Mehmet Metin Okur, tesettür giyim olarak adlandırılan sektörün önemli oyuncularından Sefa Merve’nin kurucusu ve CEO’su. Şirketin doğuş hikayesi Okur’un Kanada’da yaşayan kız kardeşi Oya Okur Erciyeş’in tesettür giyimde istediği gibi ürünler bulamamasıyla başlıyor. Aradığını bulamayanlara hitap eden ürünler yaratma fikriyle yola çıkan iki kardeş, kısa sürede büyüyen bir şirketin temelini 2012 yılında attılar. Şirket şu anda 76 ülkeye ürün gönderiyor. En büyük satışlar Facebook üzerinden yapılıyor. 5,5 milyon üyeye ulaşan bu platform kadınların alışveriş yapıp çocuklarından ev işlerine kadar her konuda iletişim kurdukları bir alana dönüşmüş… Burada ürünler hakkında gelen yorumlar sürekli takip ediliyor, hatta yanlış kumaşlardan bu yorumlar sayesinde vazgeçilmiş…
Sefa Merve’yi dünyanın ilk helal pazar yeri yapmayı hedefleyen Mehmet Metin Okur, kafasına koyduğunu hayata geçirmek için tabir yerindeyse ne gerekiyorsa yapıyor. Yazının devamında ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız…Okur, Sefa Merve’nin büyümesini anlatırken sürekli fark yaratmaya odaklandıklarını ve başarılarının temelinde bunun yattığını vurguluyor. Ve gerçekten de bu odak noktası klasik ürünlerde hayata geçirdikleri çok küçük detaylarla milyon adetlere ulaşan satışlara neden olmuş… 12 düğmeli tunik, öndeki dikiş izi 5 cm olan bone, tesettür eşofmanı ve çıtçıtlı şal bu anlamda ciddi satış rakamlarına ulaşmalarını sağlamış. Okur, bu süreci şöyle anlatıyor:
Rizeli Fazilet Özkan fikri verdi, rol model oldu
“Herkes giyiminde özgür. Biz de 105 cm’den kısa etek, 12 düğmeden az tunik bulamazsınız. Hitap ettiğimiz kesimin hassasiyetlerine göre dokunuşlar yapıyoruz. Normal tuniklerin düğme aralığı açık olduğundan mahremiyet açısından rahatsızlık yaratabiliyor. Biz de 12 düğmeli tunik yaptık, geçen yıl 110 bin adet sattık. Biraz bol ve eteği uzun tesettür eşofmanı ürettik. Türkiye’de bir ilkti ve 650 bin adet sattık. Türbanın altına takılan bonelerin önünde 1 cm dikiş vardır. Ancak bir süre sonra bu dikiş acıtır, bir süre sonra iz yapar ve baş ağrısına neden olur. Kız kardeşim ‘Biz 5 cm katlayalım’ dedi. Öyle yaptık ve geçen yıl 6 milyon adet sattık.”
Okur’un örnek verdiği en ilginç ürünlerden biri çıtçıtlı şal. Bu fikir Rizeli müşterileri Fazilet Özkan’dan çıkmış. Mehmet Metin Okur, “Türbanları iğneyle tutturmak zor, batıyor veya düşüyor… Fazilet Hanım bize geldi. Çıtçıt yapmayı önerdi. Ona patent aldık, ürünü ürettik. Ürün adeta patladı ve 1 milyon adet sattı. Hem o hem şirketimiz kazandı. Onun rol model olmasını istiyoruz ve yeni önerilere her zaman açığız” diyor.
‘Yapay zeka ekibini 5 yıl önce kurduk’
Mehmet Metin Okur, dijital altyapılarının güçlü olduğuna da değiniyor ve yapay zeka ekiplerini 5 yıl önce kurduklarını belirtiyor ve ekliyor: “Hedefimiz şirketi uçtan uca değerlendirmekti. Sürekli kendimizi geliştiriyoruz. Whatsapp’tan ödeme sistemimiz Facebook ve Mastercard’da ‘case study’ oldu. Yapay zeka başta benim hobim gibiydi, 4 yıl bu konuda çalıştım, şimdi Bilgi Üniversitesi Next Academy’de ders veriyorum.”
Bezos’a haber bıraktı, Branson’un partisine katıldı
Mehmet Metin Okur, girişimciliğinin yanı sıra F1 pilotu sertifikasına sahip, kitesurf ve snowboard gibi sporlarla ilgileniyor. Dünyanın en zengin insanlarından Jeff Bezos ve Richard Branson’un kitesurf yaptığını hatırlatıyor. Tanışmak istediği Bezos’un Maui’de kitesurf yaptığı adaya gitmiş, ‘Gelirse bana haber verin’ diyecek kadar oradakilerle samimiyet kurmuş. Richard Branson’un kitesurf için aldığı Necker Island’a gitmek için epey uğraşmış ve nihayet pandemiden önce adada düzenlenen özel partiye katılmış. Burada dünyanın en iyi kitesurf’çüleri ile bir araya geldiğini belirten Okur, “Kitesurf, insanın bugüne kadarki alışkanlıklarını tamamen unutmasını ve vücudunu yeniden eğitmesini sağlayan bir spor. Kollarınız gelecekte, ayaklarınız anda… Dalgaya giderken hesaplamayı refl eks olarak öğreniyorsunuz. İş hayatı da öyle değil mi ana bakıp geleceği hesaplıyorsunuz. Kitesurf’ün dünyaya ve işinize bakış açınızı değiştirdiğine inanıyorum. Öğrendiklerimi işime adapte ediyorum” diyor.