Bilgisayar mühendisliğini dondurdu, Türk lokumunu British Museum’a taşıdı

Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

YIL 1972. Türkiye’den Londra’ya taşınan ailenin çocukları arasında Zeynep de vardı. Zeynep’in çocukluğu babasıyla annesinin Londra’da açtığı küçük lokantada çalışmak ve okul arasında geçti.

Zeynep, orta öğrenim sonrasında Londra’da bir firmanın genel müdürlük eğitimi için 3 bin kişi arasında seçtiği 5 kişi arasına girdi. 18 bölümlük departmandan oluşan mağazada eğitimini tamamladıktan sonra bölge müdürlüğü teklifi aldı.

O günlerde üniversite eğitimine başlama sürecindeydi. Üniversitede bilgisayar mühendisliğini seçti ve başladı. Ancak, çok sürmeden kendi işini kurma kararı aldı, üniversite eğitimini dondurdu:

- Evimin garajını ofis olarak kullandım. Bir bilgisayarla işe başladım. Bir süre Türkiye’ye döndüm, girişim konusunda kafa yordum. Başta İngiltere olmak üzere yurtdışına taşıyacağım ürünleri araştırdım.

2003 yılında evinin garajında şirketini kurup, Türk lokumunu İngiltere’de vitrine çıkardı:

-Annemle babamın Türkiye’den tatilden döndüklerinde Londra’daki tanıdıklarımıza lokum getirdiklerini hatırlıyorum. Ben de “Truede” markasıyla Türk lokumunu Avrupa ülkelerine, ABD’ye, Yeni Zelanda’ya, Avurstralya’ya, Birleşik Arap Emirlikleri’ne pazarlamaya başladım.

Zeynep Turudi, işleri büyümeye başladığında, “İlham aldığınız kişiler kimler?” sorusuna şu yanıtı yineler oldu:

- İlham aldığım kişiler annemle babamdı. İngilizce konuşamazken Londra’da küçük de olsa iş kurup hayatlarını devam ettirdiler.

İş temposu Zeynep Turudi’nin Londra-İstanbul seyahat trafiğinin temposunu artırdı:

-Ülkemde sevilen lokumlarla yurt dışındaki damak tadının farkını araştırdım. Türkiye’de daha çok fıstıklı lokumlar tercih edilirken İngilizler ve Amerikalılar’ın güllü lokumu çok sevdiğini gördüm.

Turudi, lokumda organik ürünlerle de fark yaratmaya çalıştı:

- İngiltere’de birçok satış noktasında “Truede” markalı lokumlarımız vitrinde yer alıyor. British Museum’un Türk kültürü bölümünde de lokumlarımız satılıyor.

İngiltere pazarı sonrası ilk ABD’ye açıldı, sonra arkası geldi:

- Şu anda 15’ten fazla ülkeye ihracat yapıyoruz.

Lokum kutularının görselleri için de ebru sanat çini desenleri seçti:

-Avrupalı müşteriler lokum kutularındaki desenleri seviyor. Aralarından kutuları desenleri için saklayanlar oluyor.

Geçenlerde Zeynep Turudi’yle online sohbet ettik. Girişim yolculuğundaki kararlılığını şöyle ortaya koydu:

- Karşılaştığım engelleri hep kendime büyük dersler olarak gördüm. Çıkardığım derslerle yoluma devam ettim.

“Truede” lokumların British Museum’da satılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi:

- Bu, benim için ayrı bir kültür çalışması gibi. Türk kültürü bölümünde lokumlarımızı görmek beni heyecanlandırıyor. Türkiye’nin tanıtımına bu şekilde katkı vermek beni mutlu ediyor.

Atıştırmalık pazarında ciddi potansiyel olduğunu vurguladı:

- Lokum işinin yanına yeni ürün olarak leblebiyi ekledik. Tatlı, tuzlu, sade leblebi ürün yelpazemize eklendi. Leblebiyi de lokum ile birlikte dünya pazarına sunma çalışmaları yapıyorum.

Ailesinin küçük lokantasında geçen çocukluğu, Zeynep Turudi’nin girişimcilik yanını güçlendirdi.

Bilgisayar mühendisliği yerine “Truede” ile dünyaya “Türk lokumu köprüsü” kurma yolunu seçti.

İlk elde ettiği sonuçlar, bu yolculukta önünün açık olduğunu gösteriyor.

Kriz dönemlerinde ‘iyimser’ olmak şart

QNB Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras, krizlerden çıkardığı dersler ve geliştirdiği yönetim biçimini konu alan “Kriz Yönetimi” başlıklı bir videosunu paylaştı.

Aras, önce yaşadığı krizleri sıraladı:

- Babamın vefatı (1976), 1994 Ekonomik Krizi, 2001 Krizi, 1999 İzmit Depremi, 2008-2009 krizi ve COVID-19 krizi.

Söz konusu krizlerden öğrendiklerinin altını çizdi:

• Babamı kaybettiğimde daima ileriye bakmayı, kendi ayağımın üstünde durmayı, çok çalışmam, sağlığıma dikkat etmem gerektiğini öğrendim.

• 1994 ekonomik krizinden likiditenin bankacılıkta en önemli kavram olduğunu öğrendim.

• 1999 İzmit Depreminden, depremin değil çürük binaların insanları öldürdüğünü öğrendim. x2001 krizinden piyasa riskinin ve sermaye yeterliliğinin önemini öğrendim.

• 2009 Avrupa borç krizinden ana sermayedardan bağımsız bankayı yönetmenin çok doğru yaklaşım olduğunu öğrendim.

• COVID-19 krizinden ise insan odaklı, düşünceli ve şefkatli yönetim kavramının çok etkili olduğunu öğrendim.

Ardından “7 Boyutlu Kriz Yönetim Metodolojisi”ni anlattı:

1. Panik olmamak ve daima ileriye bakmak. Panik olmanın hiçbir faydası yok. Krizde sakin olmak ve ileriye dönük düşünmek şart.

2. İyimser olmak. İşler iyi giderken endişeli olabilirsiniz, olmalısınız. Ancak, kriz dönemlerinde iyimserlik şarttır. İyimser olanlar, krizin yarattığı fırsatları görebilir, sonrası için sağlıklı plan yapabilir.

3. Öncelikleri belirlemek, ortak akıl ile hızlı karar almak. Kriz, öncelikleri mutlaka değiştirecektir. Kıvrak olup hızlı kararlar almak gerekir.

4. Doğru iletişim. Doğru, şeffaf ve samimi iletişim çalışma ortamında güven duygusu oluşturur.

5. Krizin gelişimini takip etmek ve yönetim planını güncellemek.

6. Her kriz kendi içinde fırsatlar doğurur. Kriz sonrası döneme uygun ürün ve hizmetler geliştirmek.

7. Yeni risk takip sistemi geliştirmek. Her kriz yeni riskten korunma ve risk takip sistemleri yaratır.

COVID-19 krizinin en büyük katkısının yeni bir yönetim anlayışını ön plana çıkarması olduğunu belirtti:

- "İnsan odaklı, düşünceli ve şefkatli yönetim” olarak tanımladığım bu yönetim şekli, benim için en büyük kazanım oldu.

Krizin göbeğinde “iyimser” olmak kolay mı?

Tüm yazılarını göster