Borsadaki “Gel vatandaş gel” çağrılarına aman dikkat!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

2019 sonu itibarıyla borsadaki yatırımcı sayısı 1.2 milyonu ancak bulmuştu. Bu yıl ilk altı ayda yatırımcı sayısı yüzde 30 oranında 365 bin arttı. Altı aydaki bu artış normal değil.

Ticaretin değişmez altın kuralını unutmamak gerekir. Hani "Alırken kazanmak" diye özetlenen kural var ya, onu...

Hisse senedinde "Komşunun kayınbiraderinin iş arkadaşına onun asker arkadaşının" fısıldadığı "tüyo" ile yatırım yapılmaz.

Hisse senedi bir finansal yatırım aracıdır. Ama hisse senedini diğer finansal araçlardan ayıran temel bir yön vardır. İstisnai durumlar hariç diğer finansal araçlarda anaparanız korunur, en fazla reel getiri anlamında bir zarara uğrarsınız. Ne var ki hisse senedinde anaparanın önemli bir bölümünü kaybetme riski de vardır.

Zaten ne kadar çok getiri elde etmeniz söz konusuysa, risk de o kadar büyüktür.

Bu yıl Türkiye’de finansal yatırım araçlarının getirilerinde ve bu araçlara yönelmede pek görülmedik gelişmeler yaşanıyor.

Vatandaş bankaya gitse mevduatına bırakın mevcut enflasyonu, bir yıl sonrası için tahmin edilen enflasyon kadar bile faiz alamıyor.

Bir ara çok prim yapan döviz neredeyse bir aya yakın süredir nasıl oluyorsa bir-iki kuruş bandında sabit seyrediyor.

Altın genel olarak kazandırıyor ama zaman zaman ortaya çıkan dalgalanmalar can sıkıyor.

Yatırım fonları faize paralel getiri sağlıyor ve bu yüzden tatmin etmiyor.

Bu karmaşa içinde bir yatırım alanı, hisse senedi piyasası pırıl pırıl parlıyor. Yabancıların hızla çıkmasıyla fiyatlar büyük bir gerileme gösteriyor. 125 bine dayanan endeks, çok kısa sürede neredeyse 80 binli düzeylere iniyor.

İşte vatandaş bunu görünce harekete geçiyor.

Yabancı satıyor, doğaldır ki yerli yatırımcı da alıyor.

Üstelik alım yapanlar mevcut yerli yatırımcılardan ibaret de değil. Borsaya yeni yeni binlerce yatırımcı geliyor.

365 bin yeni yatırımcı

Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine göre hisse senedi yatırımcısı sayısı yılın ilk altı ayında tam 364 bin 686 artış gösterdi.

365 binlik artış (tümü vatandaşlardan oluşmuyor, tüzel kişiler ve fonlar da var) tek başına çok anlam ifade etmeyebilir. O yüzden nereden nereye gelindiğine de bakmak gerekir.

Geçen yıl sonunda 1 milyon 194 bin yatırımcı vardı, haziran sonunda ise 1 milyon 558 bin yatırımcıya ulaşıldı. Yani altı ayda tam yüzde 30 artış var.

2019 sonuna kadar toplam 1.2 milyon yatırımcı oluşmuş, bu sayı altı ayda 365 bin artmış...

Kabul etmek gerekir ki bu çok normal bir durum değil.

Yerlinin payı yabancıyı geçti

Hisse senedi piyasasında çok uzun yıllardır yabancılar daha yüksek paya sahipti. Bu durum haziran sonu itibarıyla değişti.

Daha altı ay önce, 2019 sonunda hisse senetlerinin yüzde 61’i yabancı, yüzde 39’u yerli yatırımcıların elinde bulunuyordu.

Yabancılar her ay net satıcı konumunda kalarak paylarını azalttı. Ve haziran sonuna geldik; yabancıların payı yüzde 49.97’ye indi. Yerli yatırımcının payı da böylece yüzde 50.03’e yükseldi.

Hisse senedi seçimi gelişigüzel yapılmaz

Hisse senedi almak, bir şirkete, bir işletmeye ortak olmak demektir. 

Mahallenizde bir bakkal, bir manav, bir de kahvehane olsa ve bunlar bir miktar para koymanız kaydıyla sizi yanlarına ortak almak istese seçiminizi neye göre yaparsınız? 

Daha da önemlisi seçim yapmadan önce şuna karar vermeniz gerekmez mi: 

“Bu ortaklık için ayıracağım para bana yarın bir gün lazım olacak mı, yani bu paranın bir anlamda vadesi var mı?” 

Eğer o parayı belli bir vadede kullanmanız gerekmeyecekse herhalde bu bakkal, manav ve kahvehane arasında seçim yaparken hangisinin karlı olduğuna, hangisinin iyi işletildiğine, hangisine yatırım yaptığınızda bu payınızı daha sonra satıp satamayacağınıza bakarsınız. 

Borsada yatırım yapmak da özünde bu kadar basittir. Ama kolay değildir bu yatırım, çünkü borsada çok sayıda şirket vardır, şirket bilançolarında her şeyi anlamayabilirsiniz. 

Dolayısıyla yapılması gereken, bu işin profesyonellerinden yardım almaktır. 

Ve ticaretin değişmez kuralını da hiç unutmamak gerekir, 

“Alırken kazanmak” diye özetlenen kuralı...


Yabancı haziranda geri dönüyor gibi yaptı, o kadar!

Yabancı yatırımcının mart, nisan ve mayıs ayları boyunca haftalık net satışı 100 milyon doların altına hiç inmedi. Hazirana geldik, ilk haftaki satış yalnızca 13.5 milyon dolardı. Sonraki iki hafta çok daha umut verici geçti.

Yabancı yatırımcılar 12 Haziran’da biten haftada 50 milyon, 19 Haziran’da biten haftada 76 milyon dolarlık net alım yaptı.

Bunun bir geri dönüş işareti olup olmayacağını görmek için en az birkaç hafta daha beklemek gerekecekti. Ancak bir geri dönüşün söz konusu olmadığı dün Merkez Bankası tarafından açıklanan 26 Haziran haftasına ilişkin verilerle anlaşıldı. Yabancılar 19-26 Haziran haftasında yeniden satışa geçmiş ve 112 milyon dolarlık satış yapmıştı.

Sonuçta haziran ayı yabancıların çıkış ve girişi açısından neredeyse başa baş kapatıldı. Haziran ayındaki net yabancı girişi 400 bin dolar oldu.

Tüm yazılarını göster