Futurance Kurucu Ortağı ve CEO’su Erkan Coplugil, “Merkeziyetsiz finans kavramına, geleneksel finansın yerini alacak yeni bir yapı olarak değil; birbirlerini tamamlayarak katma değer yaratacak ekosistemler olarak bakıyoruz” diyor.
“Blockchain teknolojilerinin, 2030 yılına kadar küresel gayri safi milli hasılayı 1,76 trilyon dolar artırması bekleniyor. Bu teknolojinin ilk ürünlerinden olan kripto paralar, blockchain dünyasının kullanım alanı en yaygın sektörü. Blockchain alanında önemli gelişmelere gebe bir diğer konu ise CBDC yani merkez bankalarının dijital para çalışmaları. Bank for International Settlements (BIS) tarafından yayınlanan bir araştırma, tüm dünyadaki merkez bankalarının yüzde 90’ının kendi dijital parasını piyasaya sürme konusunda niyeti olduğunu ortaya koyuyor. Blockchain teknolojisiyle birlikte dönüşümü en çok konuşulan sektörlerin başında kuşkusuz geleneksel finans geliyor.”
Bu bilgileri, Futurance Kurucu Ortağı ve CEO’su Erkan Coplugil paylaşıyor. Futurance kurucuları, 20 yılı aşkın süredir finans sektöründe ve uluslararası ticarette edindikleri tecrübeleri blockchain teknolojisi ile harmanlayarak geleneksel finansın temel fonksiyonunu daha da ileri taşımayı hedefliyor. Erkan Coplugil, “Geleneksel finansın temelinde kayıt tutmak var. Blockchain de bu işi daha ucuz ve verimli yapıyor. Futurance sadece bir kripto para ya da NFT platformu olmanın çok ötesinde, ekosistemin tamamı üzerinde çözümler sunan bir platform olmaya hazırlanıyor” diyor.
“Merkeziyetsiz finans kavramına, geleneksel finansın yerini alacak yeni bir yapı olarak değil; birbirlerini tamamlayarak katma değer yaratacak ekosistemler olarak bakıyoruz” diyen Erkan Coplugil’le her sektörde yaşanan dönüşümü ve blockchain teknolojisinin yaratacağı fırsatları konuştuk:
Yeni nesil yatırım imkanları sunmayı amaçlıyoruz “Futurance, 2021 yılında kuruldu. Biz Futurance ile bu zamana kadar edindiğimiz geleneksel finans sistemleri tecrübesini ve Fin- Tech alanındaki deneyimimizi, blockchain teknolojisiyle birleştirerek kullanıcı ve yatırımcılar için merkeziyetsiz dünyada yeni nesil yatırım imkânları sunmayı amaçlıyoruz. Elbette burada kastettiğim sadece kripto paralar değil. Futurance olarak dijital çağın ihtiyaçlarını karşılayacak araçlar üzerine odaklanıyor ve geleneksel finansın temel fonksiyonunu daha da ileriye taşımayı hedefliyoruz. Özetle; merkeziyetsiz finans kavramına, geleneksel finansın yerini alacak yeni bir yapı olarak değil; birbirlerini tamamlayarak katma değer yaratacak ekosistemler olarak bakıyoruz.
“İlk adımı kripto varlık hizmet platformumuz Fexobit ile attık. Sadeleştirilmiş ara yüzü sayesinde kullanıcılara hızlı ve kolay bir kullanım sağlayan platform, 70’e yakın coin, 110’dan fazla işlem çiftiyle hizmet veriyor. Güvenlik bizim için ilk sırada. Fexobit’in yanı sıra, TUBİTAK destekli projemiz NFTYZER, çok bileşenli tokenizasyon servisimiz TOKENCEPT ve cüzdan çözümümüz WALTER ile 4 bileşenli bir ekosistem kurarak kullanıcılara ‘all-in-one’ bir hizmet sunmak istiyoruz. Bu hizmetlerimiz ilerideki adımlarımız olacak blockchain tabanlı tedarik zinciri ve ticaret finansmanı projelerimiz de önümüzdeki beş yıllık yol haritamızda yer alıyor.”
