Borsa İstanbul dünyadan negatif ayrışmaya devam eder mi?

Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI

Açıklanan veriler küresel büyümenin durgunluğa girmeden yavaşladığı, enflasyonun gerilediği, “yumuşak iniş” senaryosunu destekliyor. Öncü PMI verileri ABD’de daralmanın yavaşladığını, Avrupa’nın genişleme bölgesine geçtiğini gösteriyor. Çin büyüme ve PMI verileri yukarı yönlü sürpriz yapıyor.

Yumuşak iniş senaryosunu fiyatlayan hisse senedi piyasaları yıla hızlı başladı. Çin sene başından beri yüzde 17 getiri ile şampiyonluğa oynuyor. Euro Bölgesi yüzde 12 ile ikinci konumda. ABD ve Çin harici gelişmekte olan ülkeler yüzde 6 ile geriden takip ediyor.

Borsa İstanbul sene başından beri yüzde 4 kayıpla dünyadan negatif ayrışıyor. 2022 yılındaki yüzde 84 getiri sonrasında yüzde 5 – yüzde 10 arası kar satışı normal koşullarda rahatsız edici olmazdı. Ancak hisse senedini destekleyen konjonktür değişiyor.

2022 başında büyümenin ve şirket karlarının güçlü, enflasyonun yüksek olmasını bekliyorduk. Alternatif yatırım araçlarının getirisi çok düşüktü. Finansal baskılamadan kaçan yatırımcı için Borsa İstanbul neredeyse tek adres konumundaydı.

2023 yılına yavaşlayan büyüme ile başlıyoruz. Demir-çelik, beyaz eşya, otomotiv gibi döngüsel sektörlerde karlılık geriliyor. Makro ihtiyati tedbirler bankaların mevduat maliyetlerini artırırken, kredi faizlerini düşürerek, karlılıklarını baskılıyor.

Alternatif yatırım araçlarının getirisindeki artış Borsa İstanbul’u baskılayan diğer bir negatif faktör. Mevduat faizlerindeki artış, kur korumalı mevduat faizi üzerindeki sınırın gevşetilmesi, altının yükselişi, dünya borsalarının güçlenmesi, bitcoin gibi riskli varlıkların değer kazanması Borsa İstanbul’u zorluyor.

Bu denklemin içine döviz kuru üzerinde biriken baskı, ortak satışları, halka arzlar ve 14 Mayıs seçimleri sonrası uygulanacak politikalara yönelik belirsizliği de koyduğumuzda borsada aşağı yönlü riskler artıyor. Borsa İstanbul’un kısa vadede dünyadan negatif ayrışmaya devam edeceğini öngörüyoruz.

Tüm yazılarını göster