TurkNet, yaklaşık 30 yıldır faaliyet gösteren bir şirket. Yani bugün bildiğimiz manada internet çağının doğuşuna ve gelişimine bizzat tanıklık etti.
TurkNet CEO’su Cem Çelebiler, “Dijitalleşme bireyler ve organizasyonlar için hem fırsat hem de bir meydan okuma. TurkNet, bu çağın tam ortasında doğdu. Dünya ve iş hayatı için tüm fırsatları gözlemlediğimiz gibi umut ve endişelere de tanıklık ettik, etmeye de devam ediyoruz. TurkNet olarak, elbette işin umut ve fırsatlar tarafına odaklanıyoruz. ‘Distruptive’, yani yıkıcı bir dönüşüm çağı bu. İş yapış şekillerimizden gündelik hayatımızın her bir saniyesine uzanan bir dönüşümden bahsediyoruz. Teknolojiyi hayata dokunduğu, hayata dokunurken de fayda ve değere dönüştüğü yönleriyle algılamayı ve öyle anlatmayı seviyoruz. Özetle, internetin sağladığı fırsatları tam kapsayıcılık ilkesiyle tüm toplumla buluşturan bolluk düzeninin elçiliğini üstleniyoruz” diyor. Çelebiler ile, dijitalleşme ve sonrasını konuştuk:
“İnternetin gelişimi üretici ile tüketici arasındaki güç dengesini tüketiciden yana değiştirdi. Tüketiciyi daha kuvvetli olduğu bir pozisyona konumladı. Süreçlere büyük ölçüde şeffaflık getirdi. Üretici ve varlıklı kesim lehine olan bilgi asimetrisi azaldı. Bu da doğal olarak fırsat eşitliğinin artmasıyla sonuçlandı. Artık yeni hizmet geliştirmek, uluslararası pazarlara erişmek ve ürünleri tanıtmak için büyük sermayelere ve yapısal yatırımlara gerek yok. Yeni iş modelleri ve kolaylıklar yeni alışkanlıkların gelişmesini sağladı. Diğer yandan internet günümüzde sürdürülebilir ve adil bir dünyanın, ekonominin ve yaşamın baş aktörü konumunda. Biz de bu anlayış çerçevesinde 4 temel değeri sahipleniyor ve tüm faaliyetlerimizi bu çerçevede şekillendiriyoruz. Değerlerimizi; yalınlık, tam anlamıyla uçtan uca dijitalleşme, müşteri odaklılık ve rekabetçi fiyatla yüksek performansı bir arada sunabilme şeklinde özetleyebilirim. ‘Ne kadar ekmek o kadar köfte’ diyen mevcut düzeni reddederek makul fiyatla herkese sınırsız, kotasız, yüksek hızda internet sunmaya başladık. Bu yeni Turk- Net dünyasında tarife mühendisliği ve sözleşme pişmanlığı gibi kavramlar tarih oldu.Telekom sektörü bir noktaya kadar dijitalleşiyor olsa da biz bunun ötesine hayal ettik ve doğrudan tüketiciye ulaşan, aracısız ve tam dijital modelimizle çok farklı bir maliyet ve fayda modeli ortaya koyduk. Bugün geldiğimiz noktada 1 milyonun üzerinde abonemize kaliteli ve özgür interneti sunmak için aralıksız şekilde çalışmaya devam ediyoruz. Üniversitelerin teknoparklarında yer almak da önceliklerimiz arasında yer alıyor. Çünkü biliyoruz ki, teknoloji girişimlerinin ilk ve en güçlü adımları burada atılıyor. Aralarında, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Bilkent, Boğaziçi Üniversitesi olmak üzere 29 farklı üniversitenin teknoparkında TurkNet Gigafiber var.”
