2020’de COVID-19'un yayılmasını kontrol altına almak için herkesin evde tutulmasıyla yaşanan sert düşüşlerin ardından tüm dünyada otomobil satışları yeniden yükselmeye başladı… Üstelik, üretimleri doğrudan engelleyen tedarik zincirlerindeki yarı iletken, silikon ve hatta çelik eksikliklerine rağmen… Üretim hızlarında yaşanan aksaklıklara rağmen, Mart ayıyla birlikte yükselişe geçen otomotiv pazarları arasında yılın ilk çeyreğinde Çin otomobil pazarı yüzde 69,1 yükselmişti.
Küresel olarak ise; 2,3 milyon adetlik satış gerçekleştiren Toyota’yı 2 milyon satışla Volkswagen Grubu izledi. Üçüncü sırada 1,8 milyona ulaşan Renault Nissan Mitsubishi İttifakı ve benzer başarıyı sergileyen FCA ile PSA’nın birleşmesiyle oluşan Stellantis yer aldılar. Hyundai-Kia’nın 1,7 milyon ve General Motors markalarının 1,5 milyonluk satış başarıları da geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 10’lar seviyelerinde yükseldi. Ford 1 milyon, Honda 905 bin, Mercedes 620 bin ve BMW de 587 bin adetleri yakaladılar.
Geçen yılın kabus ortamının peşinden 2021 başında yaşanan durgunluklar, piyasaların düşüşünün devam edebilceği endişesi yaratmıştı. Fakat, gelişmiş ülkelerde aşılanma yoğunluğunun kısa sürede başarılmasıyla, pandemiden en çok etkilenen ülkelerde bile otomobil satışların son aylarda misli adetlerde yükselişe geçmesini sağladı. Örneğin; virüsle ilgili bölgesel kısıtlamaları devam etse de, Mart ayında satışlarını yüzde 444 arttıran İtalya, 2019 seviyelerinin yüzde 12 altında kalsa da, pazar tahmini yapan herkesin büyüme beklenti tablolarını yeşile çevirdi. Tüm Avrupa için 2020’nin aynı dönemine göre yüzde 66’lık bir yükseliş ile artık yeniden optimizm başladı, diyebiliriz.
Salgın hastalıktan kaçınmak için toplu taşımayı ve “araç çağırma” servislerini kullanmak istemeyenler, sağlık endişelerine çözümü yeni otomobil satın almakta bulurken; otomobil satıcıları da müşterilere çevrimiçi ulaşarak ve sübvansiyon sunulan elektrikli araç seçeneklerini de çoğaltarak, “toparlandılar”…
Yavaş başlayan ancak hızlanan aşılama programına paralel gelişen Avrupa otomobil pazarlarının aylık kayıtları, Haziran 2019'dan bu yana en yüksek seviyeye yükseldi. Ancak, ulaşılan 1,7 milyonluk adedin bile, halen salgın öncesi on yıllık ortalamaların yaklaşık yüzde 13 altında bir seyirde olduğunu da hatırlatalım.
Otomotiv üreticilerinin üretim tempolarının düşmüş olması ve tedarik sanayinin de hammadde sıkıntıları, otomobil arzını sınırlıyor olsa da; “açılan” ülkelerdeki son 18 ayın “ötelenmiş” talepleri, tüm dünyadaki grafikleri yükseltmeye devam ettirecek. Avrupa’nın ilk çeyrek sonuçlarının 3,7 milyonu aşmış olması da, bu yönde iyi bir işaret. Bu hafta net rakamlarını göreceğimiz Nisan ayında da yükselişin sürüyor olması, Avrupa’nın eski büyüklüğünü hızla yakalayacağına inanmamızı sağlıyor.
Peki; tüm piyasalarda tüketiciler bayilere geri dönmeye başlıyorsa, otomobillerin indirimli, kampanyalı, teşvikli fiyatları aynı kalır mı?
Rekabete rağmen, maliyetleri yükselen üreticilerin zam yapma olasılığı çok konuşuluyor.
Ve, ülkemizde zaten düşük kârlılıkla satılan otomobillerin çıplak fiyatlarının değişmemesi mümkün mü?
Aşırı yüksek vergilerimiz ve çok yüksek döviz kurları nedeniyle dizgilenemeyen otomobil fiyatlarına çok yüksek faizler yüzünden ulaşamamaya başlarken, bir de üreticilerin zam yapma ihtimali, en büyük korkumuz olacak!