Bakmayın son haftadaki azalmaya, KKM’nin çözüleceği yok!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Kur korumalı mevduata ilişkin 25 Ağustos-1 Eylül haftasını kapsayan son veri dün açıklandı ve gördük ki bu hesaplarda aralık sonu-ocak başı yaşanan düşüşten sonra gerçek anlamda ilk kez gerileme oldu. Gerçek anlamda dememin nedeni şu; bu hesaplar 18-25 Ağustos haftasında da TL bazında gerilemişti. Ancak o gerileme döviz kurundaki gerilemeden kaynaklanmıştı. KKM’nin tahminen yüzde 70 kadarı döviz dönüşümlü hesaplardan oluştuğu için gerçek seyri görmek için döviz cinsinden hareketi izlemek daha doğru. 

KKM 25 Ağustos-1 Eylül haftasında 21 milyar lira azaldı. Söz konusu hafta döviz bazında da 1.6 milyar dolarlık gerileme var. Oysa bir önceki hafta 39 milyar liralık gerilemeye karşılık döviz bazında 1.2 milyar dolarlık artış yaşanmıştı. Bu da döviz kurunun, 24 Ağustos’taki faiz artırımı ve Merkez Bankası’nın piyasaya müdahalesi sonucu 25 Ağustos’ta düşmesinden kaynaklanmıştı. 

Bu gidişle KKM bitmez! 

BDDK verilerine göre KKM 1 Eylül itibarıyla 3 trilyon 348 milyar, döviz cinsinden ise 126 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. 

Merkez Bankası’nın 28 Ağustos’ta bankalara gönderdiği talimatla KKM’den çıkış özendirilmeye çalışılıyor. Ama bu özendirme, KKM’yi azaltamayan bankaları düşük faizli ve uzun vadeli kamu borçlanma kağıdı almaya zorlama biçiminde. Ortada bir ödüllendirme yok, cezalandırma var. 

Merkez Bankası istiyor ki bankalar vadesi dolan KKM hesapları için yüksek faiz versin ve hesap sahibi de KKM’den vazgeçerek TL cinsi vadeli mevduata geçsin. Mevcut koşullarda bu gerçekleşmesi neredeyse olanaksız bir beklenti. 

İşte o yüzden diyorum ya bakmayın son haftadaki azalmaya, diye... O önemli bir gösterge değil, hele hele bir eğilim göstergesi hiç değil. 

Bu faizle mümkün değil 

Bankalar KKM’de vadesi dolan hesaplara TL mevduata dönmeleri durumunda yüzde 40 dolayında faiz teklif ediyor. Üstelik bazı bankalar vadeyi de en az üç ay olarak uygulamak istiyor. Oysa bu geçişle açılacak vadeli TL mevduat hesaplarında vade 32 gün de olabilir. 

Bankaya doğrudan TL götürüp hesap açmak isteseniz miktara bağlı olarak yüzde 35-40 arası faiz zaten veriliyor. Yani KKM’yi bozup TL mevduata geçmenin öyle yüksek bir getirisi yok. 

Üstelik KKM’de kalıp döviz artmadığında faiz getirisiyle yetinmek durumu söz konusu olsa alınacak faiz zaten en az yüzde 25. KKM’de faiz tabanı politika faizi olduğu için yüzde 25 faiz garanti. Merkez Bankası politika faizini artırırsa, ki beklenti bu yönde, yüzde 25’lik garanti faiz daha da artacak demektir. 

Öncelik TL cinsi KKM’yi azaltmak 

Merkez Bankası öncelikle doğrudan TL ile açılan KKM’yi azaltmak istiyor. Bu yüzden de bankalara bu hesaplar için çok daha yüksek bir hedef konuldu. Her ne kadar KKM için taban faiz yüzde 25’e çıkmışsa da ve kur yıllık bazda ancak bu orandan daha fazla arttığı takdirde Merkez Bankası’na yük binecekse de öncelik yine de bu hesapların tasfiyesinde. Kur artışının yüksek olmaması için her tür önlemin alınacağı öngörülüyor ama belli ki ekonomi yönetimi buradan kaynaklanacak yükten bir an önce kurtulmak istiyor. 

Ama vatandaş TL cinsi KKM’den niye vazgeçsin ki! Vatandaş KKM’ye devam ederse yüzde 25 faiz garanti, banka üstüne hiç ek yapmasa bile, ki şu dönemde bu hiç yapılmıyor, kur daha fazla artarsa o da güvence. 

TL mevduata geçse kur güvencesi yok, alacağı faiz de yüzde 40 dolayında. 

DTH dönüşümlüde çözülme çok daha zor 

Döviz dönüşümü yoluyla açılan KKM’den TL mevduata geçişi sağlamak ise çok daha zor, hatta olanaksız gibi. 

Bu hesap sahipleri zaten döviz tasarrufunu tercih etmiş kişi ya da kurumlar. Ellerindeki dövizi de TL’ye çevirip KKM yaparken vade bitiminde döviz alacaklarını biliyorlar, o güvenceyle KKM’yi kabul etmişler. 

Şimdi onlara “Gel sen şu döviz sevdasından tümüyle vazgeç, unut dövizi, o dövizi biz TL’ye çevirelim, yüzde 40 da faiz verelim” diyor ve bunun işe yarayacağını bekliyorsunuz! Bu biraz olmayacak duaya amin demek gibi görünmüyor mu? 

Bu enflasyonla bu faiz! 

Bankalar KKM’yi azaltamadıkları için yüklü borçlanma kağıdı almamak amacıyla şu sıralarda yüzde 40 olan faizi belki bir miktar artırırlar. Ama makas hala çok açık! 

Enflasyonla olan makastan söz ediyorum. 

Orta vadeli programda öngörülen bu yılın enflasyon tahmini yüzde 65. Bu oran bile aşılacak gibi ya, diyelim yüzde 65’te kalındı. 

Bankaların verdiği faiz kaç, yüzde 40. 

Bankada KKM hesabınız olsa, dövize sırtınızı dayamışsınız, aldığınız faiz en az yüzde 25 ve daha da artacak, bundan vazgeçip yüzde 40 dolayında bir faize razı olur musunuz? 

Bu soruya “Evet” diyorsanız Merkez Bankası’nın KKM’nin azalması yönündeki düzenlemesi işe yarar...

Tüm yazılarını göster