Beklenenden daha önce faiz indirimleri gelir mi?

Tuğrul BELLİ GÜNDEM

Bu hafta gene Fed ve AMB’nin peşpeşe faiz kararı toplantıları var. Toplantıların öncesinde yayınlanan kasım ayına ilişkin son enflasyon rakamları bu haftaki kararları değiştirecek nitelikte değil. Ancak gelen veriler önümüzdeki yıl faizlerdeki indirim takviminin zamanlamasını belirlemede önemli olacak.

ABD’de haftabaşı yayınlanan rakamlar çekirdek enflasyonun kasımda yüzde 0,3 arttığını göstermekte. Her ne kadar 12 aylık çekirdekte bir değişiklik yoksa da (yüzde 4,0), beklenti çekirdek enflasyonun yıllıkta gerilemesi yönündeydi. Ancak bu gelişmeye rağmen genelde çoğu yorumcu ekonominin gidişatı ile ilgili oldukça iyimser. Ne de olsa manşet enflasyon yüzde 3,1’e gerilemiş durumda. Fed açısından ise hizmetler sektöründeki enflasyon gelişmeleri daha önemli. Orada ise yıllığı 4.9’a gelen aylık 0.44’lük bir artış var. Tüm bunlara karşın piyasa mayıs ayına kadar Fed’den 0.25 puanlık bir faiz indirimi bekliyor.

Avrupa’da ise ABD’den az farklı bir durum söz konusu. Enflasyonist döngü (enflasyon oranının yüzde 2 hedefini geçmesi) Avrupa’da yaklaşık 6 ay geç başlamıştı (ABD’de 2021 başı, Euro bölgesinde ise 2021 ortası). Avrupa’da enflasyon yüzde 10,6 ile Ekim 2022’de tepe noktasını görürken ABD’de tepe Haziran 2022’de yüzde 9,1 ile görülmüştü. Ancak dezenflasyon süreci Avrupa’da daha hızlı ilerliyor gibi gözükmekte. Bu da, esasında çok şaşırtıcı değil çünkü Avrupa’da büyüme verileri de ABD’ye oranla çok daha düşük seviyelerde. Avrupa bölgesinin 3. çeyrekte senelik büyümesi yüzde sıfır gelirken, ABD’de bu oran yüzde 3,0.

Euro Bölgesinde kasım ayında enflasyon yüzde 2,4’e gerileyerek (Ağustosta 5,2 idi) piyasaları pozitif yönde şaşırtmıştı. Halbuki daha Eylül raporunda AMB enflasyonun sene sonunda yüzde 3’ün üzerinde kalacağını ve hatta 2024’ün sonuna kadar yüzde 3’ün altına düşmeyeceğini iddia etmişti. Enerji fiyatlarındaki aşağı yönlü hareket son gelen enflasyonun düşüklüğünü kısmen açıklasa da enerji ve gıda fiyatlarını kapsamayan çekirdek enflasyon tahminleri de gerilemekte. 2024 sonu için tahminler 2,1’e kadar gerilemiş durumda. Anlaşılan Avrupa’daki daralma enflasyon baskılarının da beklenenden önce azalmasına sebep oluyor.

Her ne kadar geçen sene Almanya’da uygulanan yakıt sübvansiyonlarının pompa fiyatlarına etkisi ortadan kalkınca Euro Bölgesi enflasyonunun tekrar yüzde 3,0’e kadar hareketlenmesi bekleniyorsa da, sonrasında düşüşün devam edeceği öngörülüyor.  Artık AMB’nin politika faizini daha yukarı çekmeyeceği kesinleşmiş durumda. Bu bağlamda Schnabel gibi şahin bir AMB üyesi bile konuşmasında Keynes’in ünlü sözünü tekrarlamak ihtiyacını hissetmiş. (“Gerçekler değişince ben de fikrimi değiştiririm, siz ne yaparsınız beyefendi?”) Şimdi soru indirim sürecinin ne zaman başlayacağı.

Atlantik’in her 2 tarafında da faiz indirimlerinin zamanlamasını etkileyecek bir başka faktör de enerji fiyatları. OPEC’in 2024’ün ilk çeyreğinde günde 2.2 milyon varil kısıntıya gideceğini açıklamasına rağmen petrol fiyatları ılıman seyrine devam etmekte. Önümüzdeki sene için Brent future’lar 73-74 dolar aralığında fiyatlanmakta. Fiyatların bu seviyelerde gitmesi faiz indirimlerini öne çeken bir başka gelişme olur.

Gelişmiş piyasalarda enflasyonun gidişatına bakarken, Çin’den de kısaca bahsedilebilir. Burada durum Batı’nın tam tersi. Enflasyon değil, deflasyon var, fiyatlar artmıyor, azalıyor. Bu esasında en az yüksek enflasyon kadar ciddi bir sorun. Fiyatların her gün düşmekte olduğunu gören tüketiciler bugün yapacakları harcamaları kısıyorlar (ki yarın alacaklarını daha ucuza alabilsinler), ama bu durumda da zaten durma noktasına gelmiş olan ekonomi hızla daralmaya başlıyor. Ülkedeki çok yüksek borçluluk oranları da canlandırma programlarının devreye sokulmasını zorlaştırıyor. Seneye Çin’i daha çok konuşabiliriz.

Sonuçta, bizim açımızdan gelişmiş ekonomilerde enflasyonun beklenenden hızlı düşmesi ve böylece de faiz indirimlerinin daha erken başlaması (bu arada da enerji fiyatlarının artmaması) iyi haberler.

Tüm yazılarını göster