Biraz itfaiye eri, biraz diplomat, biraz stratejist, biraz dedektif… Her şeyden, herkesten, her yerden… biraz! İşte size Risk Yöneticisi. Afili söylemek isteyenler için “Chief Risk Officer” (CRO). Krizden krize koştuğumuz düşünülecek olursa, Türk iş dünyasında yaygın olmadığı düşünülebilir mi… kabul etmeyecek olanlar çıkacaktır. Titrin olmaması herkesin bir risk uzmanı olmasından kaynaklanıyor da olabilir.
Dünya üzerinde an itibariyle 110 bölgede çatışma sürüyor. Ticarette doğrudan ve dolaylı kesinti yaşanıyor. Mevzuat değişiklikleri, uyum ve yaptırımların sonu gelmiyor. İklim değişikliği ve teknolojideki atakları anlamak içselleştirmek ayrı bir mesele. Etik değerlerde yaşanan geçiş değişim ise büyük toplumsal risklerin kaynağı… Bir nefeste dünya hali.
Geçmişte bu başlıklar siyasetçilerin lügatında yer alırdı. İyi bir risk yöneticisi olduklarını söyleyemeyiz, sınıfta kaldıkları için risk, vatandaşın gündeminde üst sıralarda.
Dünya Ekonomik Forumu her yıl farklı aralıklarla risk raporları yayınlıyor. Sonuncusu birkaç gün önce “Chief Risk Officers” (CRO) Risk yönetici Anketi olarak paylaşıldı.
Raporda risk yöneticileri önümüzdeki 6 ay içinde küresel dalgalanmaların, jeopolitik ilişkiler, ekonomi, iç politika, toplum ve teknoloji üzerinden seyredeceğini ekonomiyi tehdit etme potansiyeli olan risklerin büyüme olasılığını, küresel piyasalarda istikrarsızlık ile operasyonlarını daha geniş kapsamlı kesintiye uğratabilecek gelişmeleri beklediklerini söylüyorlar. Baskın dört risk; makroekonomik göstergelerdeki tehlike, fiyatlandırma belirsizlik - temel girdilerde kesinti- arzda yaşanan zorluklar, çevresel veya jeopolitik şoklar karşısında çaresiz kalmak, silahlı çatışmalar ve/veya silahlanmadan duyulan korku.
Bu araştırmayla ilgili yazı yazmama neden olan, yalnızca çalışmanın çıktıları değil… Bu raporu da yorumlayan bir Risk Yöneticisinin ifadeleri oldu. İngiltere’de yerleşik küresel bir hukuk firması Clifford Chance’ın yaklaşık 10 yıldır bu pozisyonda olan Baş Risk Yöneticisi Bahare Heywood, Kendisini yangın söndüren, diplomasi yapan, iletişimci sıfatı taşıyan, strateji kurgulayan kişi olmanın ötesinde dünyada ne olup bittiğini takip etmek zorunda biri olarak tanımlıyor. Bu söyleşiye Dünya Ekonomik Forum platformlarından ulaşabilirsiniz.
Heywoo, anket sonuçlarının dışında altını daha koyu renkle çizmek istediği riskleri; Yapay Zeka, ve İklim Krizi olarak işaretliyor.
Dikkatimi çeken yorumu, riskleri tanımladıktan sonra alınan bazı önleyici eylemlerin kendi başına bir risk unsuru olabildiğini, tehdidi ortadan kaldırmak için benimsenen kurallar içinde çalışmanın işleri zorlaştırabildiğini… risk yöneticisi olarak hemen her konuya dahil olmak zorunda kalan, kafası çözümden başka bir şeye zor odaklanan, iyi bir dinleyici, herkesle iletişim kurabilecek meziyete sahip kişi olduğuna dikkat çekiyor. Hiçbir gününün bir öncekine benzemediğini, risk yöneticisi olarak sabah uyandığı anda hedefinin hiç olmazsa günün yarısını yapısal bir çerçevede çalışarak geçirmek olsa da geri kalanda sürekli yangın söndürmek, çözüm yaratmak, bolca konuşmak, bolca dinlemek, bolca müdahaleyle geçtiğini ifade ediyor. Kimlerle konuştuğuna gelince herkesle; insan kaynaklarından teknoloji yöneticisine uzanan geniş bir yelpaze…
“Risk yönetimi bir hareket planıdır, yaratıcılık ne kadar şart olsa da metodoloji ve bir çerçeve planla yürümek kaçınılmazdır” diyor.
Bir risk yöneticisi ne okumalı, eğitimi ne olmalı diye düşündüğünüzden eminim. Üniversitede Rus Edebiyatı okuduğunu öğrenince şaşırdığımı saklayamayacağım. Açıklamasını dinleyince… fikrim değişti; “Risk yönetimi analitik olmayı gerektirir. Edebiyat analitiktir. Her anımı risk unsurlarını düşünerek geçirdiğimi söyleyebilirim. İşimiz stresli. Hem dayanıklı hem esnek olmak zorundayız. Kendimi nasıl geliştirdiğimi soruyorlar; iki eksende konsantrasyonumu yoğunlaştırıyorum. Genel ve küresel konular ile spesifik alanlar. Yaşananların arkasından değil, yaşanacakların önünden koşmaya çalışıyorum.”