“Blockchain ile fiziki dünya arasındaki iş birliğini en fazla hissettiğimiz alan kuşkusuz finans. Örneğin bugün için blockchain ve bu teknolojiden yararlanan FinTech’ler bankacılık sektörünün iş yaptığı geniş yelpazenin tamamında iş yapamıyor. Ancak orta uzun vadede bu işlerin tamamını yapabilecek hale gelmeleri bekleniyor. Oluşan yeni yapılar, kartlar, POS’lar, yatırım bankacılığı ya da ticari bankacılığın ötesinde kredi ve mevduat tarafında da var olabilecek. Ancak bu durum bankacılık sektörünün sonu anlamına da gelmiyor. Blockchain temelli FinTech’ler ile bankaların, iş birliği içinde pastayı çok daha büyütebileceğini düşünüyoruz. Teknolojiyi çok yakından takip eden ve kendi teknolojilerini geliştiren Türk bankacılık sistemi de merkeziyetsiz alanın sağladığı fırsatları çok yakından takip ediyor. Ancak bankacılık sektörü tüm dünyada en regüle sektörlerin başında geliyor. Regülasyonların el verdiği ölçüde Türk bankacılık sektörünün yakın dönemde çok inovatif adımlar atacağına inanıyorum.” Çevre dostu token “Futurance’ın platform token’ı olan FFS (Future Finance Systems), POS zincirleri içinde elektrik tüketimi en düşük ağ olan Solana üzerinden üretildi. Bu da yenilebilir enerji ve çevre dostu olması açısından, finansal ekosistemimizin en iyi noktada olması hedefinin bir sonucudur.”
“Biz blockchain dünyası ile fiziksel dünyayı birbirlerine meydan okuyan iki farklı alan olarak değil, beraber hareket ederek hizmet ve fırsat alanını genişleten bir yapı olarak görüyoruz ve iş modellerimizi de bu fikir üzerine inşa ediyoruz. Bu alanda sonsuz fırsatlar bulunuyor. Değiştirilmesi imkânsız bir kayıt tutma teknolojisi olan blockchain, kayıt tutulan ve doğrulama gerektiren her alanda var olabilir. Sadece bugünün perspektifinden bile baksak noterler, tapu daireleri, seçimler, gümrükler blockchain teknolojisi ile dönüşebilecek alanlardan sadece birkaçı. Elbette blockchain teknolojisi altında şu an görünmeyen, konuşulmayan ancak hayatın pek çok noktasına dokunabilecek yeni teknolojiler olacak. Metaverse burada başlı başına ayrı bir dünya. Blockchain metaverse teknolojisini de domine edebilecek potansiyel barındırıyor.”
“Türkiye kripto para kullanımında dünyada dördüncü, Avrupa’da ise birinci sırada. Kripto varlıklar temelde yeni dünyanın yeni para birimleri olarak ortaya çıktı. Bu dünyayı ister metaverse istersek farklı isimlerle tanımlayalım; bu dünya çoktan kuruldu. Hatta yıllardır da içinde zaman geçiriliyor; sadece şu aşamada 3 boyutlu değil 2 boyutlu ve gelişen teknolojilerle de hızlı bir şekilde evriliyor. Bu dünyayı Z kuşağı hayal etti, Alpha kuşağı zaten uzun zamandır burada zaman geçiriyor; Beta’lar da bu dünyanın içine doğuyor. Önce bu dünyada sohbet etmeye başladılar, sonrasında oyun oynadılar; şimdi daha fazlasını istiyorlar, çalışmak, alışveriş yapmak, eğlenmek; yani içinde yaşamak. Biz dünyamızı tuğlalarla inşa etmişken onlar blokları kullanıyorlar; biz çimento ve demir kullanırken onlar akıllı kontratları ve protokolleri kullanıyorlar. Ve bizim kadar sabırlı da değiller; bizim yüzyıllar süren gelişimimizi yıllara sığdırıyorlar. Bizler ne yaptık; önce bu dünyayı yok saydık hatta küçümsedik; sonra kabul edip anlamaya çalıştık, şimdi de kontrol etmeye çalışıyoruz. Halbuki belki de yapmamız gereken sadece adapte olmaya çalışmak; bu yeni dünyada hayatta kalabilmek için buna mecburuz; yoksa maalesef doğal seleksiyona uğrayacağız.”