Beklentilerin ters ayakta yakalandığı 2019’u bitirmemize az bir süre kaldı. Ekim ayının hareketliliği ardından Kasım işlemleri haber akışı tarafında kayda değer şekilde kısır geçiyor. Nedeni nasılı belli. ECB’nin Haziran yönlendirmesinin ardından, Fed’in Temmuz’da attığı ilk adım ve Ekim’de sessiz sedasız şimdilik aradan çekildiğini açıklaması sanılanın ötesinde sakinlikle işlemlerin devam etmesine imkan tanıyor. Ek katalizör olarak da Başkan Trump’ın 2020 seçimleri öncesinde ABD ekonomisini hatırlaması ve Çin ile girdiği süreci nispeten daha dengeli yönetmeyi tercih etmesi yatırımcı kesimine de destek veriyor.
Amerikan para politikasındaki “bekle-gör” teması global yatırımcı algısında korkulan ölçekte erozyona neden olmuş değil. Aksine, Ekim ayı işlemlerinden bu yana bakıldığında riskli varlıkların tercih edilmesinde artan ivme öne çıkıyor. Politik-jeopolitik başlıklardan uzaklaşmayı başaran yerel varlıklar da azalan risk priminin yardımıyla süreç içerisindeki boş koltukları doldurma çabası içerisinde. Yaşanan sürecin öne çıkan rakamı “sihirli 6” desek yanlış olmaz. Şöyle ki, 18 Kasım tarihinde geriye dönüp baktığımızda biz piyasa işlemcilerinin en sık kullandığı rakam 6 oldu. Neden? Son 6 haftanın 5’inde MSCI gelişmekte olan ülkeler endeksi artı performans sergiliyor, son 6 haftanın tamamında MSCI dünya endeksi pozitif tarafta yer alıyor, S&P 500 endeksi benzer şekilde olumlu kalmayı başarıyor, MSCI TR endeksi 6 haftanın 4’ünde değer kazanıyor, güvenli liman ons altın ise 6 haftanın 2’sinde değer kaybediyor hatta 8 Kasım haftasında Kasım 2016’dan bu yana en yüksek değer kaybını sergiliyor. Bitmedi, gelişmekte olan ülke ETF’lerine de 6 hafta üst üste para girişi oluyor. Yani, risk algısı genele yayılıyor, yılın son işlemlerinde olumlu düşünce yapısı bir adım öne çıkıyor.
Benzer durum yerel varlıklar nezdinde, özellikle de bankacılık sektörü özelinde geçerli. 14 Ekim günü test edilen düşük seviyelerin ardından 21 Kasım kapanışı bazında USD cinsinden getiriye baktığımızda BİST 100 endeksinde kazanç yüzde 18, bankacılık hisselerinde ise yüzde 23. Lira aynı dönem içerisinde Amerikan doları karşısında yüzde 4 değer kazancı ile GOÜ para birimleri içerisinde en yüksek performansı sergiliyor. Nedir? Azalan risk başlıkları gün sonunda ve nihayetinde yerel varlıkların emsalleri ile aynı noktada buluşmasına imkan tanıyor. Nokta.
ABD-Çin müzakereleri “Faz-1” olarak nitelendirilirken, diyalog kanalının karşılıklı tarife adımları atmak yerine tercih edilmesi kuşkusuz son dönem algı değişiminin en önemli kilometre taşı konumunda. İsterseniz adına yıl sonu rallisi de diyebilirsiniz. Fark etmez; her koşul da likiditenin globalde gezinme çabalarını sürdürmesi bizim gibi iskontosu ile dikkat çeken üyelerin de hatırlanmasına kolaylık sağlıyor. Yeter ki siz negatif yönde ayrışmak için herhangi bir çaba ortaya koymayın. Hikayenin gerisi bir şekilde takip ediliyor.
Biliyoruz ki yıl sonuna yaklaşmak demek aynı zamanda işlem hacimlerinin gerilemesi ve muhasebeleşmelerin hız kazanması demek. Nitekim majör ABD endekslerinin son 1 aylık işlem hacmi ortalamalarından uzaklaşmaları yavaş yavaş başladı. Dow Jones sanayi endeksi hacim bazında 21 Kasım kapanışında yüzde 8 düşüş gösterirken, henüz S&P 500 ve Nasdaq bu furyaya katılım sağlamış değil. Öte yandan Avrupa’ya baktığımızda Euro Stoxx yüzde 27, FTSE 100 yüzde 16, DAX yüzde 10 ve emsallerimizden Rusya (RTS, USD) endeksi ise yüzde 45’in üzerinde gerileme sergilemekte. Şüphesiz ki azalan haber akışı ve muhasebeleşme başlangıçları bu eğilimin tetikleyicileri.
BİST 100 ile hikayeyi toparlamaya ve yerel varlıklardaki normalleşme eğilimlerinden bahsederek yazıyı tamamlamaya çalışalım. Endeks, 14 Ekim sonrasında sergilediği 14 bin puanlık yükselişini artan işlem hacmiyle gerçekleştirdi. Özellikle Kasım ayı işlemleri dikkat çekiyor. Son 5 günün ortalaması 9.1 milyar TL düzeyinde oluşurken, 50 günlük ortalaması olan 8.2 milyar TL’nin de üzerinde yer alıyor. Bu da yükselişe biraz daha anlam katmak için bizlere imkan tanıyor. Diğer yandan ise endeksin gün içi yüksek-düşük makası son 22 günde 1500 puanda oluşan 100 ve 200 günlük ortalamalarından uzaklaşarak 1200 puanın da aşağısına geldi. Benzer şekilde 30 gün vadeli oynaklık değeri 7 Kasım’da yüzde 27’de oluşurken, 3 puanlık düşüşle Ekim seviyelerine geldi. Stabil liranın opsiyon piyasasına sirayet etmesi, gecikmeli de olsa CDS’in parite üzerine etkileşim göstermesine zemin hazırlıyor.
Kasım ayının sakinliğini özleyebiliriz. Aralık döneminde İngiltere seçimleri, TCMB faiz kararı, ABD’nin tarife kararı ve Fed’in yeni tahminleri ile koşuşturmacayı başlatacağız.