Bir ay sonra Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının görülmesinin üzerinden tam bir yıl geçmiş olacak. Bu süreçte sadece Türkiye’de değil tüm dünyada okullar, kantinler, yurtlar kısaca bisküvinin en çok tüketildiği yerler kapatıldı. Bu kritik süreçte Türkiye’nin sektöründe ihracat lideri Ülker Bisküvi, 2019’da 1,7 milyar TL gerçekleştirdiği ihracatını artırdı. Şirket, 2020 ilk dokuz ayında ihracat ve yurt dışı operasyonlarının toplam ciro içindeki payını 190 baz puan artırarak, yüzde 40’a çıkardı.
Ülker Bisküvi 100’den fazla ülkeye satış yapan global bir dev. Firma, dünyada kriz rüzgarlarının estiği bu ilk dokuz aylık dönemde sadece Türkiye’de değil, ihracat pazarlarında da büyümeyi yakalamış durumda.
Kazakistan yükseliyor
Ülker CEO’su Mete Buyurgan, pandeminin en etkili olduğu 2020’nin ilk dokuz ayında cirolarını yüzde 19 artışla 6,7 milyar TL’ye ulaştırdıklarını anlatıyor. Buyurgan, “Bisküvi pazarında Ortadoğu’da liderliğimizi sürdürüyoruz. Kazakistan ve Orta Asya ülkelerinde de güçlü büyüme trendimiz devam ediyor. Türkiye'deki pazar payımızı, çok sevilen markalarımıza yatırım yaparak, pazar ağımızın ölçeğini ve erişimini genişleterek, sürekli inovasyona odaklanarak artırdık” diyor. Ülker Bisküvi olarak 2019 yılında 1,7 milyar TL ihracat gerçekleştirdiklerini de anımsatıyor Buyurgan ve ekliyor: “2020 ilk dokuz ayında ihracat ve yurt dışı operasyonlarımızın toplam ciro içindeki payı da 190 baz puan artarak yüzde 40, toplam FAVÖK içindeki payı ise 220 baz puan artarak yüzde 49 olarak gerçekleşti. Dokuz aylık konsolide FAVÖK marjımız önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17’den yüzde 17,5’e ulaştı. Bu yıl da 9 bine çalışanımızla ülkemizin büyüme, üretim, istihdam ve ihracat hedeflerine katkı sağlamaya devam edeceğiz.”
Godiva’lar dünyaya Topkapı’dan gidiyor
Buyurgan’a göre firmalarının sahip olduğu markalar Ülker, Godiva, McVitie’s tam anlamıyla ‘ikonik’. “Türkiye’deki fabrikalarımız Yıldız Holding ve pladis’in diğer şirket ve bölgeleri için üretim üssü haline geldi. Bu sayede özellikle McVities ve Godiva gibi global markalarımızı Türkiye’de üreterek birçok ülkeye ihraç ediyoruz” diyen Buyurgan, şunları kaydediyor: “Sektörümüzde yıllardır ihracattaki birinciliğimizi sürdürüyoruz. Türkiye, tüm global işlerimizin, üretimimizin, ihracatımızın ve istihdamın ana merkezi. Türkiye’de Ar-Ge ekiplerimizin ürettiği bisküvileri İngiltere’de ve dünyanın dört bir noktasında tüketicimizle buluşturuyoruz. Topkapı’da ürettiğimiz Godiva bugün tüm dünya marketlerinde yerini alıyor. McVitie’s Thins’in hem Ar-Ge’si hem de üretimi Türkiye’de yapılıyor. Geçen sene İngiltere’de en sevilen ürün ödülü alan McVitie’s Digestives Nibbles ürünlerimiz de aynı şekilde ülkemizde üretiliyor. Gebze, Topkapı, Silivri, Karaman gibi fabrikalarımızda üretilen ürünlerimiz dünyanın dört bir yanında ‘Made in Türkiye’ etiketiyle tüketicilerimizle buluşuyor.”
