Belediyelerin malları haczedilebilir mi?

Ahmet Arslan

CPA, MBA

Son günlerde belediye mallarının belediyelerin özellikle sosyal güvenlik prim borçları dolayısıyla haczedildiğine ilişkin haberler çıkmaktadır.

Devletten alacaklı olan her gerçek veya tüzel kişinin alacağının zamanında ödenmemesi nedeniyle icra yoluna başvurma hakkı bulunmakla birlikte icra hukukumuzda devlet mallarının hacz edilemezliği kuralı bulunmaktadır. Bununla birlikte, söz konusu hacz edilemezlik kuralı tüm devlet mallarını kapsamadığı gibi özel düzenlemeler gereğince de belediyelerin haciz kapsamına sokulamayacak birçok malvarlığı türü bulunmaktadır.  

  1. Devlet mallarının haczedilemeyeceği kuralı

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Haczi Caiz Olmayan Mallar ve Haklar” başlıklı 82’nci maddesinde “Devletin malları ile mahsus kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar” da haczedilemez mallar arasında sayılmıştır.

Kamu idarelerinin vergi, resim, harç, idari para cezası ve sosyal güvenlik prim alacakları ise 6813 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında cebren tahsil edilmekte olup, söz konusu kanunun “Haczedilemiyecek mallar” başlıklı 70. maddesinde; “233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi iktisadi devlet teşekkülleri, kamu iktisadi kuruluşları, bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları, iştirakleri ve mahalli idarelerin malları hariç olmak üzere Devlet malları ile hususi kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar” da sayılmıştır.

Dolayısıyla, gerek 2004 sayılı Kanun gerekse 6183 sayılı Kanun’a göre devlet malları ve özel kanunlarında haczi yasal olarak mümkün olmadığı belirtilen malların haczi mümkün değildir.

Bu durumda ilk olarak devlet mallarının kapsamının belirlenmesi gerekmektedir.

İlgili mevzuat ile Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın birbiriyle ilintili kararlarına göre; devlet malları sadece 5018 sayılı Kanun’a göre kanuna ekli (I) sayılı cetvelde sayılan genel bütçeli kamu idarelerine ait malları kapsamaktadır. Bu bağlamda, söz konusu cetvelde sayılmadığı için belediyeler genel bütçe (Devlet) kavramı kapsamı dışında bulunmaktadır. Bu nedenle, belediyeler kanunlarda ve yargı içtihatlarında belirtilen Devlet kavramı kapsamı dışında yer aldığından bunların malları da devlet malları kapsamında değildir. Zaten, 6183 sayılı Kanun’un yukarıda zikredilen maddesinde de “mahalli idarelerin malları hariç olmak üzere Devlet malları” ibaresi bulunmaktadır.

Dolayısıyla, belediyelerin mallarının haczedilip edilmeyeceğinin 2004 sayılı Kanun ile 6183 sayılı Kanunun “devletin malları” hükmü kapsamında değil, söz konusu kanunların yukarıda zikredilen maddelerindeki “özel kanunlar”ında yer alan hükümler kapsamında irdelenmesi gerekmektedir.

Bu bağlamda özel hüküm olarak 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin yetkileri ve imtiyazları” başlıklı 15’inci maddesinde;

“Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez.

İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir. On gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi, alacak miktarını aşacak şekilde yapılamaz”

hükmü bulunmaktadır.

  1. Belediyelerin Haczedilebilecek ve Haczedilemeyecek Malları

Söz konusu kanun maddesinde belediyelerin haczedilemeyecek malları;

1- Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri,

2- Aldığı şartlı bağışlar

3- Kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları

4- Belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri,

şeklinde sayma yoluyla belirtilmiştir.

Dolayısıyla, belediyelerin söz konusu kanun maddesinde sayılan mal varlıklarının gerek kamu idarelerinin gerekse diğer gerçek ya da tüzel kişilerin alacaklarına karşılık haczi yasal olarak mümkün değildir.

- 5393 sayılı Kanunu’nun 68’inci maddesine göre belediyeler yatırım programında yer alan projelerinin finansmanı amacıyla dış borçlanma veya İller Bankasında borçlanma yoluna başvurabilir. Bu bağlamda örneğin, yol, köprü, metro vb. projelerin finansmanı için proje kapsamında borçlanılan kredi paranın (bankada) haczedilmesi yasal olarak mümkün değildir.

