Enerji fiyatlarındaki hızlı yükseliş nedeniyle ülkeler önlemler açıklıyorlar. Örneğin İtalya’da hükümet, doğal gaz ve elektrik fiyatlarına önümüzdeki aylarda yüzde 30-40 zam geleceğini öngörüyor. Draghi yönetimi, başta yardıma muhtaç ve yoksul kesim için olmak üzere, 4,2 milyar euroluk ödenek açıkladı. Kış öncesinde, faturalarda üst sınır, enerjide vergi indirimleri gibi tedbirler de gelebilir. Tabii bazı tüketici gruplarına yüksek fiyatlar yansıtılmazsa, acısı diğer gruplardan çıkar. Hatta kış sonrasında, bugün desteklenen gruplara maliyetler aksettirilebilir. Freud sayesinde iyi biliyoruz ki, ‘‘Bastırılan daima geri döner’’.
Dünyada enerji fiyatlarının artması ve sanayi tarafında tüketimin düşmesi, küresel arz zincirinde de sıkıntı oluşturuyor. Ekonominin başka alanlarında açıklara yol açıyor. Mesela İngiltere’de ve AB’de, yüksek doğal gaz fiyatı nedeniyle, gübre ve karbondioksit üretiminde düşüşler var. Görüldüğü gibi enerji maliyetleri zincirleme etki yaratıyor. Hedge fonların (serbest fonlar) vadeli işlemler ve opsiyon piyasalarındaki enerji pozisyonlarında iki haftadır belirgin bir artış gözlenmiyor. Hatta geçen haftaki alımların son ayların en düşüğü olduğu görülüyor. Dünyanın en büyük spekülatör grubu olan bu fonlar, fiyatlarla ilgili pozitif beklentisini koruyor. Alış-satış oranı tarihsel ortalamasının biraz üzerinde. Fiyatlar konusunda endişeliyim. Çünkü enerji fiyatlarında son iki haftadır yaşanan yükselişler fonların fazla katkısı olmadan gerçekleşti. Alım tarafında bir yığılma yok. Bu da yeni alım pozisyonları için alan olduğunu gösteriyor.
Avrupa’daki doğal gaz fiyatıyla Türkiye’deki arasında uçurum var. Ya orada sert bir düşüş olacak, ya da bizde artacak. O tarafta pek düşecekmiş gibi gözükmüyor. Türkiye’de seçim ekonomisi başladı. Konut sahiplerine ve küçük işletmelere destekler gelebilir. BOTAŞ devreye girebilir. Yukarıda belirttiğim gibi bazı kesimlere sağlanacak ayrıcalıklar, diğerleri üzerinde baskı yaratabilir. Faturalar kabarabilir. Bu gelişmelerin, enflasyon beklentilerini nasıl şekillendireceğini göreceğiz. Faiz indiriminden sonra Merkez’den gelen açıklamalar, enflasyon konusunda kurumun tedirgin olmadığını gösteriyor.