Dünya borsaları yeni yıl içi zirveler yaparak yükselişine devam ediyor. Gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz patikasını yükseltmesine rağmen devam eden yükselişte ekonominin durgunluğa girmesi ihtimalinin azalması etkili.
Büyük teknoloji şirketlerinde yapay zeka kaynaklı alışlarla başlayan yükseliş genele yayılıyor. Büyümede aşağı yönlü risklere rağmen enerji, gayrimenkul, sanayi gibi döngüsel hisseler yükselişin son bacağına katılıyor.
Gelişmekte olan ülkeler yükselişe sınırlı oranda katılıyor. Gelişmiş ülke hisselerinin sene başından beri dolar bazında yüzde 14 kazandırmasına rağmen gelişmekte olan ülkelerin getirisi yüzde 3 civarında. Emtia üreticisi ülkeler ve Çin gelişmekte olan ülkeleri aşağıya çekiyor.
Türkiye gelişmekte olan ülkelerden negatif ayrışmaya devam ediyor. Seçim sonrası yeni ekonomi yönetiminin yarattığı heyecanla başlayan yükseliş kısa soluklu oldu.
Enflasyonun üzerinde yüksek asgari ücret ve düşük reel faiz politikasına devam edilmesi ile Türk lirası dolara karşı son bir ayda yüzde 20’ye yakın değer kaybetti. Aynı dönemde gelişmekte olan ülke paraları yüzde 2 civarında değer kazandı.
Borsa İstanbul yüksek enflasyon ve finansal baskılama ortamında yeni zirveler ile yoluna devam ediyor. Ancak dolar bazında bakıldığında dünyadan negatif ayrışıyor. MSCI Türkiye sene başından beri yüzde 20 kayıpla en kötü performans gösteren borsa endeksi.
Önümüzdeki haftalarda yüksek değerlemeler ve yaz tatilinin getirdiği hacim eksikliği nedeniyle gelişmiş ülke borsalarda sakin bir seyir bekliyoruz.
Türkiye piyasalarının seyri büyük ölçüde ekonomi yönetiminin atacağı adımlara bağlı olarak belirlenecek. Haziran PPK kararını doğru yönde ama yetersiz bir adım olarak tanımlamıştık. Toplantı sonrası yapılan açıklamalar mahcup adımlarla kademeli sıkılaşmanın devam edeceğini gösteriyor. Dolar ile birlikte yükselen bir borsa bekliyoruz.
Uygulanan politikalar yerel seçimler öncesinde ücret, kur, enflasyon sarmalının devam edeceğine işaret ediyor. Toplantı sonrası dolar kuru tahminimizi 26’dan 28’e, enflasyon tahminimizi yüzde 43’ten yüzde 45’e yükseltmiştik. Ancak her iki tahmin için de yukarı yönlü risklerin arttığını belirtelim.