Belediyeler belediye şirketlerinin vergi, SGK ve diğer borçlarından sorumlu mu?

AHMET ARSLAN

CPA, MBA / İÇ DENETÇİ

Belediye iktisadi teşebbüsleri (BİT) olarak da adlandırılan belediye şirketleri belediyelerin sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları şirketlerdir.

Söz konusu şirketlerin bir kısmı piyasaya yönelik mal ve hizmet sunmak üzere kurulurken, bir kısmı 696 sayılı KHK (taşeron yasası) gereğince belediyelerin temizlik, özel güvenlik, park-bahçe vb. personel çalıştırılmasına dayalı hizmetlerini ifa etmek üzere faaliyet göstermektedir. Hangi amaçla kurulursa kurulsun, sermayesinin tamamı belediyeye ait olsa dahi belediye şirketleri belediyeden tamamen ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olup, söz konusu tüzel kişilik dolayısıyla belediyeden ayrı borç, alacak, hak ve varlık sahibi olabilmektedir.

Bu özellikleri nedeniyle, belediye şirketleri borçlarından kendileri sorumlu olup, söz konusu borçlardan dolayı belediyelerin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu bağlamda, bir belediye şirketinin ödenmeyen borçlarından dolayı alacaklılar belediyeyi sorumlu tutamayacağı gibi belediyenin malvarlığına başvuramaz. Belediyeler limitet şirket veya anonim şirket şeklinde şirket kurma seçeneğine sahip olup, söz konusu sermaye şirketleri borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu olan şirketlerdir. Zira 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 329’uncu maddesinde; “Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir. Pay sahipleri, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludur.” denilmektedir.

Kanunda aynı hüküm limitet şirket ortakları için de bulunmaktadır. Söz konusu hükümde yer alan “ile ve şirkete karşı sorumludur” ibaresi şirket ortaklarının taahhüt etmiş oldukları sermaye payları dolayısıyla sadece şirkete karşı sorumlu bulunduğuna işaret etmektedir.

Dolayısıyla, anonim şirket veya limitet şirket ortaklarının yalnızca şirketin tüzel kişiliğine karşı borcu bulunmakta olup, şirket alacaklılarına karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Şirket ortaklarının ödenmemiş olan sermaye taahhüdü borçları yalnızca şirkete karşı olan borcu mahiyetinde olup, şirket alacaklıları nezdinde herhangi bir hüküm ifade etmemektedir. Bu bağlamda, şirket alacaklılarının; ödenmemiş olan sermaye borcundan ötürü şirket ortağına doğrudan başvurma yetkisi bulunmamaktadır.

Kural bu olmakla, belediyelerin belediye şirketlerinin borçlarından dolayı sorumlu tutulabileceği 2 alan bulunmaktadır:

1- Şirketin, ortak olarak belediyeden alacaklarının bulunması.

2- Limited şirket şeklinde kurulan belediye şirketlerinde ortakların şirketin vergi ve sosyal güvenlik prim borçlarından dolayı sorumluluğu.

1 - Şirketin, ortak olarak belediyeden alacaklarının bulunması

Belediyenin iştiraki şirkete borcunun bulunması, başka bir deyişle, şirketin ortak olan belediyeden alacağının bulunması halinde İcra ve İflas Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca, şirketin şahsi alacaklıları, şirket ortaklarına haciz ihbarnamesi göndererek takip edebilirler. Bu durum, şirket ortaklarının belirli koşullar altında, şirket borçlarından dolayı şahsen sorumlu olabileceklerini göstermektedir.

2 - Limited şirket şeklinde kurulan belediye şirketlerinde ortakların şirketin vergi ve sosyal güvenlik prim borçlarından dolayı sorumluluğu

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu’nun 35’inci maddesinde; “Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar. Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulur.

Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulur.” hükmü bulunmaktadır.

Söz konusu kanun hükümlerine göre limitet şirket ortağı olan belediyeler söz konusu şirketlerin ödenmeyen veya ödenemeyen vergi ve diğer amme borçlarından dolayı sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar.

Dolayısıyla, limited şirketlerin vadesinde ödenmeyen vergi ve diğer amme borçları nedeniyle vergi idaresince söz konusu şirketlerin hissedarı olan belediyelere şirketle eş zamanlı olarak doğrudan ödeme emri gönderebilir. Öte yandan, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88’inci maddesinde; Sosyal Güvenlik Kurumu’nun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Kanun’un 51’inci, 102’nci ve 106’ncı maddeleri hariç diğer maddelerinin uygulanacağı, kurumun 6183 sayılı Kanun’un uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanacağı belirtilmiştir.

Bu nedenle, Sosyal Güvenlik Kurumu da alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun’un 35’inci maddesinden de yararlanabileceğinden, limited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan sosyal güvenlik borçlarından (sosyal sigorta primleri, genel sağlık sigortası primleri, işsizlik sigortası primleri, idari para cezası, gecikme cezası ve zamları ve katılım payları) dolayı sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu tutulur.

Dolayısıyla, limitet şirket şeklindeki belediye şirketlerinin ödenmeyen sosyal güvenlik prim borçlarından dolayı belediyelerin doğrudan sorumluluğu bulunmaktadır. Bununla birlikte, belediyelerin belediye şirketlerinin vergi ve sosyal güvenlik borçlarından dolayı sorumlu olmaları sadece limitet şirket şeklinde kurulan belediye şirketleri için söz konusu olup, anonim şirket şeklindeki belediye şirketlerinin vergi ve sosyal güvenlik borçlarından dolayı ortağı olan belediyelerin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

SONUÇ

Kural olarak, belediyeler belediye şirketlerinin vergi, sosyal güvenlik prim borcu ve diğer borçlarından dolayı sorumlu değildir.

Bununla birlikte;

1- Belediyenin iştiraki şirkete borcunun bulunması, başka bir deyişle, şirketin ortak olan belediyeden alacağının bulunması halinde İcra ve İflas Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca, şirketin şahsi alacaklıları, şirket ortaklarına haciz ihbarnamesi göndererek takip edebilirler.

2- Belediyeler limitet şirket şeklinde kurulan belediye şirketlerinin ödenmeyen vergi ve sosyal güvenlik borçlarından dolayı sorumludur (sermaye hissesi oranında). Anonim şirket şeklindeki belediye şirketlerinin vergi ve sosyal güvenlik borçlarından dolayı ise belediyelerin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

KAYNAKÇA

Ahmet ARSLAN; Tüm Yönleriyle Belediye

Şirketleri, 2. Baskı. Ankara

www.maliekonomim.com Ahmet ARSLAN;

Temel Mali Bilgiler, Eylül 2024, Ankara.

Tüm yazılarını göster