DÜNYA Gazetesi Hatay Temsilcisi Selçuk Altun organize etti, Hakan Güldağ’la birlikte Hatay Genç İş İnsanları Derneği’nin (HAGİAD) davetiyle kente gittik. Günübirlik Hatay turunda 7-8 fabrikayı gezdik, HAGİAD üyeleriyle sohbet ettik.
HAGİAD Başkanı Serhan Rende ve Selçuk Altun, havalimanında karşıladı, doğrudan Hateks’e (Hatay Tekstil İşletmeleri A.Ş.) uğradık. Yönetim Kurulu Başkanı Abud Abdo ile konuştuk:
- Havlu, bornoz, banyo paspası üretimi yapıyoruz. ABD ve AB ülkelerine ihracat yapıyoruz. Üretimimizin yüzde 90’ı ihracata yönelik. 2021’de yüzde 100 kapasite doluluğuyla üretim yaptık.
3 vardiya üretim yaptıklarını belirtti:
- İşçilik hariç, giderlerimizin hepsi dövize bağlı. Üretimin yüzde 90’ı ihracata yönelik olsa da dövizdeki aşırı oynaklık önümüzü görmemizi engelliyor. Bu durum bizi tedirgin ediyor.
Hakan Güldağ, Hateks’in yüzde 100 kapasiteyle üretim yaptığını duyunca sordu:
- Kapasiteyi büyütme gibi bir yatırım planınız var mı?
Abud Abdo yanıtladı:
- 2022’de 3 milyon Euro’luk modernizasyon yatırımı yapacağız.
Selçuk Altun, hazırladığı Hatay ekini Abud Abdo’ya gösterirken bana döndü:
- Abud Bey’in bir de hobi olarak girdiği şarap üretimi var.
Abdo, 100 dönümlük bağının fabrikaya çok yakın olduğunu belirtti:
- Bağ çubuklarımız 2006-2007’de toprakla buluştu. Bir yandan Cabarnet Souvignon, Sangiovese, Syrah, Souvignon Blanc, Merlot gibi üzümler yetiştirdik. Diğer yandan bölgemizin yerel üzümlerine odaklandık.
Araştırmaları sırasında dedesinin, ninesinin şarap ürettikleri üzümü anımsadı:
- Bölgemizin ürünü Barburi üzümü tümüyle şaraplıktı. Sofrada tüketilmezdi. Araştırdık, bölgemizdeki köylerden Barburi çubukları topladık.
Barburi üzümünün yok olmaya yüz tuttuğunu kaydetti:
- Biz köylerden bulduğumuz çubukları bağımıza diktik ve yeniden canlandırdık.
Antioche markasıyla üretimine giriştiği şaraplar arasından Barburi üzümü içereni gösterdi:
- Yerel üzümlerden ürettiğimiz şaraplar yurt dışında daha çok ilgi görüyor. Nitekim monosepaj Barburi üzümünde ürettiğimiz şarap Londra’da gümüş madalya aldı.
Hobi olarak başladığı şarap üretiminde 100 bin şişeye ulaştığını bildirdi:
- Üretimimizi 300 bin şişeye çıkarmayı düşünüyoruz.
Öküzgözü’nden Boğazkere’ye Narince’de Emir’e, Karalahna’dan Papazkarası’na, Karasakız’dan Karaoğlan’a, Kalecik Karası’ndan Barburi’ye kadar farklı, yelpazesi geniş yerel üzümlerimizden elde edilen şaraplar gerçekten de yurt dışında daha çok ilgi çekiyor.
Yerel üzümleri, Türk şarap sektörünün ihracatını tetikleyecek koz olarak kullanmak, 10 milyon dolara takılıp kalan döviz gelirini yukarı taşımak mümkün olur mu?
2022’nin COVID-19’un dünyamızdan silindiği, ülkemizde ekonominin istikrara kavuştuğu bir yıl olmasını diliyorum…
İyi yıllar…
200 dönümlük bağı yerel üzüm Ar-Ge alanı gibi kullanıyor
HAKAN Güldağ’la birlikte Akın Akıncı yönetimindeki Antalya İş İnsanları Derneği’nin (ANSİAD) davetiyle gerçekleşen buluşmaya gittiğimizde Likya şaraplarının üreticisi Özkan Şarapçılık Yönetim Kurulu Başkanı Burak Özkan’la karşılaştık.
