Birleşik Krallık, Brexit sürecinin ardından serbest ticaret anlaşması görüşmelerine devam ediyor. Hükümetin amacı 2022 yılının sonuna kadar Birleşik Krallık ticaretinin %80’ine tekabül eden ülkelerle serbest ticaret anlaşması (STA) imzalayarak ticareti güvence altına almak. Köşemde zaman zaman Transatlantik, Transpasifik ve Hint Pasifik’teki dengelere etkisini özellikle önemli bulduğum ticari birleşmelere dair paylaşımda bulunuyorum. Son haberler, İsrail ile Birleşik Krallık arasında yeni bir STA için müzakerelere dair.
Birleşik Krallık ile İsrail arasında Şubat 2019’da bir ticaret ortaklığı anlaşması imzalanmıştı. Anlaşma, ticari ilişkinin temelini oluşturmanın yanı sıra daha iddialı bir ticaret anlaşması müzakere etme sürecini başlatabilecek bir platform olarak da değerlendiriliyor. 2020 yılında İsrail’in kişi başına GSYİH’sı 43.611 dolar, aynı dönemde Birleşik Krallık’ın kişi başına düşen GSYİH’sı ise 40.285 dolar seviyesinde gerçekleşti. İsrail, Birleşik Krallık’ın toplam ticaretinde %0,4’lük bir paya sahip ve 39 uncu ticaret ortağı. Birleşik Krallık ile İsrail arasındaki toplam mal ve hizmet ticareti 2020 yılında 4,8 milyar sterlin değerindeydi. Birleşik Krallık’ın İsrail’e ihracatında ilk beş sırada mekanik güç jeneratörleri, giyim, tıbbi ürünler ve eczacılık ürünleri, arabalar ve ayakkabı geliyor. İthalatında ise ilk beş sırada mekanik güç jeneratörleri, bilimsel araçlar, sebze ve meyve, maden imalatı ve tuvalet ve temizlik ürünleri var. İsrail’e hizmet ihracatında öne çıkan beş sektör diğer iş hizmetleri; finansal hizmetler, sigorta ve emeklilik, telekomünikasyon, bilgisayar ve bilgi hizmetleri ile fikri mülkiyet. İthalatında ise öne çıkan sektörler diğer işletme hizmetleri; telekomünikasyon, bilgisayar ve bilgi hizmetleri, taşımacılık, kamu hizmetleri ve seyahat. 2019’da İsrail’deki Birleşik Krallık kaynaklı doğrudan yabancı yatırım miktarı 1,4 milyar sterlin değerindeydi. Bu, Birleşik Krallık’ın toplam doğrudan yabancı yatırım stokunun yaklaşık %0,1’ine denk geliyor.
Taraflar şimdi yeni bir STA için müzakere ederken, Birleşik Krallık’ta işletmelerden ve halktan görüş toplama süreci başlatıldı. İngiltere’den İsrail’e ihracat yapanların pazara girişte belirli bir GTİP kodunda bir engelle karşılaşıp karşılaşmadığına, hijyen ve bitki sağlıyla ilgili engellerin olup olmadığına yönelik geribildirimler, 2019’da imzalanan mevcut anlaşmada neden değişiklik gerektiğini de ortaya koyacak olması açısından önemli. İlaveten, gelen görüşlerle ticaret erişimini genişletmeye nelerin yardımcı olarak eklenebileceği değerlendirilecek. Mevcut anlaşmanın içermediği yeni konuların da müzakere edilmesi düşünülüyor; Baş Müzakereci Yardımcısı Katherine Attwood, anlaşmaya hizmet ticareti ve inovasyona yönelik taahhütlerin eklenebileceğini belirtiyor.
Serbest ticaret anlaşmaları işletmeler için olduğu gibi işletmelerin çalışanları için de zorluklar ve fırsatlar yaratır. İşçiler çeşitli kanallar aracılığıyla bu anlaşmalardan fayda sağlayabilirler. Anlaşmalar sonrası ekonomi genelinde üretkenliğin artması halinde, istihdam fırsatları ve gerçek ücretlerde artışlar yaşanması olasıdır. Birleşik Krallık’ta da STA’lar vesilesiyle artan ticari liberalleşme ile tüketici fiyatlarında düşüş ve alım gücünde artış görülebileceği, bu değişikliklerin gelir dağılımını etkilemesinin de mümkün olduğu belirtiliyor.
Birleşik Krallık’ın uluslararası ticaret alanındaki önemli adımlarının yanı sıra, ülkede yaklaşık 80 bin kişiye istihdam sağlayan çelik ve alüminyum sektörü ABD’nin ticaret politikalarından oldukça etkileniyor. Bu konudaki beklentiler olumluya dönmüş durumda. ABD'nin 232. Madde önlemleri uyarınca ithal çelik ve alüminyum dış ticaretinde 2018 yılından beri devam eden ilave gümrük vergisi konusunda AB ve Japonya’nın ardından geçen ay İngiltere ile de anlaşma sağlandı. Anlaşma ile ABD'nin ilgili ürünlerde Birleşik Krallık' a uygulamakta olduğu %25 gümrük vergi oranının yerini bir kota sistemi alacak. Bu kapsamda 1 Haziran 2022 tarihinden itibaren Birleşik Krallık ABD'ye gerçekleştireceği çelik ihracatında 54 ürün kategorisinde yıllık toplam 500.000 mt kotaya sahip olacak. ABD tarafından atılan bu adıma karşılık Birleşik Krallık, 232. madde önlemlerine karşı tedbir olarak uygulamaya koyduğu ve ABD'den ithal edilen viski, kot pantolonu ve motorsiklet gibi yılık ticaret hacmi 500 milyon dolara ulaşan çeşitli ürünlere uygulamakta olduğu ilave vergilerin kaldıracağını duyurdu. Bununla birlikte taraflar, küresel çelik piyasasındaki fazla kapasitenin ve piyasayı bozucu etkisi olan uygulamaların önüne geçmek üzere anlaştıklarını açıkladılar. Ancak başta British Steel firması olmak üzere, Birleşik Krallık’ta yerleşik çelik üreticilerinin önemli bir bölümünün hisselerine yabancı sermayeli firmaların sahip olması sebebiyle, ABD’nin çelik ticaretini sıkı bir denetime tabi tutacağı görüşleri de dile getiriliyor. Yine de bu anlaşmanın hem ABD hem de Birleşik Krallık ekonomisine fayda sağlayacağını, ABD ile Birleşik Krallık arasındaki ticari ilişkilerin daha da geliştirilmesinin önü açılmış olduğunu söyleyebiliriz.