- 5018 sayılı Kanun ile 5393 sayılı Kanun’a göre belediyelerin şartlı veya şartsız bağış kabul etme yetkileri bulunmaktadır. 5393 sayılı Kanun’un 15’inci maddesine göre, belediyelerin birey ve kurumlardan şartlı bağış olarak nakdi veya ayni varlıklarının haczi yasal olarak mümkün değildir.

- Belediyelerin taşıt araçları, binaları, arazi ve arsaları, demirbaşları, iş makineleri bulunmaktadır. Söz konusu varlıkların bir kısmı hizmet amaçlı olarak kullanılmakla birlikte bir kısmı satış, kiralama veya işletmeye verme şeklinde ticari amaçla kullanılmaktadır. Belediyelerin hizmet binaları ile bu binaların içindeki tüm demirbaşları (koltuk, masa, sandalye, bilgisayarlar vb.), idari hizmetlerde kullanılan binek araçları (makam aracı dahil), altyapı çalışmalarında kullanılan iş makineleri, yol, park, tesis vb. halkın ücretsiz kullanımına açık taşınmazları kamu hizmetlerinde kullanılan mallar olup bunların haczi yasal olarak mümkün değildir. Bununla birlikte, belediyelerin kiraya veya işletme hakkını verdikleri işyerleri, İşhanları, otopark, sosyal tesisler vb. bütçe içi işletme olarak (ticari amaçla) işlettikleri yerler ile bu yerlerden elde edilen gelirlerin haczi yasal olarak mümkündür. 

- Belediyelerin vergi ve harç gelirleri 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ile 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nda tek tek sayılmıştır. Belediyelerin söz konusu vergi ve harçlar dışında da gelirleri bulunmaktadır. 2004 sayılı Kanun ile 5393 sayılı Kanun’a göre belediye gelirlerinden sadece vergi, resim ve harç gelirleri haciz kapsamı dışında bulunmaktadır.

  1. Haczedilemezlik için mal varlıklarının ayrıştırılması şartı

Yukarıda da açıkladığımız üzere, belediyelerin tüm varlıkları ve gelirleri değil, 5393 sayılı Kanunda sayılan varlık ve gelirleri haciz kapsamı dışında bulunduğundan haczedilemeyecek mallara ilişkin hesap ve varlıkların belediye tarafından diğerlerinden ayrıştırılması yani bunlar için ayrı tahsis kararı ve banka hesabı açılması gerekmektedir. Nitekim, Yargıtay Dairesi’nin emsal bir kararında da; borçlu belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanmasının ve birbirine karıştırılmasının, haczedilemezlik hakkından feragat olarak kabul edileceği ifade edilmiştir.

Bu nedenle, belediyelerin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, aldığı şartlı bağışlar ve tahsil ettiği vergi ve harç gelirleri için diğer hesaplarından ayrı banka hesapları açması gerekmektedir.

Sonuç

Yukarıda irdelediğimiz yasal düzenlemelere göre; belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirler (kredi para), aldığı şartlı bağışlar (nakdi veya ayni), kamu hizmetlerinde fiilen kullanıldığı taşınır veya taşınmaz mallar ve tahsil ettiği vergi, resim ve harç gelirlerinin kamu idarelerinin veya diğer gerçek ya da tüzel kişilerin alacaklarına karşılık haczi yasal olarak mümkün değildir.

Belediye hizmetlerinin aksamadan yürütülebilmesi açısından; hacizle ilgili karmaşıklıklara mahal vermemek için belediyelerin haczedilemeyecek nakit varlıkları için ayrı banka hesapları açması ve gerek alacaklıların gerekse icra makamlarının belediyelerin sadece yasal olarak haczi mümkün olan malları üzerine haciz işlemlerini yürütmeleri önem arz etmektedir.

Kaynakça

www.maliekonomim.com

Ahmet ARSLAN; Kamu Harcama Kılavuzu, 6. Baskı, Ankara.

www.mevzuat.gov.tr

Tüm yazılarını göster