Bir ihtimal daha var o da enflasyon mu dersin?

Şant MANUKYAN Ekofobi

Hafta sonunda Senatodan geçen ancak bu esnada orijinal metin üzerinde değişiklik yapıldığı için yeniden Temsilciler Meclisine geri gönderilen 1.9 trilyon dolarlık üçüncü yardım paketi nihayet imza için Başkan Biden’ın masasına geldi. 2020 sonu itibarı ile ABD ekonomisinin 2019 büyüklüğünün sadece yüzde 2,5 altında olduğu ve paketin GDP'nin yüzde 9'una yaklaştığı göz önüne alınırsa ciddi bir büyüklükten bahsediyoruz. Ancak 2021 özelinde konuşursak paketin 1.1-1.2 trilyon dolarlık kısmı devreye girecek gibi görünüyor. Tekrar altını çizmek isterim bu bir "canlandırma" paketi olmaktan ziyade kayıpları yerine koymaya yönelik bir paket. Bu iki tip paketin büyüme/enflasyon vs üzerine etkileri farklı. Kayıplardan kastım sadece çalışanların ücret kayıpları değil aynı zamanda yerel yönetimlerin gelir kaybı da federal bütçeden karşılanmaya çalışılıyor. Mart ortasında bitecek olan işsizlik ödemeleri Eylül ayına kadar uzatılmış olacak. Burada yaklaşım 240 milyar dolar var. Şayet işsizlikte toparlanma bu tempoda devam ederse giderek daha az insan işsizlik sigortasından faydalanacak veya başvuracak, yani tüm rakamın harcanması söz konusu olmayacaktır. 1400 dolarlık çeklerin toplam maliyeti ise 390 milyar dolar. Büyük bir rakam gibi görünse de ABD’de aylık maaş ve ücret ödemeleri 880 bin dolar civarında (SAAR). Yani toplamda yarım aylık bir ödemeden bahsediyoruz. Elbette çeklerin en fazla 80 bin dolara kadar gelir sahibi olanlara dağıtılacağını düşünürsek ufak bir rakam değil ancak sanıldığı kadar büyük bir rakam da değil. Bu paranın nasıl harcanacağı kritik bir nokta. Deutsche Bank hafta içinde paylaştığı bir çalışma/anket (online aracıları kullananlar yani daha genç nesil) insanların alacakları desteğin yüzde 37'sinin hisse piyasalarında kullanmayı düşündüğünü gösteriyor. Banka toplam miktar 405 milyar dolar üzerinde hesaplamış ve bu hesaba göre yaklaşık 30 milyar dolar yeni para spekülasyon için hisse piyasasına girecek.

Öte yandan tasarruf oranının 2008 krizinden bu yana daha yüksek bir platoya oturduğunu görüyoruz. Bu önemli bir davranış değişikliği. Gecen cuma günü gelen kredi verisinin detaylarına baktığınızda ilginç bir durum söz konusu. Kredi kartı harcamaları mevsimsellikten arındırılmamış hali ile zaten her yıl ocak döneminde düşmeye başlar. Yılbaşı harcamalarının mahmurluğu ancak bir kaç ay içinde geçmiş olur. Mevsimsellikten arındırılmış hali ile baktığımızda ise verinin tutulduğu tarihten bu yana sadece 2 kez "eksi" değişim söz konusu olmuş. Birincisi büyük finansa krizde ikincisi ise şu anda. Doğru, her ikisinde de insanlar işsiz kalmıştı ancak benzerlik orada bitiyor. Birinci vakada işsiz ve gelirsiz kaldığı için insanlar borçlarında iflas ilan ediyor ve toplam kredi miktarı azalıyordu. Şimdi ise insanlar gelen çekleri borçlarını kapatmak için kullanıyor gibi görünüyor. Hükümetin belli gelir grubu üzerine çek göndermemesi çok doğru bir hareket. Sadece ihtiyaçları olmadığı için değil bu kesimlerin çekleri harcama ihtimali de zaten çok düşük. Ancak orta ve düşük gelirli kesimlerin de çekleri hemen harcamadığını söylemek mümkün. Bu kesimin yeni çeklerle beraber davranış bicimi kritik olacak.

Şeytanın avukatlığına devam edersek herkesin katıldığı paketin enflasyonist olacağı görüşünü de zorlayabiliriz. 2020 boyunca evde kalan kesimin çok ciddi bir dayanıklı mal talebi olduğunu gördük. Evlerin için ve dışı elden geçirildi, mobilyalar değiştirildi, şehir dışında evler alındı, toplu taşımadan uzak durmak için araba alındı, yarı iletken üretimini dara sokacak kadar çok elektronik eşya talebi oluştu, Netflix vs abonelikleri patladı ve hatta evde oturmaktan başka bir şansı olmayan genç kesim borsa hesapları açtı. Şimdi gelecek olan 1400 doların bu tip harcamalara yeniden gitmesi söz konusu olmayabilir. "Evde Hayat Var" gerçek "harcama paketinin" ta kendisiydi. Geçen yıl yapılamayan şeyler ise turizm ve eğlence sektörü. Yasakların kalkması ile beraber her ikisi de mutlaka canlanacaktır. Ancak bu iki sektörün büyüme içinde ağırlığına bakarsanız çok fazla olmadığını göreceksiniz. Kısacası teorik olarak paket enflasyonist görülebilir ancak bir başka ihtimal daha var ki o da borçların kapatılması veya tasarruf oranın artması... Beraber göreceğiz. Önümüzdeki aylardan itibaren gelişmekte olan ülkelerde enflasyon sert şekilde yükselmeye başlayacak. Merkez bankaları açısından kritik soru ve tespit edilmesi gereken bu yükselişin ne kadar talep ve yatırım kaynaklı olduğu. Zira yatırıma giden bir harcama paketi ile tüketime giden bir paketin enflasyon ve büyümeye etkileri ve dolayısı ile uzun vadeli getirilerle olan ilişkisi çok farklıdır.

Tüm yazılarını göster