“TurkNet’in fark yarattığı en önemli unsurlardan biri kültür ve anlayış farkı. TurkNet sürekli toplum ve müşteri odaklılık ekseninde kendini yeniliyor, değişen ihtiyaçlara cevap vermeye çalışıyor. Mücadelemiz Türkiye’de herkesin dünya standartlarında internet hizmeti alması. Bu bağlamda ise pazardaki en temel farklılığımızı yüksek hızları erişilebilir fiyat politikasıyla her kesimden kullanıcının hizmetine sunmak olarak açıklayabilirim. Hayalimizi gerçeğe dönüştürme yolunda en önemli ürünümüz GigaFiber. Kendi altyapımız üzerinden sunduğumuz TurkNet GigaFiber ile kullanıcılarımız, bin Mbps’ye varan indirme (download) ve 1.000 Mbps’ye varan yükleme (upload) hızları elde ediyor. Dünya standartlarındaki bu hız, 4K filmleri takılmadan izlemeyi, yüksek çözünürlüklü dosyaları saniyeler içinde göndermeyi ve oyunlarda düşük ping ile kesintisiz bir deneyim yaşamayı mümkün kılıyor. Kısacası GigaFiber, internet deneyimini sadece hızlı değil, aynı zamanda pürüzsüz hale getiriyor.”
“İnterneti fırsat eşitleyici ve tüketiciye güç veren bir teknoloji olarak görüyorum. Esasında interneti sadece artık bir teknoloji olarak da tanımlayamayız. İnternet, artık su gibi bir ihtiyaç neredeyse. Hayatımız, işlerimiz internet olmadan artık var olamayacak noktada. Diğer yandan teknoloji ve inovasyon, kaynaklara serbestlik kazandıran bir mekanizma, bir zamanlar ender bulunan şeyleri bollaştırıyor. Böylece sürdürülebilirlikle ilgili sorunları çözmemiz ve yaşanabilir bir dünya yaratmamız için geleceği akıllandırıyor. İnternet dünyayı, merkezi olmayan, çok daha demokratik, küresel ve kapsayıcı bir ekosisteme dönüştürme gücüne sahip. Bu noktada TurkNet olarak, interneti aynı zamanda sınırlar koyan değil; özgürleştiren, eşitleyen, demokratik bir evren olarak görüyoruz ve işte bu anlayışı iş stratejimizin odağına koyuyoruz.”
“Verinin öne çıktığı ve giderek daha fazla değer kazandığı bir ortamda, toplum ve insan odaklı yaklaşımlar hayatı kolaylaştırmanın yanı sıra dünyayı daha iyi ve güvenli bir yer haline getirmenin de kapısını aralıyor. Önümüzdeki süreçte cihazlar ve malzemeler giderek daha dijital ve akıllı hale gelmeyi sürdürecek. Yapay zeka pek çok temel ve angarya işi otomatikleştireceği için insanların daha katma değerli işlere kaymasını sağlayacak. Bir başka deyişle yapay zekâ güçlendirecek ancak çıtayı da yükseltecek.”
“2024 büyümeye, yatırım yapmaya, müşteri hizmetleri ve sistemsel tarafta iyileşmelere devam ettiğimiz bir yıl oldu. Yılın ilk 6 ayında en fazla sabit abone kazanan operatör olduk. Çok sayıda haneye fiber ulaştırdık ve bin mbps simetrik internet hizmeti sunduk. Önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimiz önemli yatırımlar hem yurt içinde hem de yeni pazarlarda TurkNet için yeni bir sayfa açacak ve yolculuğumuzun bundan sonraki kısmının seyrini belirleyecek.”
“TurkNet olarak liderlik anlayışımızın özünde kaptanlık kadar ortak misyon ve değerlerin arkasında kenetlenen bir takım olma ve toplum odaklı iş üretme motivasyonu var. Mevcut düzeni ve barındırdığı sorunları ‘bu işler böyle, ne yapabiliriz’ düşüncesine teslim olmak yerine, sorgulayan ve ezber bozan bir yaklaşımla ele almaya yöneliyoruz. Değiştirebilme cesareti, yaratıcılık temelinde sürekli gelişime ve öğrenmeye açık olmak ve bunu tevazu içinde yapmak ise bizim için son derece kritik. Sistem kurup işletmeyi yeterli görmemek, sürekli sorgulamak, değiştirmek ve gerektiğinde yıkıp yenisi inşa etmek için hazır olmak gerekiyor.