Bir ülkede bütçe açığı iki yolla finanse edilir. İlki merkez bankası hazineyi finanse etmek için para arzını arttırır, iktisatçılar buna açık finansman der. İkinci yol ise borçlanmaktır. Borçlanabilmek için yurt içinden ya da yurt dışından birilerinin size borç vermeye hevesli olması gerekir. Eğer bir ülke borcunu ödemekte zorlanıyor; yüksek enflasyon ve cari açıkla karşı karşıya ise borç verenler, yeni borç için nazlanır, borç arayan ülke bu nazlanmanın bedeline yüksek faiz vererek katlanır.
Bütçe açığı veren ülke borç bulma çabasına girerken aynı zamanda da bütçe açığını azaltmaya çalışır. Bunun için somut eylem planlarını yürürlüğe koymak zorunda kalır. Küresel ekonominin son 40 yıllık gelişimine baktığımızda ülkelerin artan likidite ve sermaye hareketleri sayesinde bol bol borçlandığını görmekteyiz. 2023 yılının ilk çeyreği itibarıyla küresel borç stoku 304,9 trilyon dolar. Bu borcun 204,7 trilyon dolarlık kısmı gelişmiş ülkelere; 100,7 trilyon dolarlık kısmı ise gelişmekte olan ülkelere ait. Borçlanmada başı 91,9 trilyon dolarla reel sektör çekmekte bu sektörü 85,7’yle devlet (kamu kesimi), 69,8’le finansal sektör ve 57,6 trilyon dolarla hane halkı çekmekte. (Veriler, IIF; Global Debt Report, May 2023’ten alınmıştır).
2008 krizi aynı zamanda borç kriziydi. Bankalar ve küresel firmalar borç stokları nedeniyle ya battı ya da hükümetler ve uluslararası finansal kurumlarca kurtarıldı. Borçlanmada elbette ilk sorulardan birisi “Neden bu borç yüküyle karşı karşıyayız?” olmakta.
2010 yılında IMF denetime giren Yunanistan’da borçlanmanın nedeni olarak emekliler gösterildi. Bu kesimin maaşları donduruldu, emekli aylıklarındaki artış oranları azaltıldı. Üstelik bunları sol bir hükümet Syriza yönetimi yaptı (Bizde sağcı bir hükümet aynı yolda). Ancak bu model de tam tutmadı. Yunanistan’ın borç yükü (Borç stoku/GSYH) hâlâ yüzde 175 düzeyinde. Aslında borç yükü tek başına borçlanma sorunuyla ilgili yeterli bilgiyi vermez; borcun vadesi, iç borç/dış borç oranı, ulusal para ya da döviz cinsinden alınan borç oranı, borcu verenin kimliği (fonlar, hükümetler, bankalar) vb. etmenler de mevcuttur. Ülke eğer borçlarını ödemekte zorlanıyorsa alacaklılar ekonominin tekrar borç yapabilir kariyerine erişmesi için ülkeye daha çok borç verebilir. Yunanistan’ı 2010 yılında borçlarını ödeyebilir hale getirmek için en önemli iki alacaklı ülke Almanya ve Fransa (toplam borç içerisindeki payları %60’a yakındı) IMF’yle birlikte Yunanistan’ı batmaktan kurtardı.
Anadolu insanı borçtan çok çekti. Türkiye önce Osmanlı Devleti’nin borçlarını ödedi. Bu ödeme 1954’e kadar devam etti. Sonra her yaşanan döviz krizinde IMF’ye gitti. Son yaşanan krizde gitmedi; bedelini de ağır ödedi. IMF faizinden daha yüksek faiz oranıyla borçlandı. Türkiye’nin son yirmi yıllık borçlanma serüveni sadece ekonomik nedenleri açısından değil, hukuk ve siyasal rejim açısından da ilginç özellikler göstermekte.
- Kamu borç stoku 1923-2002 arasında yani 79 yılın sonunda Türkiye 258,9 milyar TL iken 20 yılda bu borçlanma adeta şaha kalktı. 2023 yılı haziran ayı itibarıyla 5,6 trilyon TL’ye erişti. Son iki yılda borç stoku ikiye katlandı.
- Borçlanmada öne çıkan iki tarih var. 2017 yılı Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş ve 2020 sonrasında uygulanan para politikası.
- Türkiye’nin bu aralar yana yakıla borç aramasının nedeni borç ödeme takvimi. Dış borçlanmada vadenin kısalması, ülkeyi borç ödeyememe noktasına taşıdı.
- Sürekli vurgu yapılan 2002 krizinde Türkiye’nin toplam dış borç stoku 113 milyar dolardı. Bugün bu stok 475 milyar dolar düzeyinde. Üstelik 2001’de borcun yüzde 14’ü kısa vadeliyken şimdi bu oran yüzde 33,6.
- Türkiye’nin toplam borcunun yapısı değişti. 2023 Haziran ayı itibarıyla kamu borç stokunun yüzde 54’ü döviz cinsinden. Bu borcun vadesi de kısa olunca döviz kuru artışları karşısında ülke savunmasız hale düştü.
Kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı veri tabanı kullanılarak çizilmiştir.
- İç borç stokunun yüzde 76,3’ü bankaların elinde. Bunda kamu bankalarının payı yüzde 38,3. Bu ağırlık kamu bankalarının bilançolarının niteliğini de bozmakta.
- Kamu net borç stoku Cumhurbaşkanlığı sistemine evet dediğimiz 2017 yılında 255 milyar TL iken 2023 Haziran ayında 2 trilyon 934 milyar TL oldu. Yani kamu net borcu 5 yılda 11 kat arttı.
Şimdi kilit soruyu soralım. Bu büyük borçlanmayla ne yapıldı?
Yanıtı tersten giderek verelim. Yol, köprü, havalimanı yapıldı demeyin. Çünkü bu tür projelerin büyük olanları yap-işlet yöntemiyle yapıldı.
Bu arada hatırlatalım; 2002 öncesi 79 yılda borçlanma tutarı olan 258 milyar TL’yle yapılan kamu varlıklarının önemli bir kısmı da 70 milyar dolara özelleştirildi. Yani bu arada 70 milyar dolar da 2002 sonrası harcandı.
Soruyu basitleştirelim.
Para Nerede?
Yanıtı haftaya.
Okuma Önerisi: Haydar Kazgan, Galata Bankerleri.