- Ozan Sağdıç’ın 127 fotoğrafı İstanbul Modern’de sergileniyor
İstanbul Modern, Türkiye fotoğraf tarihinin ustalarına odaklanan sergilerine Ozan Sağdıç ile devam ediyor. Sanatçının 1950’lerden itibaren çalışmalarından geniş bir seçkinin yer aldığı “Ozan Sağdıç: Fotoğrafçının Tanıklığı” adlı sergi, dünyada fotoğrafın en yaygın türlerinden biri olan belgesel fotoğrafa odaklanıyor. Türkiye’nin sosyal, politik, ekonomik, kültürel ve görsel tarihine de ışık tutmayı amaçlayan sergiyi Burgan Bank destekliyor.
70 yıllık kariyeri boyunca Türkiye’nin görsel arşivinin oluşumunda önemli bir rol üstlenen Ozan Sağdıç, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere hemen hemen tüm ülkede gerçekleştirdiği çalışmalarıyla değişimin ve durağanlığın yanyanalığını fotoğraflarıyla kayıt altına alıyor. Çalışmalarındaki konuların çeşitliliği ve insani deneyimler karşısındaki ironik gözlem gücü, Sağdıç’ı 1950’lerden itibaren değişen, dönüşen dünya ile etkileşim halinde şekillenen Türkiye’nin tanığı yapıyor.
Bu haberin ve köşemizdeki diğerlerinin ayrıntıları için lütfen https://www.ekonomim.com/yasam-keyfi adresine geçiniz...
- İkinci “Kaplumbağa Terbiyecisi” Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nde
Osman Hamdi Bey’in ikinci “Kaplumbağa Terbiyecisi” eseri Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin “Türk Resmini İzlemek” kalıcı sergisine katıldı. Osman Hamdi Bey’in aynı konuda birbirine yakın iki versiyon halinde çalıştığı tablolardan biri olan ve Kaplumbağa Terbiyecisi olarak tanınan, sanatçınınsa “Kaplumbağalı Adam” olarak adlandırdığı 1907 tarihli eserde, bir önceki yıl yapılmış olan diğer tablodaki beş kaplumbağadan farklı olarak altı kaplumbağa yer alıyor. Çelebi Sultan Mehmed’in (saltanat 1413-1421) yaptırdığı Bursa Yeşil Cami’nin bir odası olduğu anlaşılan mekândaki “Kalplerin şifası, sevgiliyle (Hz. Muhammed) kavuşmaktır” anlamındaki “Şifa’al-kulûb lika’al Mahbub” hattı görülüyor, hemen yanındaysa diğer tablodan farklı olarak “Muhammed” yazılı levha asılı olup, niş içinde duran beyaz üzerine yeşil akıtmalı Çanakkale testi yine yalnızca bu tabloya özgü.
43. İstanbul Film Festivali’nde Berlin’den ödüllü filmler prömiyer yapacak
43. İstanbul Film Festivali’nin hazırlıkları tüm hızıyla devam ediyor. Festival, her yıl olduğu gibi bu yıl da Berlin Film Festivali’nin ödüllü ve öne çıkan filmlerine yer veriyor. Şubat ayında gerçekleştirilen ve ödülleri dağıtılan 74. Berlin Film Festivali’nden Gümüş Ayı kazanan Hong Sang-soo imzalı
A Traveler’s Needs'in yanı sıra Jüri Ödülü ile dönen The Empire ve En İyi Yönetmen ödüllü Pepe, 43. İstanbul Film Festivali’nde ilk kez izleyiciyle buluşacak.
- “İstanbul’un Baylan’ı: 100 Yıllık Serüven” sergisi Yapı Kredi Bomontiada Galeri’de
Araştırmacı yazar ve akademisyen Sevecen Tunç tarafından kaleme alınan ve bir kültür arşivi olma niteliği taşıyan “İstanbul’un Baylan’ı: 100 Yıllık Serüven” kitabından yola çıkarak hazırlanan sergi, İstanbul’un yeme-içme kültüründeki değişim ve dönüşümüne öncülük eden, Cumhuriyet’le yaşıt Baylan’ın asırlık yolculuğunu Cumhuriyet tarihine koşut biçimde, tarihi dönemeçlerin, değişimlerin, toplumsal ve ekonomik gelişmelerin izlerini sürerek anlatıyor.
Küratörlüğünü Sevecen Tunç’un yaptığı, tasarım ve kurgusunu ise Burçak Madran’ın üstlendiği sergi kapsamında Baylan’ın asırlık tarihine ışık tutan fotoğraflar, belgeler, geçmişten günümüze kullanılan mutfak ekipmanları, birbirinden farklı tasarımlardaki çikolata ve şekerleme kutuları ziyaretçiye sunuluyor.
- Yıldız Holding’te “Medeniyetimizin Kalem Güzelleri” sergileniyor
Her yıl Ramazan ayında Türk-İslâm sanatlarının güzel örneklerini Çamlıca kampüsündeki sergi salonunda sanatseverlerle buluşturan Yıldız Holding, bu yıl Ramazan ayını “Medeniyetimizin Kalem Güzelleri” sergisiyle karşıladı. Sergide, Hattat-müellif Mahmud Bedreddin Yazır’ın geleneksel sanatlar alanında son iki asrın en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen “Medeniyet Âleminde Yazı ve İslâm Medeniyetinde Kalem Güzeli” isimli kitabının yeni baskısında görselleri neşredilen, çeşitli koleksiyonlara ait hüsn-i hat, tezhip ve yazılı ebru levhaları ile birlikte sanat eserlerinin hazırlanmasında kullanılan üretim malzemelerinin de orijinalleri bulunuyor.
- Haliç kıyısında yepyeni bir mekân: Arça Restaurant
Eski İstanbul’da Haliç kıyısında yepyeni bir mekân Arça Restaurant & Grill. Arça’da Haliç’i yukarıdan seyrederek günün yorgunluğunu atmak, gün batımlarını izlemek, bu arada zeytinyağlılar, kebaplar ve açık mutfakta izlenebilen fırından çıkan pide ve lahmacunları pazartesi günleri dışında hafta boyu her akşam tatmak mümkün. Arça adını, ardıç ağacının geçmiş dönemlerdeki simgesel anlamından alıyor. Eski zamanlardan beri olumsuzlukları uzaklaştırıp güzellikleri getirdiğine inanılan ardıç ağacının bu özelliği, bugün mekânda sürdürülmek isteniyor.
Restoranın şefi Cenap Öztekin Varol, mevsime uygun olarak yeni çıkan ürünleri kullanmak üzere menüsünde sürekli değişiklikler yapıyor. Örneğin, baharla birlikte marul tarator olarak tanımlanabilecek “terettür” gibi hafif ve tazelik hissi veren mezeleri menüye alan Varol, bu sayede eski ve unutulmuş tatları da yeniden sofralara getirmeyi amaçlıyor.
.