Başkan Kavcıoğlu’na bir de buradan soralım...

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu'na dört soru yönelttik:

✔ Sıkı para politikasından vazgeçilecek mi? (Cevap vazgeçilmeyecek oldu.)

✔ 130 milyarlık rezerv kaybını izah etmeyi düşünüyor musunuz?

✔ Faiz sebep-enflasyon neticedir görüşüne nasıl bakıyorsunuz?

✔ Kur artmasın diye kamu bankaları eliyle döviz satılmasına onay verir misiniz?

Naci Ağbal’ın yerine 20 Mart’ta Merkez Bankası Başkanlığı’na atanan Şahap Kavcıoğlu’nun bu göreve getirilmeden önce Yeni Şafak gazetesinde haftada bir köşe yazdığı herkesin malumu. İsteyen istediği yerde yazabilir tabii ki, bunda yadırganacak bir yön yok elbette.

Ama yazılanlar Merkez Bankası’nın politikalarıyla ilgili olunca ve bu satırları kaleme alan Kavcıoğlu şimdi o bankanın başkanlık koltuğuna oturunca insan ister istemez merak ediyor:

“Yazar Kavcıoğlu ile Başkan Kavcıoğlu acaba aynı konularda aynı yaklaşımı mı sergiliyor, yoksa unvan değişince görüş de değişti mi?”

İşte bu düşünceden hareketle Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’na 25 Mart’ta yazılı olarak üç soru yönelttik. Bir haftaya yakın bekledik, ses yok. Cevap alıp alamayacağımızı sorduk, “Yakında” denildi. Ama o yakın bir türlü gelmedi, aradan on gün geçti. Biz de sorularımızı bir kez de buradan soralım istedik.

SORU 1: SIKI PARA POLİTİKASINDAN VAZGEÇİLECEK Mİ?

 Biz bu soruyu sorduktan sonra cevap, kamuoyuna açık bir şekilde çeşitli platformlarda verildi. Sıkı para politikasından vazgeçilmeyecekti. Hatta Kavcıoğlu faizlerin hemen aşağı çekileceği gibi bir düşünceye kapılmanın doğru olmadığını söyledi.

Bizim bu soruyu sorma nedenimiz Başkan Kavcıoğlu’nun Yeni Şafak’ta 9 Mart’ta, yani daha göreve gelmeden on gün kadar önce ve politika faizi henüz yüzde 17 düzeyindeyken yazdıklarıydı:

“Pandeminin 2021 yılını da olumsuz etkilememesi için kalıcı büyümeyi hedefleyip, sıkı para politikasından vazgeçerek yatırım ve ihracat odaklı, istihdam sağlayan büyümeyi gerçekleştirmeliyiz. Bunun için, yatırım ve üretim maliyetini doğrudan etkileyen kredi maliyetlerinin makul seviyede olması için faiz artışından vazgeçmemiz gerekir...”

Tarih 9 Mart, faiz yüzde 17 ve Kavcıoğlu “Faiz artışından vazgeçmemiz gerekir” diyor.

Şimdi faiz yüzde 19, bir artış olmuş, para politikası daha sıkı ama Kavcıoğlu “Faiz indirimi beklenmesin” anlamında açıklamalar yapıyor.

9 Mart’ta dile getirilen düşünce mi yanlıştı, bugünkü yaklaşımda mı bir yanlışlık var?

Sahi bu çelişkiyi izah edebilen varsa ve bize de anlatabilirse seviniriz.

SORU 2: 130 MİLYAR KONUSUNU İZAH ETMEYİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?

Başkan Kavcıoğlu’na yönelttiğimiz ikinci soru buydu. Çünkü Kavcıoğlu, bu konunun Merkez Bankası’nca izah edilmemesini bir anlamda yanlış bulduğunu yazmıştı. Hem de ne zaman biliyor musunuz, 2 Mart’ta, yani göreve getirilmeden yalnızca iki buçuk hafta önce:

“Geçen haftanın önemli konularından biri de muhalefet tarafından tekrar gündeme getirilen Merkez Bankası rezervlerinin neden eksiye düştüğü ve bu rezervlerin ne olduğu konusuydu. Aslında bu konunun TCMB tarafından açıklanması yararlı olurdu. Ancak TCMB’den bir açıklama gelmeyince, sanki bu konuşulan 130 milyar dolar bir yerlere uçtu gitti gibi algılanıyor...”

Bu köşede 22 Mart’ta da yazmıştık. Bir kere Kavcıoğlu, rezervlerin eksiye düştüğünü kabul ediyor, sonra da “Merkez Bankası açıklama yapsaydı yararlı olurdu” diyor.

İşte bu değerlendirmeleri dikkate alarak Başkan Kavcıoğlu’na bu 130 milyar dolarlık erimeyi izah edecek detaylı bir açıklama yapma düşüncesi olup olmadığını da sorduk ama yanıt alamadık.

SORU 3: "FAİZ SEBEP ENFLASYON NETİCEDİR" TEZİNE BAKIŞINIZ?

Zaman zaman dile getirilmekle birlikte hiç uygulanmayan bir “faiz sebep enflasyon neticedir” yaklaşımı var. Acaba yeni Merkez Bankası Başkanımız bu konuda ne düşünüyordu. Kavcıoğlu’na bunu da sorduk. Ama bunu da durup dururken sormadık, çünkü kendisi 9 Şubat’ta Yeni Şafak’ta bu konuya değinmiş:

“...Merkez Bankası’nın yüksek faiz politikasında ısrar etmemesi gerekir. Dünyada faizler sıfıra yakınken bizde faiz artışına gitmek ekonomik sorunları çözmeyecektir. Aksine, ilerleyen dönemlerde sorunları daha da derinleştirecektir. Çünkü faiz artışları dolaylı olarak enflasyonun artmasına yol açacaktır.”

SORU 4: DÖVİZ SATIŞINA ONAY VERİR MİSİNİZ?

25 Mart’ta yazılı olarak ilettiğimiz üç soruyu bir soru daha eklemekle yetinelim:

“Merkez Bankası’nın bir kur hedefi olmadığı hep söyleniyorsa da hızlı kur artışı yaşanmaması için bir dönem kamu bankaları eliyle döviz satıldığı biliniyor. Kurda yeni bir hızlanma söz konusu olursa böyle bir satışa onay verir misiniz?”

Tüm yazılarını göster