Remzi Akçin
UGM Yönetim Kurul Başkanı
Bir yazımızda “mevzuat mı uygulama mı?” diye sormuştuk. Aslında cevabımız çok basit: İkisi de. Kötü bir senaryodan iyi bir film çıkmayacağı gibi net olmayan bir mevzuattan iyi bir uygulama da çıkmıyor. Bu yazımızda sıkça yaşanan ancak hem mevzuatın hem de uygulamanın hatasının olduğu bir örneği dile getireceğiz. Elbette yine gümrük işlemleri ile ilgili.
İyi gitmeyince kişinin işi, muhallebi yerken kırılır dişi
Otomotiv yedek parça işiyle uğraşan iş adamsınız. İyi de bir iş hacminiz var, güvenilir bir firmaya sahipsiniz. Güvenirliliğinizi, mali yeterliliğinizi, kalitenizi belgelendirdiniz ve bunun sonucunda yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası (YYS) aldınız.
Bir konteyner yedek parça sipariş ettiniz. Konteynerin içinde 150 farklı türde diğer bir deyişle GTİP’de eşya var. Eşya bedeli ve sigortanın yanı sıra nakliyatçıya da 1.500 dolar navlun bedeli ödediniz. Gümrük işlemlerini tamamladınız, vergileri ödediniz ve ithalatı gerçekleştirdiniz. Buraya kadar her şey normal.
Ancak sonradan nakliyatçı ek olarak 150 $ daha navlun faturası kesti ve bu bedeli ödediniz. Gümrük Kanunu gereğince, sonradan da olsa gümrük kıymetine katılması gereken bir bedel varsa, beyan edilerek bu bedel için ödenmesi gereken gümrük vergisinin, bedel ve ödenen vergilerin toplamına ilişkin katma değer vergisinin ve varsa özel tüketim vergisinin ödenmesi gerekir. Örneğimizden devam edersek, 150 farlı tür yedek parça gümrük beyannamesinde 150 satır (kalem) olarak beyan edildiği için vergiler her kale için ayrı ayrı hesaplanır. Çünkü, her kalemin vergi oranı aynı değildir. Her kalemin vergisinin 1 TL olduğunu varsayarsak 150 dolar kıymet farkı için 150 TL değil, 150 X 1 = 150 TL olarak vergi hesabı yapılır. Vergilerin ödenmesinde de sorun yok ama konu para cezalarına geldiği zaman işler karışıyor.
150 TL eksik vergi için 178 bin 650 TL ceza
Ek navlun bedelinin gümrüğe beyan edilmesini unuttunuz. YYS firması olduğunuzu söylemiştik. Sonradan kontrole tabi tutuldunuz ve müfettiş muhasebe kayıtlarında 150 dolar navlun bedeli ödendiğini ve bunun gümrüğe beyan edilmediğini tespit etti. Gümrük Kanunu’nun 234’üncü maddesi gereğince gümrük kıymetinin eksik beyan edilmesi sonucunda vergi farkı oluşursa eksik vergi tahsil edilir ayrıca bu verginin üç katı para cezası uygulanır. Sonradan ödenen 150 dolara karşılık her bir yedek parça türü için 1 TL vergi ödenmesi gerektiğini varsayarsak, 150 TL vergi ve bunun üç katı 450 TL para cezası ödenmesi gerektiğini söylememi bekliyorsunuz değil mi? Hayır, 450 TL değil, 178 bin 650 TL para cezası ödemeniz gerekiyor!
