Azerbaycan-Ermenistan çatışması bölgeyi yakından izleyenler için şaşırtıcı bir gelişme değildi. Bakü yönetimi öteden beri Ermenistan işgali altındaki kendi toprakları üzerinden kendi askerlerine ve sivil vatandaşlarına yönelik saldırılar geldiğini duyurur. Benzeri haberler bu yıl yoğunlaşmıştı.
Son gelişmeler, enerji sektörü tarafından da yakından ve dikkatle izleniyor. Ve bu konuda ilk akla gelen soru hiç kuşkusuz, bölgedeki petrol ve doğalgaz boru hatlarının gelişmelerden nasıl etkileneceği idi. Çünkü Azerbaycan’dan Türkiye’ye uzanan üç boru hattı var. Bunlar Bakü- Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı, Bakü- Erzurum Gaz Boru Hattı ve Türkiye tarafındaki parçasını TANAP’ın oluşturduğu Güney Gaz Koridoru hattı.
Ve bingo! Ermenistan bu kez Azerbaycan sınırının bugüne kadar hiç saldırmadığı bir kesimine, enerji nakil hatlarının geçtiği Tovuz bölgesindeki kısmına da saldırmıştı. Erivan yönetimi bu hareketiyle boru hatlarının taraflarına bir mesaj mı vermek istiyordu yoksa?
Boru hatları olağan dönemlerde ticari varlıklardır. Ancak ticaret risk altındaysa bu hatlar hemen siyasi bir varlık karakterine bürünüverir. Bunun bir sonraki aşaması ise boru hatlarının askeri unsurlara dönüşüvermesidir. Aslında askeri pencerede bakanlar her zaman bu varlıklara dair stratejiler geliştirip, çeşitli senaryolar üretirler o başka.
2014 yılında Irak ve Suriye’deki gelişmelerin enerji nakil hatları üzerindeki olası etkileri hakkında bir değerlendirme yapmıştık. “Her bir boru parçası stratejik” başlıklı o değerlendirmeyi şu linkten (https://www.enerjigunlugu. net/her-bir-boru-parcasi-stratejik-9144yy. htm) okuyabilirsiniz.
Özetle, sınır aşan bir enerji nakil hattı projesi hayata geçirilene kadar eldeki seçeneklerden sadece biridir. Oysa hayata geçirildiği anda ekonomik, ticari, siyasi ve ötesi askeri/stratejik varlığa dönüşüverir. Çünkü bir boru hattı devreye alındığı anda kartlar yeniden karılır.
Azerbaycan’dan gelip buradan dünya pazarlarına uzanan boru hatları sadece Türkiye’yi değil, içinden geçen enerji kaynağını üreten, ileten, alan ve satan kimler varsa tamamını ilgilendirir. Yani bölgedeki çatışmaların boru hatlarına vereceği zararın varabileceği boyutu bunları dikkate alarak değerlendirmekte fayda var.