Batık oranı %4,2, yakın izlemedeki kredi %10

Talip AKTAŞ 360° Ekonomik Konjonktür

Açıklanan veriler, ekonominin genel dengelerinde son dönemde yaşanan sıkıntılı tabloya rağmen, “sorunlu krediler”in önemli bir sorun olarak ortaya çıkmadığına işaret ediyor. Üstelik de büyümenin ucuz kredilerle finanse edilmesine ve bankaları kredi vermeye zorlayan düzenlemelerin kredi stokunda yarattığı olağandışı genişlemeye rağmen… Eylül ayı verilerine göre, bankacılık sektörünün toplam kredileri 3,5 trilyon lirayı aşarken, tahsili gecikmiş alacakların (TGA) büyüklüğü 151 milyar lira seviyesinde… Takibe dönüşüm oranı yüzde 4,2… 2019 sonunda bu oranın yüzde 5,4 düzeyinde olduğu dikkate alınırsa, aylık bazda yüzde 100’ü aşan kredi genişlemelerine rağmen takibe düşmüş alacak oranının düşmesi elbette ki memnuniyet verici… Ancak, gerçek tablo biraz farklı... TCMB’nin kasım ayı Finansal İstikrar Raporu’da yer alan veriler önemli ipuçları veriyor. Rapordaki ifadeyle, “kredilerin yakın izleme ve TGA olarak sınıflandırma sürelerini uzatan düzenleme, yapılandırma ve taksit öteleme uygulamaları (bankaların)…. aktif kalitesi görünümünü destekledi.” Yani BDDK kararıyla, bankaların donuk alacaklarına ilişkin 90 gün olan asgari gecikme süresinin 180 güne çıkarılması ve gecikme süresi 180 güne kadar olan kredilerin birinci (standart krediler) ve ikinci grupta izlenmesine olanak tanınmasıyla, gerçekte takibe atılması gereken krediler, bu kapsama alınmadı. Böylece de batık alacaklar, kağıt üzerinde yüzdürülmüş oldu. Nitekim, TCMB’nin raporunda yer alan “TGA Bakiyesi ve Bileşenleri” başlıklı grafik, yakın izlemeye alınan kredi tutarının, son iki yılda üç katına çıkarak 360 milyar liraya ulaştığını gösteriyor. Buna göre, toplam krediler içinde tahsili gecikmiş alacakların payı %4,2 iken yakın izlemedeki kredilerin oranı da %10 seviyesinde. İki oranın toplamı ise % 14’ü aşıyor…

Tüm yazılarını göster