İyi Yaşam Markaları’nda 3. kez sektörün lideri
Ülker’i atıştırmalıkta global oyuncu olma hedefine taşıyan en büyük adımın 2014 sonunda Yıldız Holding ailesine katılan İngiltere’nin lider bisküvi üreticisi United Biscuits olduğunu da hatırlatıyor Buyurgan. Buyurgan, farklı coğrafyalara uygun, yerel ihtiyaca cevap veren ürünler sunduklarını kaydediyor. Fabrikalarında hat yatırımlarını sürdürdüklerini anlatıyor Buyurgan ve ekliyor: “Geçen yıl başta, Ülker Çikolata, Dido, Ülker Çikolatalı Gofret, Albeni, O’lala, Biskrem, Ülker Kremalı, Çizi olmak üzere lansman ve relansmanlarla 70’in üzerinde ürünümüzü tüketiciyle buluşturduk. Bu yıl da Ar-Ge ekibimizle yenilikler sunacağız. Nielsen ve Sustainable Brands Türkiye tarafından gerçekleştirilen Good Life Brands/ İyi Yaşam Markaları 2020 araştırmasına göre üst üste 3. kez sektörümüzde birinci seçildik."
650 milyon $'lık tahvil ihracından yatırıma da kaynak ayırdı
Geçtiğimiz ekim ayının sonunda, 650 milyon dolarlık tahvil ihracı gerçekleştirdik. Pandemide böylesi büyük bir finansal kaynağı ülkemize çekmek, bizim için son derece stratejik bir başarıydı. 450 milyon dolar hedefiyle başladığımız projemize uluslararası yatırımcılardan 1,8 milyar dolar talep aldık ve ihraç edilecek rakamın 650 milyon dolar olmasına karar verdik.5 yıl vadeli tahvilimize, 28 ülkeden 130’dan fazla uluslararası yatırımcı iştirak etti. Elde ettiğimiz bu kaynağın bir kısmını yurt dışı menşeili sendikasyon kredisinin kapatılmasında, kalan kısmını da şirketin yeni dönem yatırımlarında kullanmayı planlıyoruz.
Buyurgan’dan satır başları
- Pandemide odak alanlarımızı belirledik. Sonrasında hızlı kararlar alarak süreci dinamik şekilde yöneten proje gruplarıyla çalışmalarımızı yürüttük.
- Değer zincirimizin vazgeçilmez halkalarının tamamına dokunarak; topraktan çiftçiye, çalışanlardan müşterilere uzanan yelpazede tüm paydaşlarımızla beraber gelişmek ve büyümek için pandeminin başladığı ilk günden bu yana aralıksız çalıştık.
- Türkiye’deki tüm fabrikalarımız TSE COVID-19 Güvenli Üretim Belgesi’ni aldı.
- Robotik Süreç Otomasyonuyla manuel ve tekrarlayan, katma değersiz süreçlerde otomasyona geçildi. IoT Anlık Üretim Takip Projesiyle, üretim hatlarındaki sensörlerle hatların anlık üretim performansının izlenmesi sağlandı.
- Türkiye’nin önde gelen e-ticaret siteleriyle tüketicilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda ürün setleri oluşturduk.
- İnovasyon ve Ar-Ge’ye büyük önem veriyoruz. 2019-2020’de fabrikalarımızda hat yatırımlarımızı sürdürdük. 2020’de başta Ülker Çikolata, Dido, Ülker Çikolatalı Gofret, Albeni, O’lala, Biskrem, Ülker Kremalı, Çizi olmak lansman ve relansmanlarla 70’in üzerinde ürünümüzü tüketiciyle buluşturduk.
- Tarıma yerli milli bisküvilik buğdayı kazandırdık. Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’yle ortaklaşa, Aliağa Bisküvilik Buğdayı’yla tarım sektörüne yerli, milli, kuraklık, hastalık ve iklim değişikliğine dayanıklı, yüksek verimli, kaliteli ve Türkiye’de ilk olan bir buğday türü kazandırdık.
- Kurulduğumuz günden bu yana ‘israfsız şirket’ modeliyle çalışırken toplumla, paydaşlarımızla birlikte büyümeyi ve güçlenmeyi merkeze alan bir anlayışla faaliyet gösteriyoruz.
Pandemiden etkilenenler yeniden güç kazanacak
Bu yıl için Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerimiz pozitif. Üretim, tüketim ve uluslararası ticarette işlerin normalleşmeye başlamasıyla 2021 yılında pandemide daha çok etkilenen bazı sektörler yeniden güç kazanacak. Diğer yandan ekonomide gündeme gelen yapısal reformlarda bu büyümede itici rol oynayacağı kanısındayız.