ABD Başkanı Biden, Çarşamba akşamı Twitter hesabından bir video paylaştı ve şöyle dedi: “Otomotiv sektörünün geleceği elektrik. Bunun geri dönüşü yok.”
Bu tweet üzerine ABD’nin 3 büyük otomobil üreticisi; yani Ford, General Motors ve Chrysler (Stellantis) 2030 yılından itibaren yeni otomobillerinin yüzde 40 ila 50’sinin elektrikli olacağını açıkladı.
Bu açıklama, ulaşım sektörü açısından çok önemli bir adım niteliğinde; çünkü ABD’de elektrikli otomobil satışları toplam otomobil satışlarının sadece yüzde 3’ünü temsil ediyor. Bu oran bundan yedi yıl öncesinde yüzde 2 idi.
Üç otomotiv devinin yapmış olduğu bu taahhüt ise ABD Başkanı’nın da stratejik desteği ile otomotiv sektöründe büyük bir değişimin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. ABD Başkanı Biden, elektrikli otomobillere verdiği desteği her fırsatta gündeme getiriyor. Hatta 500 bin adet sarj istasyonu kuracağını da ifade etti.
Bir taşla 3 kuş
Biden’ın ABD otomobil üreticilerini elektrikli otomobil üretimi konusunda teşvik etmesi aslında bir çok soruna aynı anda çözüm yaratmayı hedefliyor: İklim krizi ile mücadele, yeni ve kalifiye istihdam yaratmak ve Çin’e karşı rekabet gücü kazanmak.
Otomotiv sendikaları da bu sürece destek veriyor. Kuzey Amerika’da 400 binin üzerinde otomotiv sektörü işçisini temsil eden United Auto Workers (UAW) Sendikası yayımladığı açıklamada yüzde 40 ila 50 hedefini desteklediğine yer verdi.
Üreticiler elektrikli araçta istekli
ABD’li otomobil üreticileri elektrikli araç üretimine başlamış durumdalar. Ford yakın zaman önce tamamen elektrikli Mustang EV’yi piyasaya sürdü. Şirket, 2021 başında yaptığı açıklamada ise, elektrikli ve sürücüsüz araçlara yapacağı yatırımları iki katın üzerinde artıracağını ifade etti. General Motors ise, biraz daha ileri gitti ve 2035 yılından itibaren sadece elektrikli otomobil satışı yapacağını söyledi.
Her ne kadar üç büyük otomobil üreticisinin yeni hedefi son derece iddialı görünse de, iklim uzmanlarına göre “göründüğü kadar etkileyici değil.” Elektrikli otomobile geçişin fiyatların düşmesi ve bunun sonucunda tüketicinin ilgisinin artması ile hızlanacağı tahmin ediliyor. Rhodium Group tarafından yayınlanan rapora göre, herhangi bir düzenleme olmasa bile, ABD’de elektrikli otomobil satışlarının 2031 yılına kadar toplam satışların yüzde 27 ila 39’una ulaşması öngörülüyor.
AB ve Çin ile rekabet zora girdi
İşin istihdam tarafına gelince; ABD İstihdam Planı kapsamında, Biden elektrikli otomobillerin geliştirilmesi ve altyapısı için 174 milyar dolar yatırım yapmayı düşünüyordu. Bu paranın 15 milyar doları kurulması planlanan 500 bin şarj istasyonu için ayrılacaktı. Fakat Demokratlar ve Cumhuriyetçiler’in oluşturduğu iki partili altyapı anlaşması, elektrikli araç ve otobüsler için toplamda 15 milyar dolar yatırım yapılmasına karar verdi. Ve bu karar, Biden’ın Çin ve Avrupa Birliği ile rekabet etme sözünü sora sokmuş oldu.
Beyaz Saray, bu karara rağmen, ulaştırma sektörünün karbon emisyonlarını azaltmakta kararlı. Çevre Koruma Ajansı ve Ulaştırma Bakanlığı geçtiğimiz günlerde otomobillere ve kamyonları kapsayan yeni yakıt verimliliği standartlarını açıkladı. Standartların amacı; tüketicilerin tasarruf etmesini sağlamak, kirliliği azaltmak, halk sağlığını artırmak, çevresel adaleti geliştirmek ve iklim kriziyle mücadele etmek.
Bu arada dünya geneline baktığımızda da; toplam içten yanmalı motor pazarının 2028’de pik noktaya ulaşacağı ve 2040 itibarı ile pilli elektrikli araçların global araç filosunun yüzde 35’ini oluşturacağı tahmin ediliyor.