28 Mayıs sonrası için iki senaryo var. Erdoğan kazanırsa; düşük faiz politikası, tebliğler ekonomisi devam edecek. Kılıçdaroğlu seçilirse; geleneksel para politikasına dönülecek. Politika faizi enflasyona yakın bir seviyeye yükseltilecek.
Hisse senedi piyasasındaki fiyatlamaları bu açılardan değerlendirmek gerekiyor. Mevcut iktidarın devam edeceği senaryosu, özellikle bankacılık hisseleri üzerinde baskı yaratıyor. Kur Korumalı Mevduat üzerine inşa edilen finansal yapı, bankaları zorluyor. Hangi bankacıyla konuşsam, feveran ediyor.
Tebliğler ve düzenlemeler, finansal sistemin işleyişini bozarsa geri adım atılıyor. Kredi kartından nakit avans ve kuyum harcamaları düzenlemesinin geri çekilmesi bu şekilde değerlendirilebilir. Sistemin çökmesini tabii ki kimse istemez. Politika yapıcılar bazen basıncı artırıyor. Sistem alarm verirse, düzenleme kaldırılıyor. Bankacılık sektörünün daha fazla basıncı kaldırabileceği düşünülüyor. Merkez’in geçen hafta bankalara getirdiği, TL mevduatlarda dönüşüm oranı ek hedefi bunun sinyalidir.