Öğr. Gör. Raif Bakova, Arş. Gör. Şerif Yüksel
Kültür Üniversitesi – Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü
BİST (Borsa İstanbul) gelişmekte olan ülkeler borsaları arasında bir süredir yatırımcılarını mutlu eden bir performans içindeydi. Üstelik yabancı yatırımcıların azalmasına karşın tasarruf sahipleri bu durumdan etkilenmemişti. Bu yıl BİST100 endeksinin 8000 puanı denediği günlerde borsa uzmanları 10 binden söz etmeye başladılar. Bu arada geçen yıl 1,4 milyon yeni yatırımcının katıldığı BİST’de geçen günlerde yatırımcı sayısı 8 milyona ulaşmıştı. Hele halka arz yatırımcıları küçük dağıtım paylarına karşın getirilerden çok mutluydu. Öyle ki bu yılın halka arzlarının birinde yeni yatırımcılarla rekor katılım gerçekleştiği gibi, getirisi de yüzde 440 olmuştu.
Ancak, Ekim ayının ilk günlerinde Ortadoğu siyasi çatışmasının da etkisiyle BİST’te sorunlu bir dönem başlamış bulunuyor. Endeks de 10 bin değil 7 binde tutunmak güçleşti. Borsanın 16-20 Ekim haftası İsrail’in Filistin’e yönelik abluka ve bombardımanlarından başlayarak birçok olayın etkisiyle düşüşle kapadı. Bu belirsiz ve kaotik ortam yatırımları sert satış işlemlerine yöneltti ve borsa endeksi haftayı yüzde 7.43 değer kaybı ile kapattı. Uluslararası piyasaların yanısıra Türk piyasaları da “çatışma yaşanır mı?” endişesine girdi.
Ne var ki bu haftanın (16 Ekim-20 Ekim) ilk günü geçen haftanın kayıplarını telafi edercesine BİST endeksleri yükseldi ve olumlu bir hava oluştu.
BİST100 7.750 +3.19
BİST30 8.075 +3.02
VİOP 8.139 +3.32
Uluslararası piyasalardaki havada radikal bir değişiklik beklenmediği tahminleri BİST’in yatırımcılarını etkilemiş olmalı ki 24 Ekim günü de endeksler yükseldi.
BİST100 7.990 +3.10
BİST30 8.314 +2.96
VİOP 8.381 +2.60
Borsanın 8 binin eşiğinden döndüğünün ertesi günü ise yeniden olumsuz bir hava belirdi ve 25 Ekim günü iki kez ‘devre kesici’ uygulanarak endeksler önce %5 ve ardından da %7 gerileyerek yatırımcılarını üzdü. Oysa çok olağanüstü bir gelişme ya da haber gündeme düşmemişti.
BİST100 7.424 -7.08
BİST30 7.743 -6.87
VİOP 7.787 -6.75
BİST’te son üç günde yaşananlar öncelikle Ortadoğu’daki çatışmalardan etkilendi. Ancak, uluslararası piyasalar ve Türkiye’nin uygulamaya başladığı yeni ekonomik program ve önlemler dünyada ve Türkiye’de olumlu karşılandı. Gerek Hazine ve Maliye Bakanlığı ve gerekse Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın karar ve uygulamaları -şimdilik- olumlu bir görüntü veriyor. Uluslararası yatırımcı kuruluşların yatırımları da olumlu.
Ortadaki görüntüye karşın Borsa İstanbul’daki bu hareketlilik açıklanması gereken bir durum. Yani kısa sürede sert düşüş ve yükselişler yatırımcıların kararları ile yakından ilgili. Türk yatırımcılarını ve borsasını yakından izleyenlerin yorumu ‘yatırımcı kimliği’nin özelliğinden kaynaklandığı yönünde. Gerçekte borsalarda iki tür tasarruf sahibi vardır: Borsacı ve Yatırımcı.
Borsacı ilke ve felsefesine sahip olanlar tasarrufları ile yakın vadede para kazanıp uzun yıllar beklemeden ayrılmak yönünde karar verirler. Yatırımcı niteliklerine sahip tasarruf sahipleri ise aldığı hisse senedi ile o şirketin ortağı olduğu duygusunu taşırlar ve kararlarının dayanağı ise borsa endeksinin oynaklık döneminde senedini satmazlar. Uzun vadede -doğru hisse senedine- yatırım yapanlar orta ve uzun vadede kazançlı çıkarlar. Ve onlar, “borsacı değil yatırımcılardır.”
BİST’te 8 milyona ulaşan ve çevrelerinden edindiği bilgilerle kazanç elde etmek isteyenlerin çoğunluğu ‘borsacı’ denilen tasarruf sahipleridir. BİST dalgalanmalarının nedeni borsacıların çoğunlukta olmasıdır. Hele bu kümenin yatırım yaptığı hisse senetlerinin yapı ve özellikleri hakkında yeterince bilgi sahibi olmamaları da bir diğer dezavantajdır. Buna Borsa alt kültürü eksikliği eklenince durum daha da ümitsiz bir hale gelir. Son olarak bir gayrimenkulünü satarak ya da kredi alarak borsaya katılmışsa, bu durumda kritik ve güçsüz bir finansal eylem söz konusudur.
Sözün özü borsa zamanı olmasa da katılımcıların “yatırımcı” kimliğine bürünerek kaotik zamanın biran önce sona ermelerini beklemesi en doğru karardır.