Bakıra 20 yılda 3 milyar dolar yatırdı, bu yıl 400 milyon dolar daha planladı

Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

Cengiz Holding bünyesindeki Eti Bakır’ın Genel Müdürü Asım Akbaş, 2024 yılını gözden geçirirken şirketin özelleştirildiği günlerden itibaren geçen süreçteki yatırımları irdeledi:

- Eti Bakır, 2004 yılındaki özelleştirme ihalesiyle Cengiz Holding bünyesine katılmıştı. Cengiz Holding’in 20 yılda Eti Bakır’a yatırımları 3 milyar doları buldu.

2004 yılındaki üretimin düzeyine bir kez daha baktı:

- Eti Bakır Cengiz Holding bünyesine geçtiğinde Samsun’daki tesisin kapasitesi 30 bin tondu. Katot değil, bilister bakır üretiliyordu. O bakırı alan firma onu tekrar ergiterek katota çeviriyordu. Maliyet yüksekti, satış fiyatı düşüktü.

2008 yılında Samsun’daki tesislere ciddi yatırım yapıldığını anımsadı:

- 200 milyon dolarlık yatırımla Samsun’daki tesislerde katot bakır üretimine dönüldü. Elektroliz tesisleri kuruldu ve kapasite 70 bin tona çıktı.

2024 yılı yatırımlarını düşündü:

- Merkez Bankası gösterge faizinin yüzde 50 olduğu bir dönemde ortam yatırıma pek elverişli değildi. Ona rağmen Eti Bakır olarak 2024’te toplam 450 milyon dolarlık yatırım yaptık. Elazığ’da maden yatırımı, Samsun’da gübre yatırımı yaptık.

Sinop’ta yeni alınan saha üzerinde durdu:

- Ayrıca 2 güneş enerjisi santrali yatırımı yaptık. Mart 2025’te devreye girecek. 2025 yılı yatırımlarımız da 400 milyon doları bulacak.

2024’ün son haftasında 5 meslektaşımla birlikte Eti Bakır Genel Müdürü Asım Akbaş’la buluştuk. Akbaş’a Cengiz Holding Kurumsal İlişkiler Direktörü Ebru Erdoğan eşlik etti.

Akbaş, yatırımlar konusunda şu noktanın altını çizdi:

- Biz yatırımlarımızı genelde mümkün olduğu kadar öz kaynaklardan karşılamaya çalışırız. Başlamış olan yatırımımızla 2026 yılı sonunda Samsun’da bakır üretimimiz 120 bin tona çıkacak. Tabi Türkiye’nin tüketimi de artacak.

Eti Bakır’da işlenen madenlerden sonra ortaya çıkan “pirit”“atık” değil “artık ürün” kabul ettiklerini belirtti:

- Çünkü, yaptığımız Ar-Ge çalışmaları sonucunda gördük ki, “pirit”in içindeki küçük miktarlarda da olsa bulunan değerli madenleri geri kazanabiliyoruz. Nitekim bunun için hemen yatırımlarımızı yaptık.

Grubun Mazıdağı’ndaki yatırımına dikkat çekti:

- Bu çerçevede “artık ürün”den kobaltı geri kazanabilen Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre tesisimiz 5 ana fabrika, 12 yardımcı üretim tesisinden oluşuyor.

Cengiz Holding’in başlangıçta gübre üretimi için yola çıktığı Mazıdağı yatırımının 1.2 milyar dolara ulaştığını kaydetti:

- Bölgedeki en büyük özel sektör yatırımı olan Mazıdağı tesislerinde yılda 2 bin 500 ton kobalt da üretiyoruz.

Kobaltın kullanım alanlarını özetledi:

- Kobalt, pil, batarya ve katalizörlerin yanı sıra teknoloji, petrokimya, elektrikli otomobil ve uçak endüstrisinde yoğun olarak kullanılıyor.

Cengiz Holding, 2004 yılında Eti Bakır’ı özelleştirmeden alarak çıktığı yolculukta Mazıdağı’ndaki gübre tesisleri başta olmak üzere 3 milyar dolarlık yatırıma ulaştı…

Bakır ve gübre üretimiyle yetinmeyip, “atık”ları “artık ürün” görüp, kobalt gibi önemli ürünleri de elde ederek dünyada öne çıktı…

Mazıdağı’nda kobaltı metale dönüştürme yatırımına başlıyoruz 

ETİ  Bakır Genel Müdürü Asım Akbaş, Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre tesislerinin dünyadaki yeri üzerinde durdu:

- Biz kobalt üretimine başladığımızda dünyada 100 bin ton üretim vardı. Bizim dünyadaki payımız yüzde 2 dolayındaydı.

Özellikle bataryalarda kobalt kullanımı nedeniyle bir dönem fiyatların çok yükseldiğini vurguladı:

- Bunun üzerine dünyada pek çok madencilik şirketi kobalt ruhsatlarını üretime dönüştürdü. Dünyada toplam üretim 300 bin ton seviyelerine ulaştı.

Arz fazlalığının fiyatları önemli ölçüde aşağı çektiğini bildirdi:

- Kobalt fiyatları bizim ilk yatırım kararını aldığımız günden bile daha düşük seviyeye indi. Tabi biz yine de kobalt üretimini sürdürüyoruz. Kobaltı karbonat şekline dönüştürüp İngiltere’deki tesisimize gönderiyoruz. Orada işlenip farklı ürünler elde ediliyor.

