Önceki yazılarımda bir şehrin üç temel hedefini ve bu hedeflere erişmek için yararlanabileceği dört güç kaynağını örnekleriyle anlatmaya çalıştım. Sıra bu fırsatları değerlendirmesi beklenen kişiye geldi; belediye başkanına. “Benim başkanım” acaba nasıl bir başkan olmalı?
Bir kaynağa göre, belediye başkanları aşağıda belirtilen dört ana grup içerisinde sınıflandırılmaktadır:
Kaybeden: Şehirler karmaşık yapıda olduğu için anlaşılır ve ayrıntılı şekilde hazırlanmış stratejilere ihtiyaç vardır. Aksi halde aynı anda, aynı amaç doğrultusunda bir diğerinden habersiz işler yapılır; bir gün söylenen ile diğer gün yapılan bir diğerini tutmaz. Zaman da böyle akıp gider. Göreve talip olurken şehrin temel sorunlarını iyi analiz etmemiş, görevdeyken kararsız ve çekingen davranan başkanlar şehirlerine kaybettirirler; hem vakit hem de nakit.
Hayal Kırıklığı Yaratan: Göreve gelirken parlak vaatlerde bulunan, seçmenlerine umut saçan ancak görev döneminde bunları uygulama kabiliyeti sergileyemeyen, somut çıktılar sunamayan başkanlar hayal kırıklığı yaratır. Umutlanıp birlikte yola çıkanlar yarı yolda terk eder, ekipler zayıflamaya başlar.
Şansına Güvenen: Ya tutarsa? Kimi başkan şansına çok güvenir. Mümkün olduğunca çok projeye aynı anda girişir; “birinden biri tutar nasıl olsa!”. Yerel medyada enerjik ve çalışkan bir başkan imajı geliştirilir. Ancak ardı ardına projeler gerçekleşmeyince şehirlinin güveni sarsılır.
Büyüten/Çoğaltan: İdeal başkan titizlikle hazırlanmış, şehrin gerçekleriyle örtüşen bir strateji ve sadık kalınan bir uygulama takvimi doğrultusunda hedeflerine erişen kişidir. Rekabeti izler, yeniliklere açıktır, öngörü sahibidir ve cesur kararlar almasını bilir. Şehrini ileriye taşır, refah ve itibar kazandırır.
Göreve gelen her yeni başkan şehri belli bir çıta yüksekliği ile teslim alır. Görev süresince bu çıta yüksekliği altında kalıp sadece o seviyedeki eksiklikleri tamamlamak, sorunları gidermek de mümkündür; ilçe başkanlarını da yanına alıp çalı süpürgesi-çöp tenekesi ile temizlik sorununa dikkat çekmek gibi. Ya da dünyanın en ileri, en etkin temizlik sistemini kurmak gibi. Birisi ile günü kurtarır, diğeri ile geleceği inşa eder. Mevcut çıta yüksekliği altında iki büklüm, biraz ezik şehirler yerine çıtayı yukarıya yükseltip omuzlar dik, göğüs ileri, özgüveni tam bir şehir geliştirmek başkanın elindedir.
Haftanın Şehri: CURITIBA, Brezilya
Curitiba 3 milyonu aşkın nüfusu ile Brezilya’nın 6’ncı büyüklükteki şehridir ve dünya gündemine belediye başkanı sayesinde dahil olmuştur.
1970’lerin başından itibaren tam üç dönem Curitiba belediye başkanlığı yapan JAIME LERNER muhtemelen dünyanın en ünlü belediye başkanlarından birisidir. 2010 yılında Time dergisi onu dünyanın en etkileyici kanaat önderleri arasında ilan etmiştir.
Döneminde şehir önemli bir dönüşüm yaşamıştır. Yeni çevreci fikirler onun sayesinde hayata geçmiş ve dünyanın pek çok şehrine örnek olmuştur. Bugün 5 kıtada, 250 şehirde uygulanan Bus Rapid Transit-Hızlı Otobüs Ulaşımı, bizdeki adıyla “metrobüs”, onun buluşudur. Geri dönüşümü teşvik etmiş uygulayanları bedelsiz otobüs biletleri ile ödüllendirmiştir.
Şehri geniş, bakımlı yeşil alanlarla donatmış, kişi başına yeşil alan yüzeyini 51 m2’ye yükseltmiştir ki bu rakam Birleşmiş Milletler’in (BM) tavsiye ettiği rakamın 3 katıdır. Geliştirdiği yaşam kalitesi ile şehre yatırımcı ve yetenekli insan cezbetmiş, Curitiba ekonomisi olumlu yönde gelişmiştir.