Bundan 18 yıl önce karlı bir kasım ayında, beni Yazı İşlerine götüren asma katın merdivenlerinden çıktığımda, burasının artık benim ‘DÜNYA’m olacağını bilmiyordum.
Türkiye’nin tek ekonomi gazetesinde, bağımsız, bağlantısız, tarafsız haber yapma şansına sahip olmak genç bir gazeteci için çok kıymetliydi. Sansasyondan uzak habercilik yaparken, ekonomi gündemini de belirledik…
Gazeteciliğin şanındandır derler, en güzel öğünümüz bir simit, bir çaydır… Yazıişleri ekibimizle çoğu zaman bir lokmamızı paylaştık. Öyle günlerimiz oldu ki yaşadığımız zorlukları hissettirmeden, okurumuzun karşısına doğru haberlerle çıktık. Bundan üç yıl önce tam nefesimiz kesildiğinde, gücümüzü yine kendimizde bulduk. Ağabeyimiz, büyüğümüz Hakan Güldağ’ın liderliğinde, maddi imkânsızlıklar nedeniyle artık yayın hayatına devam edemeyecek durumdaki DÜNYA’ya yeniden hayat verdik… Hiçbir gazetenin yazmaya cesaret edemediği gelişmeler için manşetimizi yıktık. Türkiye’nin ekonomisinin nabzını kılcal damarlarına kadar inerek tuttuk. Ülkemiz insanının girişimci ruhuna güvenmekten hiçbir zaman vazgeçmedik. Zira kendimizde de bu ruhu deneyimlemiştik. Şimdi bu ruhu okurlarımız için, kendimiz için, gazetecilik onuru için bir adım ileri taşıma zamanı… Çocukluğumun şarkısında söylediği gibi “biz dünyayı çok sevdik”, şimdi veda zamanı…
Ama yeni bir “merhaba” ile veda ediyoruz…
Biz aynı kadroyla gazetecilik yapmaya devam ediyoruz.