Kobalt ile ilgili yeni bir yatırım kararı aldıklarını belirtti:

- Şimdi kobaltı da metale çevirme yatırımına başlayacağız. Direk kobalt metal üretip iç ve dış pazara sunacağız. Kobalt metal, daha katma değerli ürün olacağı için gelirimizi yükseltme şansı yakalayacağız.

Karbonat formundaki kobaltın metale göre yüzde 60-70 düşük fiyatla satılabildiğini vurguladı:

- Fizibiliteler bitmek üzere. 2026 yılı sonu itibariyle metal kobalt üretimi tesisimiz devreye girebilir.

 

 Türkiye’de en çok sondaj yapan şirketiz

ETİ  Bakır Genel Müdürü Asım Akbaş, Cengiz Holding’in 2004 yılında Samsun’daki bakır tesislerini devraldığı dönemde Kastamonu Küre’deki bakır madeninin de şirket bünyesine geçtiğini anımsattı:

- Küre, bizim için başlangıçta çok büyük bir hüsran oldu. Özelleştirme İdaresi’nin bize verdiği dokümanlarda yer alan rezervin büyük bölümü fiiliyatta devreye giremedi. Fabrika durdu, her şey inanılmaz negatife gitti.

Her şeyin negatife gittiği ortamda şirket yönetiminin sondaja yatırım yapma kararı aldığını kaydetti:

- Şu anda Türkiye’de en çok sondaj yapan şirketiz. Maden Tetkik ve Arama (MTA) ile neredeyse başa baş noktadayız. Bugüne kadar yaptığımız sondaj 2 milyon metreyi geçti. Sondaj, çok ciddi bir gider ve yatırım kalemi.

Sondaj döneminde analizlerin de ciddi maliyete yol açtığının altını çizdi:

- Yalnız bu kadar çok sondaj yapmanın olumlu sonuçlarını da gördük. Yeni maden yatakları bulduk.

Maden sahalarının bakır oranına göre maliyetlerinin değiştiğini vurguladı:

- Yüzde 2 bakır içeren cevher ile binde 5 içeren cevherin işlenme maliyeti aynı olmuyor. Kastamonu’daki madenimizde bakır oranı yüzde 2.5, Murgul’da ise yüzde 0.30.

Açık ocaklarla yer altı ocaklarının da maliyet farkı olduğuna işaret etti:

- Açık ocak ile yer altı ocağın maliyet farkı yaklaşık 1’e 5 düzeyinde. Murgul, açık ocak ama orada yer altında bir rezerv tespit ettik.

Yeri gelmişken maden sahalarının rehabilitasyonu konusuna da değindi:

- Eti Bakır’ın Samsun, Küre, Siirt ve Murgul işletmelerinde bugüne kadar 3.8 milyon metrekare alanı rehabilite ettik. Bu bölgelere toplam 2.5 milyon fidan diktik.

 

Dünyada bakırı ‘stratejik ürün’ sayan ülkeler var

ETİ  Bakır Genel Müdürü Asım Akbaş, Türkiye’nin tüm metallerde dış ticaret açığı verdiğine dikkat çekti:

- Örneğin, ülkemiz yılda 500 bin ton bakır tüketiyor. Toplam cevherden üretim 100 bin ton. 50 bin tona yakın da hurdadan üretim var. Kalan kısmı ithal ediliyor. Alüminyumda da durum aynı.

Dünyada birçok ülkenin bakırı “stratejik ürün” kategorisine aldığını vurguladı:

- İspanya, Sırbistan bu ülkeler arasında yer alıyor. Çok fazla bakır üretiyorlar. Yeşil enerjiye önem veriyoruz değil mi? Güneş panelleri, rüzgar türbinleri, bunların hepsinde inanılmaz düzeyde bakır ihtiyacı söz konusu. Elektrikli araçlarda da öyle.

TÜBİTAK’a daha önce ithal ettiği ‘pirit’i artık biz veriyoruz

ETİ  Bakır Genel Müdürü Asım Akbaş, TÜBİTAK’ın daha önce ithal ettiği “pirit”i Eti Bakır’dan almasını sağlayan süreci şöyle anlattı:

  • Bir gün TÜBİTAK’tan aradılar, “Sizde ‘pirit’ diye bir şey varmış. Biz ondan istiyoruz” dediler.
  • TÜBİTAK, bize fiyat sordu. Biz de istedikleri miktarı sorduk. 500 kiloya ihtiyaçları varmış.
  • 500 kilo bizim için çok küçük bir miktardı. “Para istemeyiz, gelin alın” yanıtı verdik. Kamyonet gönderip aldılar.
  • “Pirit”i roketlerin içindeki bataryalarda kullanıyorlarmış. Daha önce ithal edip ciddi paralar ödüyorlarmış.
  • Avrupa ülkeleri, “savunma sanayisinde kullanılıyor” diye vermemeye başlayınca internette tarama yapıp bizi bulmuşlar.
  • TÜBİTAK, bizden “pirit” tedarikini sürdürüyor.

 

Tüm yazılarını göster