Tahvil getirilerinde yaşanan yükseliş tüm yatırım ürünlerini ve yatırımcıları etkileyen daha doğrusu kaygıya sürükleyen bir seviyeye ulaştı. ABD 10 yıllık tahvil getirisi bu satırları yazdığım sırada yüzde 4,60 seviyesinden geçiyordu. Kısa vadeli etkileri tartışmadan önce bir adım geriye çıkarak kendimizi dünyanın merkezine koymaktan vaz geçmek isterim. Grafik Deutsch Bank tarafından hazırlanan 10 yıllık ABD tahvilinin getirisinin uzun vadeli görüntüsü (tabii ABD için uzun vade biz veya İngiltere gibi eski medeniyetler açısından kısa vade sayılabilir). Şu anda getiriler tarihi ortalamasına gelmiş durumda. Dolayısı ile aslında olağanüstü bir gelişmenin yaşanmasından ziyade bir normalleşme yaşanıyor diyebiliriz. Ancak bu normalleşme çok kısa süre içinde gerçekleştiği için tedirgin edici.
Yükselişin nedenleri malum; enflasyon riski, yoğun kamu borçlanması, gelecekle ilgili belirsizliklerin artması ile beraber artan risk primi ve şahin Fed. Bu yükseliş temposu bizi 2022 Eylül sonu ekim başında İngiliz tahvillerinde gördüğümüze benzer bir panik durumuna sürükleyebileceği gibi sadece değerlemeler üzerinden de varlık fiyatlarının tartışmaya açılmasına neden olabilir. Bu konuda söylenecek çok şey var. Ancak ben bir ikinci grafik ile yazıyı sonlandırmak istiyorum. Üstteki grafiği uzun vadeli olarak nitelendirmiştim. O halde bu grafik çok uzun vadeli bir grafik zira 1300lerden başlıyor. BoE’nin bir analizinde paylaşılan bu grafikte gözünüze çarpması gereken şey getirilerin net bir düşüş trendi içinde olması. Zira insanlar geliştikçe teknoloji, ekonomi, beceriler ve verimlilik de mesafe kaydediyor ve sermaye artıyor. Bugün içinden geçtiğimiz sorunlu döneme bir normalleşme ancak son 15 yılı normal olarak algılayan yatırımcılar açısından zor bir durum. Hisse piyasalar açısından hala olumluyum ancak satışların biraz daha sürmesi durumunda işler değişebilir.