ANSİAD Yüksek Danışma Kurulu Başkanı Ali Eroğlu’nun yönettiği sohbet toplantısı öncesinde Burak Özkan’a bağda ve üretimde ulaştıkları büyüklüğü sordum, yanıtladı:
- 500-550 dönüm bağımız var. Şarap üretimimiz de yıllık 500 bin şişeyi aştı. Şarap üretimine girdiğimiz için memnunuz.
Ardından şu noktanın altını çizdi:
- Bağımızın 200 dönümlük bölümünü “Ar-Ge”ye ayırdık. Üretimi neredeyse noktalanmış, unutulmuş yöresel üzümlerimizi araştırıp onları yetiştiriyoruz. 15 dönümlük “Acıkara” bağımız, “Arkeo” adlı serimiz bu şekilde oluştu.
Yerel üzümlerle ürettikleri şarabın yurt dışında daha fazla ilgi gördüğünü belirtti:
- Yerel üzümlerimizle ürettiğimiz şaraplarımız yurt dışında daha iddialı şekilde ödüle uzanabiliyor. Yerel üzümlerle ilgili araştırmalarımızı sürdüreceğiz.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) Başkanı Abdullah Erdoğan, Antalya Organize Sanayici ve İş İnsanları Derneği (OSİAD) Başkanı Erdal Kılıç, Isparta Girişimci ve Sanayici İş İnsanları Derneği (İGSİAD) Başkanı Dilek Özdemir’in de katıldığı toplantı sonrası arşivime baktım, Ocak 2012’de yazdığım yazıyı buldum.
Burak Özkan, Finike’de narenciye üretimi yapan, daha sonra akaryakıt işine de giren babası Tarık Özkan’ı 1990’lı yılların ikinci yarısında ikna etmiş, yeni iş alanı olarak bağ oluşturma-şarap üretimine girme kararı almıştı.
Burak Özkan, bir yandan bağcılık ve şarap üzerine eğitim görürken, diğer taraftan da Elmalı’da bağı oluşturacakları arazinin alımını gerçekleştirdi. Kardeşi Doruk Özkan da bahçe bitkileri eğitimi gördü.
Elmalı’da 1100 rakımda başlangıçta 250 dönüm bağ oluşturdu. İlk dikimleri 1999’da, sonrakileri 2003’te gerçekleştirdi. İlk şarabı da 2007’de üretti, 2008’de pazara sundu.
Ocak 2012’de babası Tarık Özkan’la birlikte sohbet ederken şarabın adını belirleme öyküsünü şöyle anlatmıştı:
- Elmalı, 4 bin yıl önce de Hitiler ve Likyalılar tarafından şarap kenti olarak biliniyordu. Geçmişimizin izini sürdük, “Likya”yı seçtik.
Özkan Şarapçılık, ülkemizde ve sektörde yaşanan sıkıntılı dönemlere rağmen bağ alanını 500-550 dönüme, şarap üretimini de 500 bin şişenin üzerine çıkardı…
Bakalım Elmalı’da başka hangi unutulmuş yerel üzümleri yetiştirecekler?
‘Kur Korumalı Katılma Hesabı’ yüzde 9-10 kâr payı ile açılacak
ÖNCEKİ akşam ülkemizdeki bir katılım bankasının, “Kur Korumalı TL Katılma Hesabı İcazet Belgesi” mesajla ulaştı. Belgede katılım bankasının Danışma Kurulu üyelerinin imzası vardı. Belgede hesabın özellikleri ve işleyişi şöyle dile getirildi:
- Müşterilere “Kur Korumalı TL Katılım Hesapları” açılacaktır.
- “Kur Korumalı Katılma Hesabı” yüzde 9-10 kâr paylaşım oranı ile açılacaktır. Bununla birlikte banka ihtiyaç duyulması halinde bütün kâr müşteri hesabına yansıtılabilecektir.
- Hesaba vade günü haricinde para yatırma işlemi gerçekleştirilmeyecektir.
- Hesabın vadeden önce kapatılmaması esastır.
Belgede şu noktanın altı çizildi:
- “Kur Korumalı TL Katılma Hesapları”, karşılaşılan olağanüstü durum sebebiyle kamu yararı dikkate alınarak “maslahat ilkesi” çerçevesinde değerlendirildiğinden “İslami Finans İlke ve Esasları”na uygun görülmüştür.
Belge şu mesajla noktalandı:
- Elbette en doğrusunu Allah Teala bilir.