Bize de süper Mario Draghi raporu lâzım

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Çin ile ABD arasında sıkışıp kalan Avrupa’nın ekonomik açmazını raporlayan Draghi, bizlerin de ilham alacağı muhteşem bir rapor üretti. AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’in talebiyle Draghi, Avrupa’nın kaybettiği gücünü kazanması için atılması gereken adımları, yapılması gerekenleri yazdı.

Özetle söylediği şu; “harekete geçmezsek, refahımız ve özgürlüğümüz gidecek.” Devamında; “kendi ürettiği bürokrasinin altında ezilen AB’nin derhal her yıl 800 milyar Euro yatırımla %5’lik büyümeyi sağlaması, yaşlanan ve yavaşlayan kıtanın, yeni üretim fonksiyonlarına uyum sağlaması şart.”

Euro’nun kurtarıcısı efsane başkan

Mario Draghi, İtalyan Merkez Bankası başkanlığından ülkenin başbakanlığına, oradan da Avrupa Merkez Bankası başkanlığına tırmanmış efsane bir kişilik. Önerileri, bizde de yankı bulmuş biri… Start-up üretemeyen bir kültürde, geleceğin iş dinamiklerinde yer alınamayacağı uyarısında bulunuyor.

Dikkat çektiği bir konu, AB’nin karar süreçlerinin hantallığına dair. 27 ülkenin 2’şerli el sıkışması halinde, 351 tokalaşma gerekiyor, bu da demokrasinin pek uğramadığı Çin’in ve ABD’nin karar süreçlerindeki hızının çok altında kalıyor. Draghi; “ulusal veto kalksın, nitelikli çoğunluk gelsin” diyor.

İKİ SORU İKİ CEVAP / Stratejiye dair…

AB’nin başında hangi belalar var?

Draghi’nin raporunda zikredilen sorunların başında, teknolojide geri kalmışlık bulunuyor. Ayrıca Ukrayna-Rusya savaşı, iklim değişikliği, yaşlanan nüfus, durgunluk, diğer temel sorunlar. Draghi’ye göre AB bu belaları defetmedikçe, Çin’e yem olmaktan kurtulamayacak, ABD tarafından yutulacak.

Draghi’nin çözüm önerisi nedir?

Öncelikle zorunlu yatırımlar için ortak borçlanma öneriyor, Eurobond gibi enstrümanlarla ülkelerin finansmana katılmaları şart. Fakat başta Almanya olmak üzere pek çok Avrupa ülkesi, Draghi’nin bu ortak borçlanma önerisine sıcak bakmıyor ve bazıları ise Draghi’yi hayalperest diye eleştiriyor.

not/ Ve bu raporu uygulayacak bir irade…

Bundan çeyrek asır önce AB için yazılmış “Lizbon 2005” raporunu hatırlıyorum. Dediği şuydu; “önümüzdeki 20 yılda ileri teknoloji yatırımları yapmaz ve dijitalleşmeyi ıskalarsak ABD’nin gerisine düşeceğiz.” Nitekim sadece ABD’nin değil, Çin’in de çok gerilerine düşmüş durumdalar.

Rapor her ne kadar dâhiyane önerilerle dolu ve gerçekçi olsa da, bu raporun gereklerini yerine getirmedikçe rafta durmaya mahkûmdur. Nitekim bizde de nice harika rapor, raflarda eskimiş ve hayata geçirilememişti. Bu da bizi Draghi’nin raporu yetmez, bir de uygulayacak iradeye götürüyor.

Bosch Türkiye CEO’su Steven Young’un sözleri kulağımda; “Çin, 2025 vizyonunda dünyadaki 15 sektörde lider olmayı hedefliyor ve bunların 7’si Almanya liderliğinde, kimya, makine, otomotiv gibi.” Nitekim otomotivde Almanya’nın liderliğini tuzla buz etti ve Almanya bugün gerileme sürecine girdi.

Eğer Draghi’nin raporu ile de uyanmazlarsa, kapısında bekletildiğimiz AB’nin bizi kırmızı mumla davet etmesi halinde dahi birliğe katılmamız, akıllıca mıdır? O kadar geç oldu ki cevabı AB’nin, ne sorduğumuzu unuttuk. Üstelik AB şu sıra bizi yeşil mutabakat ile sözüm ona terbiye etmekle meşgul.

Bizim raporlara bakıyorum, yerli ve milli hamaseti, siyasetin ham ve ağır kokusu, veri yerine kanaat ile dolu kâğıt yığınlarından ibaretler. Draghi bize gelse, ona rapor yazdırsak ve bir zahmet uygulasa…

Tüm yazılarını göster