İyi ama neden diyeceksiniz? Gümrük Kanunu gereğince, olumsuz bir sonuç doğurmasa bile gümrük mevzuatına aykırı davranış için Gümrük Kanunu’nun 241/1 maddesinde yer alan basit usulsüzlük diyebileceğimiz ceza uygulanır. Eksik vergi ödenmesi aynı zamanda mevzuata aykırı bir davranış olduğu için verilecek ceza basit usulsüzlük cezasından az olamaz. Basit usulsüzlük cezası 2025 yılı için 1.191 TL olarak uygulanmaktadır. Gümrük Kanunu’nun bu hükmü uyarınca beyannameyle eksik ödenen verginin üç katı olan 450 TL olarak uygulanmaz. Her kalemdeki 3 TL uygulanması gereken ceza 1.191 TL olarak uygulanır. Çünkü, her kalem ayrı bir beyan olarak değerlendirilir. Dolayısıyla 150 TL eksik vergi ödediği için ithalatçıya 178 bin 650 TL para cezası uygulanır.
Fiil ne? Kıymeti beyan etmemek mi, eksik vergi ödemek mi?
Ülkemizde uygulanan idari para cezalarının usul hükümleri 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ile düzenlenmiştir. Dolayısıyla Gümrük Kanunu’nda yer alan para cezaları hakkında da Kabahatler Kanunu uygulanır. Kabahatler Kanunu’nun 15’inci maddesi gereğince; “Bir fiil ile birden fazla kabahatin işlenmesi halinde bu kabahatlere ilişkin tanımlarda sadece idarî para cezası öngörülmüşse, en ağır idarî para cezası verilir.”, “Aynı kabahatin birden fazla işlenmesi halinde her bir kabahatle ilgili olarak ayrı ayrı idarî para cezası verilir.” Dolayısıyla esas bakmamız gereken konu fiilin bir kez mi yoksa 150 kez mi işlendiğidir. Burada iki farklı bakış açısı ortaya çıkar;
1- Fiil ek navlun bedelinin beyan edilmemiş olmasıdır, yani fiil tekdir.
2- Fiil eksik vergi ödenmesidir, her kalemde ayrı ayrı eksik vergi ödenmiştir dolayısıyla fiil tek değildir.
Gümrük idaresi kamu geliri elde etme saikiyle ikinci yolu tercih etse de bence, bir fiil ile birden fazla kabahatin işlenmesi halinde bile tek ceza uygulanacağı ilkesi gereğince beyanname bazında ceza uygulanması gerekir.
Bir fiilden dolayı vergi kaybına neden olmayan bir usulsüzlük cezası söz konusu olduğu zaman kalem sayısına bakılmaksızın beyannamede için tek ceza uygulanırken, vergi olduğu zaman kalem sayısı kadar ceza kesilmektedir. Tek başına bunu bile aynı tür idari işleme yönelik farklı uygulama yürütüldüğünü göstermektedir.
Kabahatler Kanunu gereğince, idari para cezası uygulanması için kişinin kasıtlı olup olmadığı aranmaz. “Kabahat, icraî veya ihmali davranışla işlenebilir.” Ancak, “kabahate iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı” gerekir. Diğer bir deyişle, kişi hakkında iştirakten dolayı para cezası kararı düzenlenebilmesi için, iştirak edenin fiili kasten işlendiğinin ispat edilmesi zorunludur. Bu konuda Ticaret Bakanlığı’nın ayrıntılı düzenlemesi de bulunmaktadır.
Genel uygulama olmamakla birlikte bazı gümrük müdürlükleri, kasıt unsurunun varlığını araştırmadan gümrük müşavirlerine de ayrıca para cezası kesmektedir. Böyle bir durumda tartışma konumuz olan para cezası miktarı da doğal olarak ikiye katlanmaktadır.
Kim demiş bir koyundan iki post çıkmaz diye. Mevzuatın azizliğine uğramayın yeter ki. Yüzlerce postun çıktığını görürsünüz.
Her kalem için farklı bir eyleme kalem bazında ceza uygulanması anlaşılabilir ama “navlun bedelinin eksik beyanı” fiiline (tek fiil) kalem bazında ceza uygulanmasının kanun koyucunun iradesiyle örtüşmediği düşüncesindeyiz.