Bodrum, turizmini büyütürken tarımdanda vazgeçmiyor

Yaşar KUŞ İZMİR'den

Sadece Türkiye’de değil dünyada da çok bilinen bir turizm destinasyonu Bodrum. Bu haliyle Bodrum ekonomisi dendiğinde önce turizmin gelmesinin yadırganacak bir tarafı yok. Fakat Bodrum’u sadece turizmden ibaret görmek ciddi bir eksiklik.

Yaklaşık 50 yıl öncesine kadar Türkiye’nin diğer bölgelerinde olduğu gibi Bodrum da geçimini tarımdan sağlıyordu. Kıyı kasabası olması nedeniyle balıkçılık da Bodrum için önemli bir sektördü. Hatta daha değersiz olduğu düşünüldüğünden miras paylaşılırken kıyıda kalan araziler kız çocuklarına verilirdi. “Ev alırsan tuğladan, kız alırsan Muğla’dan” tabirinin çıkış noktasının da bu olduğu söylenir. Söylentiye göre turizmin gelişmesi ile kıyı şeritleri her geçen gün değerlenmiş ve kızlar bu verimsiz (?) alanlar sayesinde zengin olurken, erkekler ise tarlalarını ekmeye devam etmişler.

Bodrum’da gerçekten de tarımın ikinci plana atıldığı, bütün yatırımların turizme yöneldiği bir dönem yaşandı. Fakat son yıllarda bu durum değişti. Turizmin en önemli girdilerinden olan gıdanın tarım olmadan sağlanamayacağı, tarım ürünlerinin gerek turistlere yönelik tanıtımlar, gerekse agro turizm yoluyla katma değerlerinin artırılacağı görüldü. Bu kapsamda da başta Bodrum Belediyesi olmak üzere ilçe dinamikleri çok ciddi projeler geliştirdiler. Geçtiğimiz Mart ayında Bodrum Belediyesi bünyesinde Tarımsal Üretim Destek ve Planlama Kurulu oluşturuldu. Belediye tarafından üreticilere fidan ve tohum dağıtıldı, kooperatif satış noktaları, üretici pazarları devreye sokuldu. Tarım Ar-Ge ve Yerel Tohum Merkezi açıldı, atalık tohumlar çoğaltılmaya başladı.

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ilçenin yalnızca deniz, kum, güneşle ya da imar, altyapı, deniz kirliliği gibi konularla anılmasını istemediklerini söylüyor. Aras’a göre geçmişi tarıma dayalı olan ve çok daha değerli hazineleri elinde bulunduran Bodrum’un kendini doğru ifade etmesi ve tarihsel-kültürel-tarımsal değerlerine sahip çıkması gerekiyor. Bu sene Eylül ayında açılan Bodrum Tarım Ar-Ge ve Yerel Tohum Merkezi bu konuda ilçeye ciddi bir açılım sağlayacak. Tesiste yapılacak Ar-Ge çalışmalarıyla yerel tohumlar bilimle buluşturulacak, eğitim çalışmalarıyla da bölge üreticisinin tarımsal bilgi ve becerileri, dolayısıyla verimlilik artırılacak.

Pandemiden en olumsuz etkilenen sektörlerden biri turizm olurken, bu dönemde tarımın ne kadar değerli olduğu bir kez daha görüldü. Bodrum da 2021 yılı hedeflerini belirlerken bu durumu göz önüne aldı. Bodrum Tanıtma Vakfı (BOTAV) geçtiğimiz hafta ilçenin 2021 aksiyon planlarını, hedef ve beklentilerini açıkladı. Açıklamada dikkat çeken unsurlardan biri de tarıma dair olanlardı. Bodrum, 1.5 milyon olan turist sayısını 2021’de 2.5 milyona çıkarmayı, turizm gelirlerini de 1 milyar dolar daha artırmayı hedefliyor. Bu hedefe destek olacak unsurlardan biri de tarım.

Yapılan çalışmalar ile turizm ve tarım iş birliği ile üretimin artması ve aynı zamanda agro-turizm ile yeni bir alanın açılması hedefleniyor. Turizm tesisleri kendi bünyelerinde zeytin ve zeytinyağına sahip çıkmaya başlayarak bu önemli adıma destek veriyorlar. Tarımsal arazilerde üretimin günümüz şartlarına uygun ve yerel ürünlerin ekimi desteklenerek, bodrum mandalinası, üzüm ve benzeri ürünlerin dışında aroma terapi ürünlerinin de üretilmesi planlanıyor. Bu üretim ve tarımsal çalışmaların devamında, agro turizm faaliyetlerinin yerel karakterler, çevre ve kültürel mirasa saygı gösteren ve kaliteli mal ve hizmet tanıtımı yapıp sunan turizm işletmeleri ve Bodrum Tanıtma Vakfı tarafından duyurularak, bu sayede de her alanda sosyal ve ekonomik kalkınmaya destek olunması amaçlanıyor.

Bodrum, tarım ve turizmin birbirlerinin alternatifi değil tamamlayıcıları olduğunun geç olmadan anladı. Darısı diğer turizm merkezlerimizin başına.

Tüm yazılarını göster