Bazı zincir marketlere gelen vuruyor, giden vuruyor!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Bazı zincir marketler hem enflasyonu düşük göstermek için TÜİK'le işbirliği yapıyor, hem de fahiş fiyat uyguluyor olabilir mi?

✔ Ya TÜİK'le işbirliği doğru değil ya fahiş fiyat. Sakın ikisi birden gerçek dışı olmasın!

Uzun süredir gündemde olan bir iddia var. TÜİK hükümete yakın bazı zincir marketlerle el altından işbirliği yapıyor ve onların bazı günler fiyatları indirmelerini sağlıyor, o gün de gidip fiyat derleyerek enflasyonu düşük gösteriyor. Aslında böyle gizli bir işbirliği yapılıyor olsa bile bu yöntem enflasyon oranının düşük görünmesine sanıldığı kadar fazla katkı sağlamaz ya, o da ayrı. Bu konuya daha sonra değiniriz.

İşte sözü edilen zincir marketler tam bir günah keçisine döndü. Nasıl dönmesin; çünkü şimdi de bu marketler fahiş fiyat uyguladıkları gerekçesiyle hükümetin hedefinde ve denetime tabi tutuluyor.

Şu durumda iki olasılık var:

- Bir; bu iki iddianın ikisi birden doğru olamayacağına göre biri yanlış.

- İki; her iki iddia da yanlış.

Diyelim birinci olasılık doğru, yani iddialardan birinde yanlış yapılıyor. O durumda hangi iddia yanlış ki?

Bu zincir marketler TÜİK’le işbirliği yapıp fiyat indirimi gibi bir uygulamaya gidiyorsa, fahiş fiyat uyguladıkları iddiası havada kalıyor demektir.

Yok eğer bu marketler fahiş fiyat uyguluyorsa, o zaman da TÜİK’le olan dirsek teması anlamsız bir iddiaya dönüşüyor.

Sahi, bunların hangisi doğru; TÜİK’le işbirliği mi, fahiş fiyat mı?

Sakın ikisi de anlamsız iddialar olmasın!

Yani ne TÜİK’le işbirliği, ne fahiş fiyat!

Tekraren söyleyelim; zaten bu ikisi birden doğru olamaz ki!

Ne yani hükümet, enflasyonun düşük görünmesine katkıda bulunan zincir marketleri fahiş fiyat uyguladıkları gerekçesiyle denetlemeye mi başladı? Sen tut fiyatlarınla oynayarak hükümetin enflasyon hesabına destek ver; sonra hükümet gelsin fahiş fiyat uyguluyorsun diye seni denetlesin!

İkisi de yanlış gibi...

Bazı zincir marketlerin enflasyon hesaplaması sırasında TÜİK’le işbirliği içinde hareket ettikleri iddiasının pek temeli yok. Bu iddianın altı bir türlü doldurulamıyor zaten.

Hemen hemen tüm marketler belli günlerde, hatta belli saatlerde özel indirimler uyguluyor. Bu indirimlere bakarak, söz konusu uygulamadan TÜİK’le işbirliği sonucu çıkarmak hiç doğru olmaz.

Vatandaş oranlara inanmamakta haklı; ama...

TÜİK’in enflasyon hesaplamasının gerçeği yansıtmadığı iddiası gündemden hiç düşmez.

Vatandaş hep ne der:

“Fiyatlar çarşıda pazarda en az yüzde 30-40 artıyor, TÜİK’e göre ise artış yüzde 20 bile değil, bu nasıl iş?"

Vatandaş bunu söylerken çok haklı. Ama bilinmesi gereken bir ayrıntı var.

En son yüzde 19.25 olarak açıklanan TÜFE’deki yıllık artış oranı ortalamayı gösteriyor ve bu oran 400’ün üstündeki mal ve hizmetin fiyatı dikkate alınarak hesaplanıyor. Yani kapsamda fiyatı çok artan ürünler de var, çok az artanlar da.

Ayrıca bazı ürünleri bazı vatandaşlar hiç kullanmıyor.

Örneğin sigara içmeyen biri için sigara fiyatının endekste yer alması anlamsız.

Örneğin kirada oturmayan biri için kira fiyatlarının izlenmesinin hiç anlamı yok.

Örneğin hayatı boyunca araba almamış ve alamayacak biri için kapsamda otomobilin de bulunması çok yersiz.

Ne var ki bütün Türkiye ortalamasında bu mal ve hizmetler tüketiliyor. Dolayısıyla bir ortalama bulmak gerekiyor, işte o da TÜFE.

Bir ayrıntı daha var. Vatandaşın geliri düştükçe gıdaya çok para ayırmak durumunda kalması gayet normal. İnsan önce doymak durumunda. Önce zorunlu ihtiyaçlar; yemekti, barınmaydı, ulaşımdı, giyimdi... Bu zorunlu ihtiyaç konusu mal ve hizmetlerin fiyatında yüksek artışlar oldukça ve bunların fiyatındaki artış ortalamayı aştıkça genel orana olan inanç doğal olarak zayıflıyor.

Hani vatandaş gıda maddelerindeki zam oranının yüksek olduğunu söylüyor ya... TÜİK de aynı görüşte. En çok artış görülen harcama kalemi gıda ve oradaki artış TÜİK’e göre de yüzde 29. Ayrıca gıda maddeleri içinde fiyatı yüzde 29’dan çok daha yüksek artanlar da elbette vardır, bu oran gıdanın ortalaması.

Hükümet daha yüksek zam verebilir

Enflasyonla ilgili olarak TÜİK’e yöneltilen eleştirilerden biri de şu:

“TÜİK enflasyon oranını düşük açıklıyor, böylece çalışanlara ve emeklilere düşük zam verilmesine zemin hazırlıyor.”

Varsayalım ki TÜİK enflasyonu bilerek, isteyerek düşük açıklıyor, oranlarla oynuyor.

Hükümet, memura ve emekliye TÜİK’in açıkladığı orana bağlı kalarak zam vermek zorunda mı?

Hükümet açıklanan enflasyondan daha yüksek zam vermek istese buna karşı çıkacak kimse olur mu?

Sonuçta hükümetin elini tutan mı var, istediği kadar zam versin!

Bunlar TÜİK’i savunmak değil

Köşemizi izleyenler her zaman doğru gördüğümüzü yazdığımızı herhalde biliyordur.

Yanlışa yanlış, doğruya doğru!

Aksini kimse yazdıramaz zaten. Yanlış yazabiliriz, eksik değerlendirebiliriz; ama kimse herhangi bir kişi ve kurum lehinde ya da aleyhinde tutum aldığımızı söyleyemez.

Şimdi TÜİK’in enflasyon hesaplamasıyla ilgili yazdıklarımız da biliyoruz ki birilerinin hoşuna gitmeyecek. Ancak eğer TÜİK’in enflasyon hesaplamasında bir yanlışlık olduğunu düşünenlerin ellerinde belge varsa, köşemiz onların emirlerine amade! Bu açık bir çek!

Herhangi somut bir bilgiye, belgeye, sayıya dayanmayan “Ama bana göre şöyle” türü değerlendirmeler havada kalmaya mahkum ve bizim gözümüzde hiçbir anlam ifade etmiyor.

Tüm yazılarını göster