Bir düğünün düşündürdükleri

Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ

Gallup araştırma şirketinin ABD’de yaptığı bir araştırma sonuçları ilgimi çektiği ve ülkemiz için de çok sıcak bir konuyu kapsadığı için paylaşmak istedim. Bu yılın Mayıs ayında 21 bin 543 çalışanın katılımı ile yapılan bu araştırmada ilginç sonuçlar çıkmış. Ama bu araştırmaya neden gerek duyulmuş?

Dürüstlük ve etik araştırması

Yine Gallup tarafından yapılan “Dürüstlük ve etik araştırması” (Honesty and Ethics Polll) şöyle bir olguyu ortaya çıkarmış: Yıllar boyunca 23 meslek, dürüstlük ve etik açısından değerlendiriliyor. Ve 2019 yılından bu yana bu mesleklerin dürüstlük ve etik değerlendirmesinde, sendika liderliği hariç, bir düşüş görülüyor. Araştırmada sorulan soru şöyle: “Dürüstlük ve etik standartlar açısından aşağıdaki meslekleri “Çok yüksek, yüksek, orta, alçak ve çok alçak” skalasına göre değerledirin”. Çok yüksek veya yüksek cevaplarının oranına bakıldığında 2023 yılında birinci sırayı %78 ile “Hemşireler”, en son sırayı ise %6 ile “Meclis üyeleri” almış. 2019 yılında bu değerler % 85 ve %12 imiş.

             

Kurumlara güven

Gallup’un başka bir araştırması (Americans’ confidence in institutions ) ise kurumlara güveni sorguluyor. Bu araştırmaya göre kurum olarak Amerika’da 2023 yılında en üst sırada %65 skor ile “Küçük işletmeler” (Small Business) yer almış. En düşük sırada ise %8 ile “Meclis” (Congress) görülüyor. Ve kurumlara olan güven yıllar geçtikçe azalıyor. Örneğin, “Küçük işletmeler “ ve “Meclis “ için 2021 yılında bu değerler %70 ve %12 imiş.      

Etik olmayan davranışlara tepkiler

Bir tarafta mesleklerin dürüstlük ve etik değerlere bağlılığının düşmesi, diğer taraftan da kurumlara güvenin azalması akla şöyle soruları getirmiş: “İşletmelerde etik değerlere aykırı davranışlar yaşanıyor mu? Buna tepkiler ne oluyor?”. İşte Gallup yukarda sözünü ettiğim araştırmayı yapmış. Bu araştırmada sözü edilen 21.543 kişiye önce şu soru sorulmuş: “Son 12 ay içinde çalışanların ya da yöneticilerin etik dışı bir davranışına tanık oldunuz mu, ya da bu konuda birinci el bilgiye sahip misiniz?” Araştırmaya katılanların %23’ü bu soruya “Evet” cevabını vermiş.Evet cevabını verenlere “Peki bunu bir yere şikayet ettiniz mi?” sorusu sorulmuş. Bu soruya da %57 “Hayır etmedim” diye cevap vermiş. “ Neden şikayet etmediniz?” sorusuna verilen cevapların dağılımı da şöyle:

%22 Şikayet etsem de bir şey olmayacağını düşündüm

%20 Bunun bedelini ödeyeceğimden korktum

%20 Bu soruya cevap vermemeyi seçiyorum

%9 Bu davranışın etik dışı olduğundan emin değildim

%8 Bu etik dışı davranışı yapanla doğrudan yüzleştim

%5 Başımı belaya sokmak istemedim

%4 Şikayet etmek uzun işti

%1 Kime şikayet edeceğimi bilmiyordum

             

Bayram değil, seyran değil

Peki, niye böyle bir araştırma ilgimi çekti de okurlarla paylaşıyorum? Algıda seçicilik meselesi. Geçen hafta medyaya düşen bir düğün haberi yüzünden. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkan Yardımcılarından birisinin düğün haberi yüzünden.

Bir düğünde etiğe aykırı ne olabilir ki? Tepkiler farklı olacaktır. Özellikle de siyasilerimizin. Örneğin, çocuğunu TBMM’ne yüksek maaşla sokmuş bir siyasimiz “ Canım evlenmesin mi çocuk? Düğün yapmasın mı? Herkesin çocuğu gibi o da evlenecek” diyebilir. Ya da başka bir siyasimiz “Abartmayın canım, o düğün değil, düğüncük; takı değil, takıcık”. Mal varlığı tartışma konusu olacak bir siyasi “ Keşke biz de böyle bir düğün yapsa idik. İşte o düğündeki takıları bozdurduk” deyip mal varlığımı kolayca aklayabilirdim” diye hayıflanabilir. Ya da koro halinde bir güçlü ses yükselecektir: “ Bizi bir düğünle bölemeyeceksiniz. ” Ya da haberi görmemiş bir cahil saftorik “Tövbe tövbe. Faizle enflasyonu azdıran bankaların denetleyicileri, bu kez de düğünde içki ikram edip günaha mı girdiler ” diye bir ses verebilir.

Haberi görmemişler için sorunun ne olduğunu söyleyeyim. Bu düğünün davetlileri, denetlenecek banka ve finans kuruluşlarının üst düzey yöneticileri imiş. Görülen videolara yansıyan, “Halk Ekmek” veya "Kent Lokantaları” önündeki kuyruklardan uzun bir takı kuyruğu.

           

Peki yasalar ne diyor?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu”nun ilgili maddeleri şöyle:

Hediye alma, menfaat sağlama yasağı:

Madde 29 – Devlet memurlarının doğrudan doğruya veya aracı eliyle hediye istemeleri ve görevleri sırasında olmasa dahi menfaat sağlama amacı ile hediye kabul etmeleri veya iş sahiplerinden borç para istemeleri ve almaları yasaktır.

Kamu Görevlileri Etik Kurulu, hediye alma yasağının kapsamını belirlemeye ve en az genel müdür veya eşiti seviyedeki üst düzey kamu görevlilerince alınan hediyelerin listesini gerektiğinde her takvim yılı sonunda bu görevlilerden istemeye yetkilidir.

Denetimindeki teşebbüsten menfaat sağlama yasağı:

Madde 30 – Devlet memurunun, denetimi altında bulunan veya kendi görevi veya mensup olduğu kurum ile ilgisi olan bir teşebbüsten, doğrudan doğruya veya aracı eliyle her ne ad altında olursa olsun bir menfaat sağlaması yasaktır.

Sonuç

Yukarıda sözünü ettiğim araştırmalar A.B.D.’de yapılmış. Mesleklerdeki dürüstlük, etik değerlere bağlılık ve de kurumlara duyulan güvenin gittikçe düştüğü gözleniyor. Bu durum bütün dünyada da böyle. Her meslekte veya her kurumda etik dışı, dürüst olmayan eylemelere rastlanabilir. Önemli olan, bu tür eylemlere gösterilen tepkidir. Kurumların güvenirliğini, bu tepkiler korur. Sözü edilen düğüne resmi makamlardan nasıl bir tepki gelecek diye merak ediyorum. Acaba “Takı listesini aldık; ticari sırdır” deyip geçiştirilecek mi? Siz de merak ediyor musunuz?

Tüm yazılarını göster