Borç yüzdürme nereye kadar?

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Borçlu tarafın ödemekle yükümlü olunan değer; taahhüttür. 3 tarafı tanımlar; 1-borçlu, 2-alacaklı, 3-edim. İki çeşidi vardır; 1-tek taraflı borç, 2-iki taraflı borç. Arapça’da borç kavramını ifade eden kelime yoktur. Tuhaf olan borç kelimesinin Sırpçadan dilimize yerleşmesidir. Mecelle hukukunda borçlanmaya dair olan kelimeler; mûcap, iltiam, teklif, taahhüd, vecibe, vacib veya deyn’dir.

Borç sağanağı, ödeme sıkıntısı ya da tüketim histerisi içindeki ülke, kurum veya kişilerin, uygun şartlarla satılan kaynaklara sıkça başvurmasını anlatır. Ödeme vakti geldiğinde yeniden borçlanarak ödemeyi yapmaya, “borç yüzdürme” denir. Böylesi haller, krizden bir önceki durak iklimidir. Büyük ihtimalle borç denizinde borç yüzdürme, kriz kıyılarına varacaktır. Zaten kıyı, denizin pes ettiği yerdir ve ödenecek bedel, kriz dilinden gelişecektir.

Borçlularla konuşmak; sorunun kapıya dayandığını anlatır. Zira borçluyla konuşma, ödeme tarihinin yaklaştığını, geçtiğini, belki de ödeme imkânının ortadan kalktığına dair kaygıların depreştiğini gösterir. Zor bir süreçtir. Borçluların ödeme imkânı olmayabilir. Genelde de borçlu ile konuşma düzeyine gelinmişse, durum budur. Ya yeniden yapılandırma istenecek veya yeni borç talep edilecektir.

İKİ SORU İKİ CEVAP / Stratejiye dair…

Akılsız borçlanmada ana etken nedir?

Akılsız borçlanmada ana etken, ekonomik gerekçeler değildir. Eğer söz konusu şirketin borçlanma ihtiyacı olsaydı ve işler ters gitseydi, buna hatalı borçlanma derdik. Akılsız borçlanan, ihracat sevkiyatı için aldığı borç ile altına araba çekendir genelde. Akılsız borçlanan, inovasyon veya Ar-Ge için çektiği krediyle gidip evini dekore edendir. Akılsız borçlanan, teşvik parasını itibardan tasarruf olmaz diye gösteriş tüketimine akıtandır.

Akılsız borçlanma bulaşıcı mıdır?

Akılsız borçlanmanın önemli zararlarından biri; bulaşıcılığıdır. Komşusunun borç kaynağını ve imkanını bilen biri, “ben de isterim” diyebilir. Akılsızlık bulaşıcıdır ve birinin yaptığı akılsızlığı, diğer bir akılsız kendine referans olarak alıp, borçlanmaya cüret edebilir.

not/ Borç alan emir de alır

Öncelikle; kadim bir öğütle başlayalım; borçtan sakının. Borç; gece gama, gündüz zillete sebep olur. Borç; tembellik ve yoksulluktur ve Victor Hugo’nun ifadesiyle köle olmanın başlangıcıdır.

Sokullu, Kanuni huzurundadır; -Efendim Kırım Hanı Giray, yine borç istiyor. –Peki sen ne düşünüyorsun? –Efendim daha önce verdiğimiz borçları ödemedi, vermeyelim derim. –Ver, ver; borç alan, emir de alır

Borç, yorucudur da… Borç yorgunu, uzun dönemli borçların ucu ucuna denkleştirilebilen taksitlerin ödeme güçlüklerinden doğar. Her ödeme vakti, “taksiti nasıl denkleştireceğim?” kaygısı, zihni meşgul eder, psikolojiyi zedeler ve düşük yoğunluklu depresyon kaçınılmaz olur. Bu durumda insan, borcundan bezer.

Tüm yazılarını göster