Bir iyi bir kötü haber…       

FERDA BESLİ

BESFİN CEO’SU 

Enerji fiyatlarına bağlı olarak dünya genelinde artan enflasyon kaygıları yavaş yavaş resesyon ve düşük büyüme ile yer değiştirmektedir. Haziran 2022 enflasyon rakamlarını hatırlayalım. ABD % 9,1, Euro bölgesinde % 8,6, Avrupa Birliği % 9,6 ve ülkemizde % 78,6. Enflasyon ile mücadele için başta Fed, BoE, ECB, SEN, RBA, BOC gibi ağırlıklı gelişmiş ülkelerin merkez bankaları faizleri artırdılar ve artırmaya devam ediyorlar. 2022 yılının başında faiz artırmayacağını söyleyen ECB geçen hafta 50 bps artırdı ve 27 Temmuz 2022’de Fed’in kararı bekleniyor. 75 bps mi? 100 bps mi? Bana göre 75 bps artış olacak.                  

Yüksek enflasyon ve artan politika faizleri dünya ekonomisin yavaşlatmaya başladı. ABD ilk çeyrekte % 1,6 küçülürken, 2022 Q2 beklentisi % 0,5 seviyesinde ve önümüzdeki 1-2 yıl içinde resesyon bekleyenlerin oranı % 50’ye yaklaştı ve öncü göstergeler ekonominin yavaşladığı yönünde. Bu nedenle 100 bps artış olmayacak belki de 50 bps. İngiltere ve Japonya da yavaşlayan ekonomileri için çözüm arıyorlar. Çin’in 2022/Q2 GDP büyümesi % 0,4. S&P hem ABD hem de EU için PMI temmuz endeksleri 50’nin altında geldi ve sırasıyla 47.5 ve 49.4. Her iki PMI 52.3 ve 52’den geri geldi. Sonuç olarak yavaşlıyoruz. IMF büyüme rakamını 2.kez revize edecek. Ocak ayında % 4,4 global büyüme tahmini Nisan 2022 de % 3,6’ya indirmişti. Benim tahminim % 2 civarında 1,8-2,2 arasında bir büyüme rakamına revize edecek.               

Bu gelişmelerin ülkemiz ekonomisi ve şirketlerimize etkisi ne olacak.   Gerçek kişi ve tüzel kişilerin D.T.H. hesapları yıl başından beri 27.5 milyar dolar azalması (KKM 1 trilyon 69 milyar TL’na ulaştı) ve ihracat yapan firmaların TCMB’na döviz satma zorunluluklarına rağmen TCMB döviz rezervleri azalmaya devam ediyor. Sene başında 111 milyar dolar olan rezervler 99.4 milyar dolara geriledi. Yüksek enerji ve emtia fiyatlarındaki artış nedeniyle ilk 6 ayda ithalatımız % 41 artarak 177 milyar dolara çıktı. İthalata karşın ihracat rakamımızda artış % 20’de kaldı. Bazı emtia fiyatlarındaki artış rakamlarını bilgi olarak vermek istiyorum 1.1.2021-30.6.2021, 1.1.2022- 30.6.2022 karşılaştırması,                

*Enerji ithalatı % 155 artarak 18.7 milyar dolardan 47.8 milyar dolara

*Gıda ithalatı % 73 artarak 1.2 milyar dolardan 2 milyar dolara

*Alüminyum % 68 artarak 2.6 milyar dolardan 4.4 milyar dolara

*Kağıt % 65 artarak 1.3 milyar dolardan 2.1 milyar dolara

*Kimya % 43 artarak 4.3 milyar dolardan 6.1 milyar dolara

*Demir Çelik % 31 artarak 12.8 milyar dolardan 16.8 milyar dolarlara çıkmıştır.              

Gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının enflasyonla mücadelesi faiz ve para politikalarında sıkılaştırma ve global büyüme endişeleri nedeniyle enerji ve emtia fiyatları gerilemeye başlamıştır. Petrol 128 dolardan 103 dolara % 20 geriledi, bakır % 32 düşüşle 7,385 dolar/ton, demir çelik % 23 düşmüştür. 8 Haziran 2022 tarihinde pik yapan Reuters Commodity Endeks % 15, Bloomberg Commodity Endeks % 14,7 gerilemiştir.             

Bu gelişmelerin getirdiği bir iyi haber bir kötü haber var.                

İyi haber gelişmiş ülkelerin enflasyon ile mücadeleleri sonucunda yavaşlayan dünya ekonomisi neticesinde düşen emtia fiyatları sayesinde ilk yarı yılda 177 milyar dolar ithalat yapan ülkemizin, ikinci yarı yılda ithalatı tahminim 150 milyar doların altına inerek döviz talebi biraz azalacak.               

Kötü haber, yavaşlayan dünya ekonomisi nedeniyle yurt dışı ve yurt içi talep azalacak. Şirketlerimizin bu duruma hazırlık yapmaları gerekiyor. Ayrıca Rus Merkez Bankası Cuma günü politika faizini % 1.5 indirerek % 8 olarak belirledi ve dördüncü kez faiz indirdi ve ruble değer kaybetti. Bu ülkeye ihracat yapan şirketler için biraz negatif gelişme.               

Sonuç olarak, yüksek enflasyon ve gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının enflasyon ile başlattıkları mücadele dünya ekonomisinin yavaşlatacaktır. Şirketlerimizin ihracat pazarlarını kaybetmemeleri için satış tarafında daha esnek olmaları gerekmektedir.             

Bence en kritik nokta şu anda €’da % 7 ve $’da % 8’i geçen döviz kredileri ile uluslararası pazarlarda şirketlerimizin rekabet etme olanağı sınırlıdır. Bu nedenle TCMB TL reeskont kredileri hacmini artırmalı, krediye erişimi hızlandırmalı ve bazı kısıtları ortadan kaldırmalıdır.

Tüm yazılarını göster