Beklentiyi yönetemeyen başına iş açabilir

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Sevgiliye; 3 vaat et, 4 ver. Senden iyisi yoktur. Yine aynı sevgiliye; 10 vaat et, 8 ver, senden kötüsü yoktur. Üstelik 8, 4’ün 2 katı olmasına rağmen...

Buna, beklenti yönetimi diyoruz. Ekonomideki karşılığı şu; “önce beklenti oluştur ve sonra bu beklentiyi yöneterek istediğini yaptır.” Çünkü her şey algıya dayanıyor ve algılar da bir süre sonra gerçeğe dönüşüyor.

Dünya, son 20 yıldır beklenti yönetimini, (expectation management), yalnızca ekonomide değil, siyaset, sosyoloji ve yönetimde de uyguluyor. Vaat edilen geleceğin benimsenmesi ve toplumun bu beklentilere uyması, iletişim devriminin de katkısıyla, “kullananın elinde”, mucizeler doğurabiliyor. Beklenti yönetiminin gücü ve enerjisi, bunu yöneten kuruma duyulan güven ve itibardan besleniyor.

Gerek şart bu “güven”dir. Yeter şart ise “beklentinin” hayatın pratiğiyle çelişmemesidir. Aklı dışarıda bırakan hiçbir beklenti, sürdürülebilir olamadığı gibi işe de yaramıyor.

Beklenti yönetimi, sadece sevgililerin ilişkilerini iyi tutması için yoktur. Bir şirket çalışanı için beklenti yönetimi, görev tanımını her iki yönde (çok çalışmak ve kaytarmamak) abartıldığında önem kazanır.

İşe 9'da gelmesi beklenen çalışan, bunu abartır sürekli 7'de gelirse, herkes gibi 9'da işe geldiğinde “geç kalmıştır” ve oluşturduğu beklenti, başına dert açabilir. Beklenti yönetilmezse pek çok hesap; Bağdat'tan dönebilecektir.

AĞZIYLA KUŞ TUTSAN YARANAMAZSIN

Tepe yöneticisi, çalışanından daha fazla beklenti yönetimi ustası olmak zorundadır. Neticede onlarca, yüzlerce çalışanın kurumdan, kendisinden, hayattan, kariyerden beklentileri vardır. Genelde herkesin isteğini karşılayan yöneticiler değil, bu istekleri doğru dozda yönetenler sevilir, sayılır.

Yöneten; hemşerilerinin beklentilerine “doğru dozda” karşılık veremez ise, ağzıyla kuş tutsa, yaranamaz.

Tüm yazılarını göster