. Koku ve hatıralar arasındaki bu bağlantıdan yola çıkan bir farkındalık kampanyasına katkı sağlamak, bizim için gerçekten çok kıymetli. Markamızın “Hayatı Tazeler” sloganıyla çıktığımız bu yolculukla, kokularımızla da “hatıraları tazelemek” istiyoruz”

Tüm yazılarını göster